• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Av. Yaşar Baş
Av. Yaşar Baş
TÜM YAZILARI

Savaş suçlarına yeni bir yargılama düzeni lazım

19 Ekim 2020
A


Av. Yaşar Baş İletişim: [email protected]

Çevremiz savaş alanına çevrildi. İnsanlıktan nasibini almamış katiller, savaşın da bir hukuku ve ahlakı olduğunu unutturmaya başladılar.

Özellikle de sivil halkın maruz kaldığı insanlık dışı saldırılar, savaşın namusunu yok etti.

Uluslararası savaş suçları mahkemesi var. Dünyada bu kadar alçakça savaş suçları işlenirken, Uluslararası savaş suçları mahkemesinin yaptığı bir soruşturma var mı? Veya bu zamana kadar kaç soruşturma ve yargılama yapılabildi ki?

Ermenistan sivil yerleşim yerlerine saldırıyı bir taktik plana dönüştürmüş durumda. Bu alçaklığa hayır diyen bir uluslararası otorite var mı?

Suriye’de işlenen insanlık suçlarının arkasında genellikle terör örgütleri var ama her terör örgütünün arkasında da bir veya birden çok devlet var. Terör örgütlerine binlerce TIR ve uçak dolusu silah sağlayan devletlere hesap soran herhangi bir mekanizma var mı?

Sonuçta ölümlerin sayıları milyonları, mültecilerin sayıları on milyonları bulmuş.

Böyle bir dünyada hiç kimse güven içinde yaşayamaz. Güven içinde yaşayacaksak insani değerlerin korunması konusunda tam bir mutabakata ihtiyacımız var. İnsanlar temel insani değerlerin korunacağı konusunda inançlarını kaybederlerse, artık dünyada barış olmaz. 

Küresel sistemin mekanizmaları çalışmıyor. Resmî mekanizmalar bu kadar ağır insanlık dışı uygulamalara tepkisiz sessiz kalarak meşruiyetlerini koruyamazlar. 

Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi bu anlamda meşruiyetini kaybetmiştir. 

Dünyanın insanlığa karşı işlenen suçları takip edecek yeni ve etkin bir mekanizmaya ihtiyacı var.

Birleşmiş Milletler bünyesindeki mekanizmalar revize edilerek etkili bir sistem kurulması da çok zor görünüyor. 

Bu gidişle kendini yenileyerek milletlerarası hukuku ayakta tutacak hale gelmesi çok zor olan Birleşmiş Milletler Teşkilatı da meşruiyetini kaybedecektir.

Türkiye, yükselen küresel vicdan olarak, yeni küresel mekanizmaların kuruluşuna öncülük etmeli. Şu anda tüm dünyada insanlık dışı suçlar konusunda büyük bir boşluk, yetersizlik hatta çaresizlik var.

Türkiye  küresel ölçekte insanlık dışı suçları soruşturacak bir uluslararası yargı mekanizmasını kurmak için harekete geçmeli.

Bunun için tüm dünyayı davet edeceği bir uluslararası konferans düzenleyip, önerisini bu konferans öncesinde tartışmaya açmalı ve konferansta imza aşamasına gelmiş bir taslağa dönüştürmeli. 

Örneğin bu konferans için devletimizin kuruluşunun 100. Yılı olan 2023 yılı uygun bir tarih olabilir. Bu tarihe kadar konferansın daveti ve hazırlıklarını sürdürecek geçici komite kurulur. Üç yıl boyunca tüm dünyada Türkiye’nin önerdiği küresel adalet sistemi tartışılır. 

İnsanlığın vicdanının harekete geçirilmesi mümkün olacaktır. Bu girişim somut bir sonuca dönüşür mü bilmem ama en azından mevcut küresel sistem insani taleplerin yükselmesi karşısında kendini revize etmek zorunda kalacaktır. Bu sonuç bile çok önemli bir kazanım olur.

Mevcut küresel sistem, yükselen vicdani taleplere sessiz kalır ise, Türkiye katılımcı sayısı az olsa bile bir uluslararası yargı mekanizmasını kurarak yoluna devam etmelidir. 

Mekanizma çalıştıkça tüm dünyadan gerekli katılımın sağlanacağına da inanıyorum. 

Bugün dünya vicdan ile cüzdan arasına sıkışmış durumda. Tarih bize göstermiştir ki, temelinde vicdan olmayan hiçbir hareket çok uzun süre ayakta kalamaz, kalamamıştır.

Tarih çok acımasız askeri güçler de görmüştür ama insanlıktan nasip almamış hiçbir güç bir medeniyet inşa edememiştir. Bugün Türkiye hem yeterli askeri kapasitesi, hem de vicdan temelli küresel siyaseti ile insanlık için yeni bir medeniyet inşasının tam önünde ve ayakta. 

Modern zamanların, önceki medeniyet devirlerinden bir farkı da var. Dünyada ilk defa siyasi sınırlar insani bağlar için sınır oluşturmuyor. Geçmişte her medeniyet havzası aynı zamanda bir siyasal sınırı ifade ediyordu. Modern dönemler yeni bir medeniyet inşa edemedi. Eğer yeni bir medeniyet inşa edilirse emin olun bunun etkisi siyasal sınırlarda kalmayacaktır. Bugünün dünyasında, medeniyet değerleri sınırları aşmakta zorlanmayacaktır. Yeni bir medeniyetin eşiğindeyiz. Kapısından içeriye adımımızı atmamız gerekiyor.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

SAHIN

Savas suclularini yargilamak cok zaman alir ABD li Baskanlarinin Mahkemeleri bile onyillar alir .O kadar cok savas sucu isledilerki ne mahkemeler ne hukukcular bunlarin davalarina yetisemez .

6284 Mağduru

Biriniz sayın yazara desin ki ülkende 6284 var. İnsanlığın, adaletin ve hukukun tüm kadim değerleri paçavraya çevrilmiş. Yalancı ve iftiracı bir kadının sözüyle masum bir erkeğe karşı insanlığa karşı işlenebilecek tüm suçlar kanunla işleniyor.  
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23