• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Halil Kışlacık
Halil Kışlacık
TÜM YAZILARI

Hep kaybettin, hep kaybedeceksin!

17 Ocak 2021
A


Halil Kışlacık İletişim: [email protected]

Parti liderleri sokağa çıkma yasaklarından muaf. İşlerinin yapısı gereği de ister istemez insan içine de karışmak zorunda kalıyorlar.

Bu durumları şu salgın günlerinde hem kendileri için, hem de çevrelerindeki insanlar için büyük risk teşkil ediyor.

Allah uzun ömürler versin, hemen hepsinin yaşı da 65’in üzerinde...

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, parti liderlerine davet göndermiş, “Gelin aşınızı olun” demiş...

Kemal Bey her zamanki gibi, “İşte bana malzeme” diyerek kılçık atmış, “Ben vatandaş Kemal olarak sıramı bekleyeceğim” demiş...

Neyse, en azından burada reddedilebilecek bir ayrıcalık, bir davet var, Ekrem İmamoğlu’nun “Antrikot” tiyatrosunda o da yoktu!

“Bana tanınan muafiyeti kullanmayacağım, vatandaş Kemal olarak sokağa çıkma yasağına uyacağım” demeyi hiç düşünmeyen Kemal Bey’in, aşı konusunda samimi olduğuna inanalım mı şimdi?

Herkes gibi yasaklara uyacaksanız sıkıntı yok, isterseniz hiç yaptırmayın ama öbür türlüsü diğer insanların hayatını tehlikeye atmak değil mi?

Hayır, “Üç kişiye bulaşmasına daha vesile olurum da muhaliflik edecek mevzu bitmez” diye klasik pasif agresif sol baltacılığına soyunacağına hiç ihtimal vermiyorum, o sizin fesatlığınız...

Cuma günkü Cumhuriyet gazetesi, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen Hanımefendi’nin “Randevu veriliyor ama aşı yok” iddiasını manşet yaptı. 

Yapar tabii, küçük bir iddia mıdır?

Ama bilmedikleri, Özlem Hanım’ın büyük ihtimalle kendilerine bu demeci verdikten sonra, yine büyük ihtimalle daha gazetenin basılmasını bile beklemeden gidip aşı olduğuydu. Hani şu olmadığını iddia ettiği aşıyı canım! 

Aşı olduğunu sosyal medyada paylaşana kadar insan demeç verdiği muhabiri arar da “Ben aşı oldum, hani haberi usturuplu yazın da millet ‘Olmayan aşıyı nasıl oldun, bu nasıl iş?’ diye sormasın” diye uyarır...

Başka bir soru; şu ana kadar, randevu verilip de “Sizi çağırdık ama elimizde aşı kalmadı, sonra gelin” denilen bir kişi var mıdır?

Yoksa, bu nasıl kirli bir oyundur?

Olay beka meselesi falan değil arkadaşlar...

Olay, ülkenin ciddi sayıda vatandaşının ruhsal sıkıntılar yaşıyor olması...

Yalanı söylemeye mecbur olan insan nasıl göğsü sıkışmadan nefes alabilir?

Yıkılmasın diye her gün binlerce yalanın ortaya atıldığını bildiğin bir dünya görüşüyle yaşamak zorunda kalmak nasıl bir işkencedir?

Binlerce doğrunun desteklediği fikrin manasını kaybetmesin, yenilmesin diye bir tane yalan söylediğinde karşındakini kandırırsın ama, yalan söylemeye mecbur kaldığın an zaten her şey senin bilincinde bitmiştir, yenilmişsindir...

Yenildiğini sen bilirken, başkası seni galip zannetse ne olacak?

Rahat uyuyabilecek misin?

O sözde zaferin sana getireceği en mutlu anın bile zihnindeki bu gerçekle kirletilmeyeceğinden emin olabilecek misin?

Zannediyorlar ki kavgayı eğer bir şekilde kazanırlarsa, bugün çevirdikleri fırıldaklara bir daha ihtiyaç duymayacaklar...

Kavga bitmeyecek, farkında değiller...

Yalanla bir doğruyu yenseler, başka bir doğru çıkacak karşılarına...

Onlara da bir yalanı yaşamak kalacak...

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yavuz

Sayin yazar bunların HAYATLARI YALAN......................................................ON TEKER ALENGİRLİ FIRILDAK KEMAL TEK AYAĞININ ÜSTÜNDE 1001 YALAN SÖYLÜYOR. ........Kİ ARKASI DOĞRU NUN YANINDAN GEÇERMİ? ?????????

Şeref

Birçok parti başkanı aşı konusunda "sırasını"bekleyeceğini söyledi, siz ise sadece kılıçdaroğlu'nu konu ediyorsunuz. Niye?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23