Bu devleti çapulcular kurmadı ki!
Bu devleti çapulcular kurmadı ki, çapulcular yıkabilsin.
Devleti kuran milletimiz, birlik ve beraberliğini bozmadan yahut bozdurmadan, içten veya dıştan hiçbir güç, tek taşına bile zarar veremez.
Vatan edindiğimiz coğrafyanın üzerinde bütün dünyanın gözü olduğu, aklıselim sahibi her insanımız tarafından idrak edilmektedir.
Tabii böylesine gözaltında tutulan coğrafyaya bir de iki bin yıldır Müslüman bir milletin sahip olması, içteki ve dıştaki ihanet odaklarının ittifakına sebep olmaktadır.
Haliyle iki bin yıldır çeşitli tarihlerde, çeşitli şekillerde; vatanımıza, devletimize, milletimize karşı darbelerden teröre, mafyadan siyaset maskeli hainliklere kadar iç ve dış ittifaklarla birçok defa kalkışmalarda bulunulmuştur.
Elbet bütün bu çirkeflikler neticesinde ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel büyük kayıplar versek de sonuçta millet devlet bütünlüğümüz korunmuştur.
•
Yalnız öyle bir dönemdeyiz ki, Türkiye olarak ilk defa bağımsız ve bağlantısız bir şekilde kalkınmanın zirvesine çıktıkça, iç-dış örgütler binbir türlü hilelerle dolu türlü şer yollarıyla önümüzü kesmeye çalışmaktadırlar.
Çok partili döneme geçişimizin üzerinden 75 sene geçti. 75 yılın kırk yılına şahidim. İktidarları da muhalefeti de uzaktan ve yakından takip ettim ama hiçbir devirde, muhalefetin böylesine kin ve kibir deryasında boğulduğunu görmemiştim.
Siyasi tarihimiz böylesine çirkinleşmemiş, ihanetle siyaset böylesine birbiriyle mayalanmamıştı. Üstelik “sözde” sağcısıyla, solcusuyla, bilmem necisiyle. Geçelim.
•
Millet olarak bizdeki devlet-millet bütünlüğü inancını ve muhafazasını, diğer toplumlarda bulmak mümkün değildir.
Ülkemizi ve halkımızı sömürgecilere peşkeş çekmek isteyenlerin bu gücü anlamaları imkânsızdır. Çünkü topraklarımıza aidiyet hislerini zedelemiş veya kaybetmişlerdir.
Bu kaybı yaşayanların ne kendilerini, ne ülkelerini, ne halkını, ne de varsa kutsallarını sahiplenmeleri çok zordur.
Tarihin en eski milletlerinden birisi olarak bu kadar zaman yaşadığımıza ve yakın zamana kadar dünyanın en büyük devletinin ayakta kaldığına ve yine iç-dış düşmanlarca yıkılmasına rağmen, ardından hemen devletini kuran millet olarak, iman yüklü bir hayat gücüne sahibiz. Bu gücün sebebi, topraklarımıza olan aidiyetimizden kaynaklanmaktadır.
Dünyanın neresinde olursa olsun, bir kimse, üzerinde yaşadığı devletine ait milli kimliğini kaybetmişse, bu kişilerin kimlikleri ve karakterleri, düşman olan başka ideolojiler tarafından şekillendirilir ve yoğurulur.
Bizim irfan geleneğimizde “milli kimlik”, dini ve milli değerlerle ikmal ve inşa edilir. Devlet ve millet bütünlüğümüz, bu kimliğin ikmali ve inşasıyla gerçekleşmektedir.
•
Ezcümle:
Erenlerimiz; “Şeytanla kılıç tokuşturulmaz” demişlerdir. Uyanık bir şekilde çalışarak sabretmeyi öğütleyip; “sabrın katlanmak değil, güç biriktirmek olduğunu” söylemişlerdir.
Aziz milletimiz, sabırla güç biriktiren ve asla “bayrağını, vatanını, dinini” ne çapulculara ne mafyaya ne teröre ne de devletin sırtından beslenen siyasi kamuflajlı kesimlere teslim etmez ve etmeyecektir.