• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Av. Yaşar Baş
Av. Yaşar Baş
TÜM YAZILARI

Macron, Fransa’yı nereye götürüyor 

30 Ekim 2020
A


Av. Yaşar Baş İletişim: [email protected]

Bir devlet başkanının siyasi kararlarının sonuçlarını hesaplamadan hareket edeceğini sanmıyorum. Özellikle de Fransız Cumhurbaşkanlığı sisteminin iç dinamiklerinin, alınan kararın sonuçları konusunda kendisini bilgilendirmediğini hele hiç sanmıyorum. Macron sonuçlarının neler olabileceğini çok iyi bildiği halde, siyasi ihtiraslarını, temsil ettiği ülkenin ihtiyaç ve menfaatlerinin üzerine çıkardı. Kendileri bilir. Kendi düşen ağlamaz.

Fransa’nın kendi iç politika dinamikleri içinde seçimler yaklaştıkça minik kuş Macron’un bir miktar direksiyonu sağa kırabileceğini de işin doğrusu tahmin ediyordum. Ancak Macron’un sağa çevirdiği direksiyonu kilitlendi ve Marianne Le Pen’in de sağına kadar geçti. Buradan sonrasının şarampol olduğunu, hatta şarampolün yüksekçe bir uçuruma dönük olduğunu da gözleri ileri derecede miyop olanlar bile görüyor.

Fransa kendi sömürgecilik tarihinin getirdiği tüm birikimi de terk ediyor, yok ediyor. Alışkanlıklara aykırı olduğu için insanlar tedirgin oluyor. 

Kriminal bir kenar mahalle çocuğu gibi, sıkışınca iğrençlik sınırlarını çok aşan karikatürlerle Müslümanların şerefi Peygamberine ve Cumhurbaşkanımıza saldırmanın onlara maliyeti çok ağır olur.

Öncelikle Macron’un bu denemeleri iç politikada istediği sonucu hiçbir şekilde vermez. Bu akılsız siyasetin sonucu, Macron’un Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin daha ilk turunda siyaset dışı kalması olur. Fazla da sürmez. Bunu yaklaşık bir buçuk yol sonra Fransa Cumhurbaşkanılığı seçimlerinde görmüş oluruz. Tabii ki Fransa o zamana kadar ayakta kalabilirse.

Fransa aslında Avrupa’nın hasta adamıdır. Bakmayın fiyakalarına. Borç batağındalar ve bir çıkış yolu görünmüyor. Gerçi Avrupa bölgesinde Almanya dışında ekonomisi ve siyaseti tükenme noktasında olmayan ülke yok gibi zaten. Küçük ülkeler var. Onların da siyasi etkisi yok hükmünde. 

Yaşlı teyze Avrupa’nın, koltuk değnekleri ile yürüyen kız kardeşi durumundadır Fransa. 

Sömürgecilik döneminin alışkanlıklarıyla İslam Dünyası ve Kuzey Afrika elitlerinin transfer ettiği sermayeyi çıkarın, ertesi gün Fransa altıncı cumhuriyet için çalışmalara başlamak zorunda kalır. 

Fransızlar, Ondördüncü Louis ve eşi Marie Antoinette‘i bile Macron’dan daha iyi anacaklardır. Fransa’nın bütün tarihi birikimini yok eden devlet başkanı olarak Macron tarihteki yerini şimdiden almıştır.

Macron’un boyunu çok aşan siyasi ihtiraslarının bir sonucu olarak Fransa’nın bundan sonra iki yakasının bir araya gelmesi de çok zor. 

Zaten sallanan ve ayakta durmakta zorlanan Fransa ekonomisi, bir yandan pandemi, diğer yandan küresel yalnızlık, bir taraftan da beceriksiz yönetim nedeniyle çok ağır krizlerin içine yuvarlanacaktır.

Fransa’nın borçlanma kabiliyeti de yok. Fransa Avrupa’nın en borçlu ülkelerinden biridir. Ekürisi Yunanistan ile birlikte. Borcu, gayri safi milli hasılaya oranı itibariyle borçluluğu Türkiye’nin dört katından fazladır.

Kamu harcamalarının finansmanı konusunda çok zorlanıyorlar. Bunun sonucu olarak tüm dünyanın en insafsız vergi sistemine dayanıyorlar. Vergideki adaletsizlik ve Türkiye’nin yaklaşık iki katı vergi nedeniyle, dünyanın en yaygın vergi yolsuzluğu Fransa’dadır. Böyle adaletsiz bir vergi sistemi vergi tahsilatını artırmıyor, sadece vergi yolsuzluğunu yaygınlaştırıyor.

Fransa’yı ayakta tutan büyük turizm gelirleri ile dünyanın geriye kalanından, özellikle İslam dünyasından ve Afrika bölgesinden yağan sermayedir.

Kendi ülkelerinde hukuk devleti standartlarını koruyamayan İslam Dünyası ve Afrika bölgesi zenginleri için Fransa sığınma alanına dönmüştür.

İşte Macron bu altın yumurtlayan tavuğu kesti. Bundan sonra tekrar canlandırması da çok zor.

Fransız aşırı sağcılarının devşirdiği Macron’un siyaseti sağ siyaset de değil sığ siyasettir. Bu sığ siyasi davranışlarının sonucunda göreceksiniz Fransa komünist bir iktidar ile de tanışacaktır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

yavuz

Sayın yazar , marketlerde ve pazarda aldığımız her şey geçen yıla göre en az % 50 arttı. Bizim ekonomimiz çok iyi de Fransa ekonomisini yazıyorsunuz. Dinimize yapılan saldırıyı lanetliyoruz ancak bize ne Fransa ekonomisinden .

Nihal

sarı yelekliler yetmiyormuş gibi birde İslam ile uğraşarak radikal gruplardan nemalanıyor pazar payınıda kaybediyor.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23