Bu da geçti Ya Hu
Değerli okurlarım geçtiğimiz hafta makalemin başlığı “Bu da geçer Ya Hu” idi.
Çok şükür geçti ve millet olarak derin bir nefes aldık.
Önümüzdeki günlerde sisler dağılıp puslu hava berraklaştığında elbette daha net görünecek resmin şimdiden şekli şemaili belli gibi.
Devletimiz bir kere daha “ben buradayım” diyerek, oyunda oynaşta olanlara defalarca söyleneceklerini söyledi aslında.
Perşembenin gelişini çarşambadan belli etti etmesine ama gözleri kör, kulakları sağır ve dimağları da dumura uğramışlar davulun ve zurnanın sesini duymadı bile.
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az atasözünün tam gerçeklik kazandığı bir garip sürecin tam içinden geçerken olanlar oldu.
Kaza geliyorum demesine rağmen aldırış etmeyenler ve dediğim dedik çaldığım düdükçülerin rehberliği ile uçuruma doğru hızlı adımlarla gidenler maalesef şimdi düştükleri dehlizlerde debelenip duruyorlar.
Gelmekte olanı görmeyerek diyorum, çünkü görerek yapılması ihanetin daniskası olur.
Gücünü halkından alan devletin aldığım kararlar TEM (Türk Ekonomi Modeli) modelini ti’ye alarak geleni gördüğü ve bildiği halde vatandaşın gözünün içine baka baka döviz fiyatlarındaki hızlı düşüş için bulunmaz bir fırsat sakın kaçırmayın döviz alın diyerek vatandaşı galeyana getirmeye çalışan beyni durmuş zilletin yılmaz savunuculuğuna soyunmak ne vatanperverliğe ne milliliğe ne de yerliliğe sığar.
Sadece yazıklar olsun diyorum.
Gemimizin aynı olması adına hayıflanıyorum da.
Böyle zamanda yangına körükle gidilir mi hiç.
Allah akıl fikir feraset iz’an ve insaf versin.
Daha beteri ile nereye nasıl varacaktık doğrusu merak ediyorum.
Yeni dervişler bekleyenler için bu gidiş belki hoş değil ancak devletimiz varsa biz varız.
Bugün birlik olmayacaksak ne zaman o zaman.
Her bir vatandaşımız kafasını avuçlarının içine alarak dünü, bugünü ve yarını bir kere daha derinden düşünsün diyorum.
Dervişlerin devirip döktüğü ve ülkemizi tarumar eylediği günleri ben bizzat içinde yaşadığım için çok iyi biliyorum. İMF görevlisi olarak geldiğini açık seçik beyan ederek İMF’den gelecek döviz için meclisimizden onlarca kanunu bir gecede çıkarttırmış ve paranın nerelerde nasıl kullanılacağını garanti altına aldırdıktan sonra, zehir zemberek dolarları getirtmişti. Hayrını görmek şöyle dursun, bu duruma alışmışlarımızda bağımlılık yapmış olsa gerek aynı zehri bugün de iştiyakla istiyorlar.
Gençlerimiz birçok şeyin farkında değil ve normal karşılarım.
Ancak anlı şanlı ekonomistlerimiz o günün zilletini ne çabuk unuttular da bugün aynı zilletin karabulutlarının hayali içerisindeler.
Son yarım yüzyılı hatırlayacak yaşı ve aklı bana bahşeden Rabbime şükürler olsun.
Ülkemizde hafta boyunca yaşadığımız dalgalı bulanık ve karanlık günler sürerken geçmişte yaşadıklarımızın yine aynısı mı olacak korkusu içerisinde kaygılarımın katsayısı yükseldikçe ruh halime yansıyan daralmanın dayanılmaz hale geldiği sırada Cumhurbaşkanının bakanlar kurulu sonrası açıklamalarını dinlemeye başladım.
Cumhurbaşkanı her ağzını açtığında dövizdeki sıçrama yerine düştüğünü görünce önce hayırdır dedim. Alıştığımızın dışında bir şeylerin olacağını zaten konuşmanın devamında anladım ve gördüm.
Evet, dostlar burası Türkiye.
Yine gelmekte olan geldi.
Devlet ben buradayım dedi ve etraftaki keneler, sinekler, parazitler ve virüsler çil yavrusu gibi dağıldı.
Beklenti içerisine sokulmuş bir takım insanların ah vahları sonucu değiştirmedi.
Zaten değiştiremez de.
Yeni Türkiye’de yaşadığımız bir kez daha hatırlatıldı.
Hâlâ hayalde, uykuda ve inadından hatırlamayanlara duyurulur.
Bu haftalık da bu kadar.
Kalın sağlıcakla.