• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Halil Kışlacık
Halil Kışlacık
TÜM YAZILARI

Bunları kim delirtti?

27 Ekim 2019
A


Halil Kışlacık İletişim: [email protected]

İnsan zihni basit işlemlerin karmaşık dengesiyle yürür. 

Bilgisayar gibi düşünün...

Dijital ortam sadece “var” ve “yok” kavramlarını bilir. Biz bu iki durum üzerinden bilgisayara farklı değerleri tanıtır ve saniyede milyarlarca kere bu iki değeri işleme tabi tutturup insan zihninden daha hızlı şekilde hesaplamalar yaptırırız.

Fakat insan zihnini dijital ortam gibi gerektiğinde temizlenebilen bir yapıda değildir. “Şu bilgiyi silmek istiyorum” demeniz bir şey ifade etmez, o bilgi hep oradadır...

Hem birey hem de toplum olarak sürekli insanların hayatlarını etkiliyoruz. Biz de etkileniyoruz. Bundan kaçınmak mümkün değil.

Ama bazen iş öyle yanlış bir yöne kayıyor ki, yapılanın cinayetten farkı kalmıyor.

Hataya sürüklediğimiz insanları, sonra aynı hatalar yüzünden linç ediyoruz.

Hakim anne ile savcı babanın çocuğu, insanlara pompalı tüfekle ateş açma dahil tam sekiz vukuat işler, ceza almaz... En son kız arkadaşını arabada dövüyor diye tepki gösteren kalabalığın üzerine araba sürer, ondan sonra başlar tepkiler...

Belki de hiçbir yeteneği olmayan bir oyuncu, sırf siyasi görüşü yüzünden “Bu bizden” denerek taltif edilir, sonra o siyasi görüşü açık seçik ortaya koyan bir açıklama yapınca kimse yüzüne bakmaz, bu sefer düşer meydanlara “Yıllardır iş bulamıyorum, beni ortada bıraktılar” der...

Yazarın biri, kafa güzel ekrana çıkıp ona buna sataştığı, anarşist görüşler serdettiği için göklere çıkarılır, sonra işi abartıp, müskirat etkisinde kaza yaparak bir aileyi yok edince, “Birinin başını yakacağı belliydi zaten” denilir...

İyi de arkadaş, bu insanları bu hale kim getirdi?

Siz normali hiçbir zaman yüceltmediniz ki?

Toplumun ortalama değerlerine ait ne varsa hep saldırdınız.

İşini iyi yapan insanları, sırf sizin siyasi görüşünüze uzak diye dilinize doladınız.

Karakteri bozuk, yeteneksiz, kifayetsiz ne kadar yandaşınız/yoldaşınız varsa gazladınız, şişirdiniz..

Ne oldu sonunda?

Nereye geldik?

Nereye doğru gidiyoruz?

Daha kaç kişinin ailesi, kariyeri, akıl sağlığı tarumar olacak da akıllanacaksınız?

Hadi yaşını başını almışlara “Kendi kaşındı, uyansaydı” der geçeriz.

Daha zihinsel gelişimini tamamlamamış gençlerin aklını bulandırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?

Gerçi size de bu toplumun değerleri, normalleri hiç anlatılmadı ki.

Önce resmi ideoloji, sonra popüler kültür yıkadı beyinleri... Şimdi, beyni yıkanmış yığınlar, aynı malzemelerle yeni neslin beynini yıkıyor...

Her insanın farklı olduğunu, sizin hayallerinizin tek güzel hayal olmadığını anladığınız ve kabul ettiğiniz gün ne zaman gelecek?

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Aristo

İslam(?) Ansiklopedisinden Aristo bahsine bakıyorum; aa, yazan kim biliyor musunuz? Bir ilahiyat profesörü, feylesof değil yani! Evveliyatına bakıyorum; bir camide namaz kıldırma görevlisi, vakti bol, okuyor habire, o arada yıl 1980, yüksek islam enstitüsü ilahiyat fakültesi oluveriyor, doktora falan derken ardından al sana profesör! Hemen hepsi böyle bu nesil ilahiyat profesörlerinin, 80' den bu yana geçen 40 yıla yakın sürede bizim yüksek islam enstitülerimizin nasıl birer teology okullarına dönüştüğünü anlayabildik mi? Hele o ansiklopedide tüm maddeler tam bir seküler uslub ile yazılmış mı; inanın meydan la rousse daha vicdanlı bir uslub kullanırdı ve yuhh diyorum ben bu 1980 ve 28 şubat devrimlerinin ilahiyat çökeltilerine!

Ünal

Insanoğlu ateşi bulduğu anda delirmisti muhterem ve ne yazıkki geri dönüş olmayacak güç daha fazla güç tüfek top tank gemi uçak füze atom bombası hidrojen bombası nükleer bomba yetmeyecek daha yokedici güçler ve kendini akıllı sanan zavallı yaratığın adıdır insanoğlu 
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23