• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Çanakkale Günlüklerinden

20 Mart 2020
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Ahiret merkezli bir inanca mensup millet olmasaydık, bugün topraklarımızda özgürce değil, kölece muamele görecektik.

Dünü bilmeyenler, dün ile bağı bulunmayanlar, dünü okuyamayanlar, anlamayanlar, devlete ve millete aidiyet duygusu beslemeyenler için elbet ne vatan ne millet ne de özgürlüğün önemi yoktur. 

Var olma kavgasını verdiğimiz dokuz ayrı savaştaki en büyük itici gücümüz, ahiret merkezli bir inanca sahip oluşumuzdur.

Gelibolu Yarımadası, vatan için devlet için istikbal ve istiklalimiz ve bütün bunların ana kumandasını oluşturan dinimiz için feda edilmiş yüzbinlerce canla, yüzbinlerce hayatla ve şehit kanlarıyla doludur.

¥

Bugüne kadar Çanakkale üzerine çok sayıda günlük yayınlandı. Bunlardan birisi de 1914-1916 tarihleri arasında Çanakkale’de yedek subay olarak bulunan Tevfik Bey’e aittir.

Bu hatırattan bazı pasajlar aktarmak isterim.

Hafızalardan asla silinmeyecek olan 18 Mart günü yaşananları saat saat yazan Tevfik Bey, o günü şöyle anlatır:

- “İki şehir alevler içinde. Denizin üzeri kıpkırmızı görünüyor. Zavallı Kilitbabir kıpkırmızı, kanlar içinde bir görünümde yanıyor. Sanki ölümcül bir gün geçirmiş gibiyiz”.

Manzara korkunç. Kimisi gömleksiz, kimi şortsuz, yarı çıplak! Maydos’un (Eceabat) yandığını, bir gemi topu mermisinin hastaneye düştüğünü söylüyorlar.

Şehre doğru koşmaya başlıyorum. Bir subay geri dönmem için yalvarıyor. Fakat yoluma devam ediyorum.

Hastanenin önüne geliyorum. Önümde bir asker kanlar içinde yatıyor. Sağ kolu neredeyse kopmuş. Sağ bacağı kırılmış. Alıp bir arabaya yerleştiriyorum.

Hastanenin içi karmakarışık! Yaralılar yürüyemiyorlar. Yürüyebilenler kaçmış. Çoğunun bacakları kırık!

Saat 5’e doğru yaralıların hepsi götürüldü. Kargaşayı, özellikle halkın heyecanını anlatmak imkânsız! Çoğunluğu kadın, genç ve kız çocuklarından oluşuyor.

Siz ey uygar İngilizler! Ne büyük bir suç işlediğinizin farkında mısınız? Bugün hiçbir koruması olmayan Maydos (Eceabat) kül oldu”.

¥

Günlüklerinin her satırında Mehmetçiğin cesaretini ve kahramanlığını anlatan Tevfik Bey, bilhassa askerlerimizin ölüm saçan ateş altında tekbir getirmelerine, türkü söylemelerine çok şaşırır ve şu notları kaydeder.

 - “Mecidiyede askerler tekbir getiriyorlar. Bu çok dokunaklı! İnsanın içinden ağlamak geliyor. Düşman korkunç bir şekilde ateş açtı. Beş kruvazör birden ateş açıyor.

Mecidiye ateşin ana konusunu teşkil ediyor. Her dakikada yirmi kadar 30,5’lik mermiler ya deniz kenarına ya içine ya da kışlalara düşüyor ve her yer toz dumana bürünüyor. Çok acı bir manzara.

Askerler bu ölüm saçan ateş altında şarkı söylüyorlar. Askerler kahramanlığa türkü söyleyerek devam ediyorlar. Ceketlerini çıkarmış, kolları çıplak, avaz avaz bağırarak türkülerini söylüyorlar.

Toprak ceset kaplı! Kahraman askerler süngülerle düşmanı takip ediyorlar. Onlar da hiç direnmeden arkalarını dönüp kaçıyorlar. Yalnız Fransız askerleri cesaret gösteriyorlar. Geri kalanlar koyun sürüsü gibi”…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ali rıza

Siz söyleme cesareti göstermiyorsunuz lakin tarih söylüyor , bu mübarek askerlerin komutanı Mustafa Kemal paşa yani ATATÜRK , çekinmeyin siz yazmasanızda tarih yazdı

Necati

ATATÜRK diyemedigine göre alerji yapıyor sizde değil mi sayın yazar efendi,,,,,,
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23