• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Halil Kışlacık
Halil Kışlacık
TÜM YAZILARI

Mütekabiliyet esas...

24 Eylül 2023
A


Halil Kışlacık İletişim: [email protected]

Liselinin biri, Atatürk’e hakaret etmiş.

Üstelik imam hatipli...

Bulunmaz fırsat!

“El kadar üniversite öğrencisi internette Cumhurbaşkanı’nın ölmüş annesine küfretti de kıyamet mi koptu” ekibinin gerçek yüzü nasıl da çıkıverdi ortaya...

“İfade hürriyeti” denilen şeyi keyiflerine göre sağa sola çekebildikleri nasıl da faş oldu...

Hedef Erdoğan olunca, hayızdan nifastan kesilmiş kokonaların, alkolizmle birleşen orta yaş semptomlarıyla nasıl başedeceğini şaşıran pavyon solcusu koca kazıkların her türlü iftirayı atması...

Bütün yakınlarına isim isim sövmesi...

Ve hatta hızlarını alamayıp, torunlarının parçalanarak öldürülmesi için çağrı yapması bile ifade hürriyeti değil miydi size göre?

Belli ki eğitilmemiş, cahil bir ergenin...

Üstelik sizin mahallenin uğraşlarına heves ederek çektiği video ile Atatürk’e ettiği hakaret, nasıl birden bire cumhuriyeti yıkma girişimi oldu?

Bu akrebi siz beslediniz...

Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’na ya da muhalefet kanadından edilen hakaretler de aynı meselenin içinde.

Resmen yalvardık, “Bu pus dağılır ama elimizde kalan ahlak, onur, haysiyet tanımayan bir nesil kalır” dedik.

Dinlemedi.

Eline hangi iftira tutuşturulursa, hangi hakaret sosyal medyada daha çok etkileşim alırsa, nimet bildi, kullandı...

Hatta Meral Akşener bile, hadi günahını almayalım, kendi hakaret etmedi ama eden her ismi koruyup kolladı.

Ve bugün gelinen noktada yaşadıklarını benzetmediği ne zehir içmeler kaldı ne de kıyma makinasından geçmemeler...

İşin kötü tarafı şu ki, durumun vahametinin farkında olsalar da, derslerini aldıklarına dair en ufak bir emare yok.

Bir kitleyi ajite etmek için dün hakaret ve iftirayı normalleştirdiler...

Bugün o kitlenin iftira ve hakaretlerine maruz kalıyorlar...

Bugün ise fonladıkları medya eliyle bu bozulmadaki sorumluluklarını da yine “Erdoğan yüzünden, bizi kutuplaştırdı” diye başka bir kitle gözünde tevile kalkıyorlar...

Demek ki yarın da benzeri çarpıtmalarla, işlemedikleri suçları bu kitle kendi sırtlarına bindirecek.

Buradan bakınca denklem çok basit değil mi?

Men dakka dukka...

Ya da “Diplomaside mütekabiliyet esastır” mı desek?

Üstelik, bu “işin kötü tarafı” kısmı, benim hesapladığım kadar kötü ilerlemedi.

Sürekli savurdukları iftira ve hakaretler, Müslümanlar üzerinde öyle bir refleks geliştirdi ki, dünya üzerinde hiçbir eğitim sistemi bunu bu kadar başarılı yapamadı.

Hem sosyal medya denilen çöplükten soğuttular insanları...

Hem de iftira ve hakaretlere hemen tepki göstermelerini sağladılar.

Şimdi haklarını yemeyelim, büyük ihtimalle onlar da bu işin buralara kadar gelmesini istemezlerdi.

Ne Kılıçdaroğlu ne de Akşener böyle bir topluluğun hakaretlerine maruz kalmak ister.

Ama ellerinden gelecek de fazla bir şey yoktu çünkü geçtiğimiz on yılda hiçbir şeyi kendi iradeleriyle yapmadılar.

Onlara bir rol verildi...

Ellerine birer senaryo tutuşturuldu...

Sahnedeki yerleri gösterildi...

O kadar...

Ama yapacak bir şey yok, oyunun nereye gittiği belliydi...

“Dünyamı ben yıktım, kendi elimle” misali, resmen bile isteye bu işi bu hale getirenler onlar...

Azıcık dayanacaklar...

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yaver

Hocam sn Cumhurbaşkanı Atatürk e hakaret edenlere ceza yatirimi şart dedi .konuda kapanır sanırım sizde artık
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23