• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yusuf Kaplan’dan yeniakit.com.tr’ye flaş açıklamalar!

Yeniakit Publisher
2019-07-21 16:47:00 - 2019-07-21 17:14:31
Yusuf Kaplan’dan yeniakit.com.tr’ye flaş açıklamalar!

Son zamanlarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği zıravı hakkında yaptığı önemli çağrılarla gündeme gelen gazeteci - yazar Yusuf Kaplan, yeniakit.com.tr’ye çok önemli açıklamalarda bulundu.

 Oğuzhan Çağlar  yeniakit.com.tr 

İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmeyle birlikte hayatımıza giren “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramının toplum için oluşturduğu tehditleri attığı tweetler ve köşe yazıları ile ortaya koyan gazeteci – yazar Yusuf Kaplan yeniakit.com.tr’nin sorularını cevaplandırırken, İstanbul Sözleşmesi’nin aile için oluşturduğu tehditlere karşı önemli uyarılarda bulundu.

Türk aile yapısının büyük bir felaketle karşı karşıya bırakılmak istendiğinin altını çizen Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan, “Henüz içine sürüklendiğimiz felaketin, tehlikenin farkında değiliz. Toplum olarak farkında değiliz, hükümet henüz olayın farkında değil. Aileyi yitirirsek toplum biter. Toplum biterse bu ülke paramparça olur.” dedi.

"Hükümete baskı uyguluyorlar"

Türkiye’nin içindeki bazı kuruluşlar (kadın Hakları, insan hakları vs), içeriden ve dışarıdan AB vb yerlerden fonlanan kuruluşlar, hükümete baskı uyguluyorlar.” diyen Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü: “Baskıyı özellikle İstanbul Sözleşmesi konusunda uyguluyorlar. Bazı noktaları iyi niyetli olabilir ama kadına şiddet, tecavüz gibi konular zaten savunulamaz. Burada aile gidiyor, aile gittiği zaman toplum çöker. Bir şekilde, İslâmî dünya tasavvuru üzerinden, İslamî ilkeler üzerinden Müslümanların haklarını, hukukunu koruyacak, bütün kurumlarını İslam’ın tanımladığı, İslâmî ilkeler tarafından şekillendirilen bir devlet yok. Türkiye dışarıdan 200 senedir müdahale altında. Tanzimattan itibaren devlet gitti, toplum çatırdamaya başladı. Abdülaziz’in bilekleri kesildi. Abdülhamit tahttan indirildi, dahi bir insanı, içerideki işbirlikçilerini de kullanarak tahttan indirdiler. Menderes’i idam ettiler. Özal’ı katlettiler. Muhsin Yazıcıoğlu’nu gözümüzün içine baka baka katlettiler. Bu ülke bizim elimizden alındı. Batılıların elçileri üzerinden Osmanlı’ya çeki düzen vermeye çalıştılar. Tanzimat modernleşmesiyle birlikte, Cumhuriyet sekülerleşmesi, laikleşmesiyle birlikte bu toplum yörüngesini yitirdi.

“Tayyip Erdoğan’a nefes aldırmak istemiyorlar”

Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan’ın da hedefe yerleştirildiğinin altını çizen Kaplan şöyle devam etti: “Tayyip Erdoğan’a nefes aldırmak istemiyorlar. ‘Diktatör’ diyorlar, yapılan yanlışları eleştiriyorum ben; eğitimde çöktük, kültür hayatında yerlerde sürünüyoruz. Genç kuşağı kaybediyoruz. Unutmayalım ki yaşadığımız mücadele bu ülkeyi nasıl tekrar alabiliriz mücadelesidir. 200 senedir biz bu ülkeyi geri almak için mücadele veriyoruz. Bu ülke sabotaj şebekesi tarafından; ekonomik olarak, siyasi olarak, hariciyesi, kültür hayatı, medyası bakımından bu ülkenin çocuklarının elinden alınmıştır. Ne kadar başarılıyız, ne kadar başarısızız bu tartışılabilir. 200 senedir bu toplum ayakta duruyorsa, dinamizmini yitirmediyse, hala bütün felaketlere karşı dimdik ayakta durabiliyorsa bunun temel nedeni, ailenin sağlam olmasıdır.”
ÖNE ÇIKAN VİDEO

“New York Times bile görüyor!”

Bu durumu New York Times Gazetesi görüyor. Marmara’da 1999 yılında gerçekleşen depremde devlet deprem bölgesine gidemedi, gidemiyordu, ortalıkta devlet yoktu; Van’dan, Kars’tan ve daha bir çok ilimizden insanlar anında deprem bölgesine ulaştılar. New York Times Gazetesi bu durumu, ‘Bu nasıl bir şey yahu’ diyerek manşetine taşıdı. Avrupa’daki çözülme daha ileri bir düzeyde.

Bu toplumun dimdik ayakta durmasını sağlayan şey aile ve müslüman cemaatlerdir. Özellikle silsilesi olan, geleneği olan tarikatlerdir.

Tarikatlerin, cemaatlerin yaptıkları yanlışları, Ankara’da ihale peşinde koşturmasını kabul etmiyorum. Cemaatlerin kendilerine çeki düzen vermesi lazım. Bu eğitim sistemi ne yapıyor? Benim çocuğumu alıyor, beynini yıkıyor. Pozitivizmle, ezbercilikle zihnini delik deşik ediyor, ruhunu yok ediyor, dinsizleştiriyor, sonra da getirip eşcinsel olarak benim önüme koyuyor. Türkiye dünyada işgal edilemeyen, sömürgeleştirilemeyen bir ülkedir ama zihnen, kültürel olarak işgal ediliyor. Ailenin çökmesi bu demektir. Dünyada ailenin en güçlü olduğu yer Türkiye’dir. Göçebe kültüre sahip dinamik bir toplum var Türkiye’de. Çadırdan bir dünya devleti çıkarmışız, ailenin temelleri bizde çok köklüdür.

“Amaç eşcinselliğin meşrulaştırılması”

Sözlerini “Aileyi çökerttiğiniz zaman bu toplum çöker. İstanbul Sözleşmesi bu amaca hizmet etmektedir.” diyerek sürdüren Kaplan, mesajlarını şu ifadelerle verdi: “Eğer insanlar bilinçli olarak imzaladılarsa büyük bir vebal altındadırlar, eğer bilinçsiz bir şekilde imzaladılarsa da bir an evvel bu sözleşmeyi kaldırmalıdırlar. İstanbul Sözleşmesi’nin hedeflediği şey ailenin yıkılması, eşcinselliğin meşrulaştırılması ve eşcinsel evliliklerinin yaygınlaştırılmasıdır. Bunlar Müslüman bir toplumda olacak şey değil. ‘Batı’da aile çökmüştür. Bu insanlar insan türünü koruyabilecek durumda değiller. Bizim dünyaya verebileceğimiz en büyük kurum aile modelimizdir. Bu konuda batıdan alabileceğimiz, öğrenebileceğimiz hiçbir şey yoktur. Biz bu ülkede tecavüzü, kadına şiddeti engelleyecek bir yasa yapamıyor muyuz? Ben bir Müslüman olarak bir kadının şiddet görmesini, itilip kakılmasını savunamam, bu mümkün değil. Devlet kadına şiddeti önlemek için gerekiyorsa bir yasa yapmalı zaten, bunu konuşmaya, tartışmaya bile gerek yok, lakin bunu aileyi koruyacak şekilde yapmalı. Bu konuda batılıların yasalarına falan ihtiyacımız yok.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

tr 31

Yusuf bey ülkeyi kimin elinde alıyoruz . Açık söyle bir bilim adamı gerçeği yigit bir şekilde söylemeli.Kaybedileni alacağımız zaman niye kayıp ettik.Şu anda en az akp ye bir defa dahi oy verenlerden de duyuyoruz. Bundan aonra Allah diyerek kimse benden oy alamaz diyen insanlar hayli fazlalaştı.Kurtuluş Islamda denilen müslüman coğrafyasında müslümanlar ölümüne Avurpaya geçmeye çalışıyorlar.Kayirma , rüsvet yolsuzluk vb almış başını gidiyor. Bir muvazakar parti döneminde minimize olmasi beklenirdı. Adalet kalmadı fetö belasında fatura masuma / ibadet kesmine kesildi.Beni 15 temmuzdan sonra hiç bir cemaata , tarikata, Sivil toplum kurumlarina götüremez. Bu baski rejimi devam ederse 20 yil sonra cemaarlar , tarikatlar vs durumları marjinalleşecektir.

Remzi-1461

Yusuf Kaplan'ın söylediklerine elbette katılıyoruz;fakat cnntürk veya habertürk ya da sol kesimden bir televizyonda konuk olduğu zaman bunları dile getirmiyor.Bir vatandaş olarak bu tür davranışı da anlamakta zorluk çekiyorum.Bu tür televizyonlara davet edildiklerinde koşa koşa giderler ne hikmetse seslerini yükseltmezler.Akit'e konuştuğu gibi o tv'lerede öyle konuşması lazım,konuşmasına engel bir durum varsa gitmemesi gerekir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23