Çıkış Yolu
Bu hafta tanıtmaya çalışacağımız eser üç kitaptan oluşan bir seri. Devamı varsa bilmiyorum, elimdekiler ve yanı başımdakiler bunlar.
Eser, Diriliş Yayınlarına ait. Merhum Sezai Karakoç ağabeyin “Çıkış Yolu” isimli kitapları. Eserin ismi gibi Sezai ağabey de hayatı boyu hep bir çıkış yolu göstermiştir.
16 Kasım 2001 yılında ebedi yurduna uğurladığımız Sezai Karakoç ağabeyi ilk defa 70 yılların sonunda tanımış daha sonra da 90 yıllarda tekrar bir araya gelmiştik.
Sezai Karakoç, “inanmış” sözcüğünü ömrünce ikame etmiş bir insandı. Ne hatır için ne gönül için ne de herhangi bir menfaat için hayatının hiçbir döneminde, inandığı değerleri umursamayarak, kimseden yana olmamış, zerre çıkar gözetmeyen hür bir Müslümandı.
Sezai ağabeyin en çok özendiğim yanı da buydu. Yıllardır kendime hep şunu söylemişimdir. “Ha ne var Sezai ağabeyin çeyreği kadar hür bir Müslüman olabilsem”.
Hür Müslüman olmaktan kastım, elbet nefsim ile amentüm arasındaki mücadelemdir. Dünya ile ahiret arasındaki terazi kefelerinin dengede tutulabilmesidir.
Sezai Karakoç, rahmetli Mehmed Akif’in tarif ettiği insandı. “Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek” düsturunu birinci sıradan indirmemiştir.
……………..
Biraz da kitaplardan söz edelim:
Sezai Karakoç’un “vatan, millet, din” sevdası tartışılmayacak derecede kutlu ve büyüktür. Bu husustaki samimiyeti asla tartışılamaz.
“Çıkar Yolu” eserinin üçüncü cildinin sayfalarına konuk olalım:
“Bir millet, bir ırmak gibidir, bir nehir gibidir onun bir çıkış noktası vardır. Bir de uzayıp gittiği uzun bir yol.
Bu yolun gerisinde, çıkış noktasında; ecdat, dedeler, babalar, anneler, kardeşler vardır. Şimdi onlar toprakla birleşmiş durumda; ama o toprak onlarla birlikte bize vatan oldu. Toprak, böylece üstün bir manevi değer kazandı”.
……………..
Şiirleriyle, yazılarıyla, konferanslarıyla insanlığı sırat-ı müstakime davet eden ve asla bu samimiyetinden, sadakatinden vazgeçmeyen Sezai ağabeyin; dünü, bugünü ve yarını tahlildeki tespitleri önemli çıkış yollarından birisidir. Kitaptan devam edelim:
“Gelecek zaman çok olaylara gebedir. Eğer hiçbir şey yapmazsak, şüphesiz silinip gitmemiz, parçalanmamız yakındır.
Yok, eğer tam bir şuurla, birlik ve beraberlik içinde, doğru yola, sadece ismen değil, cismen ve ruhen doğru olan yola yöneldiğimiz vakit, ancak o zaman Allah’ın büyük yardımı olacaktır. Mucize o zaman gerçekleşecektir.
En az bir emekle ne kadar büyük enerjileri yüklendiğinizi siz kendiniz bizzat göreceksiniz. Onun için yılmayın.
Siz memleketimizde, ülkemizde ve İslam âleminde batıcılığın, inkârcılığın şahlanmış durumuna bakıp da yeise kapılmayın.
Yılan öleceği zaman bir kez şahlanır. Bu yılanın son can çekişme halidir”.
……………..
Ezcümle:
Evet, hakikat budur. Sezai ağabeye rahmet olsun. Ruhu için el-Fatiha.
Eserler hakkında: www.dirilisyayinlari.gen.tr