Araştırma, kahvenin Türkiye’de artık geçici bir trend değil, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Soğuk kahve ve kapsül seçeneklerindeki artış, özellikle genç tüketicilerin ilgisiyle kahve çeşitliliğini her geçen gün genişletiyor.
Türkiye’nin çay ülkesi kimliğine rağmen kahve tüketimi hanelerde hızla artıyor. Ipsos’un, 14 bin haneden topladığı verilerle hazırlanan Hane Tüketim Paneli (Eylül 2024–Ağustos 2025) ve Dayanıklı Ev Aletleri Raporu sonuçlarına göre, her beş haneden dördünde en az bir kahve makinesi bulunuyor.
Araştırma, kahvenin artık geçici bir eğilimden çıkıp yerleşik bir tüketim alışkanlığına dönüştüğünü ortaya koyuyor. Evlerdeki kahve makinesi sahipliğinin artması, kahvenin günlük yaşamda bir ihtiyaç haline geldiğini gösterirken, hanelerin satın alma davranışları da bu dönüşümü destekliyor.
Verilere göre Türkiye’deki hanelerin neredeyse tamamı en az bir çeşit kahve satın alıyor. Haneler ortalama iki farklı kahve türü tercih ediyor. Kahve, yılda ortalama 14 kez satın alınırken, hanelerin kahve için ayırdığı yıllık bütçe yaklaşık 1.215 TL olarak ölçüldü.
Son yıllarda öne çıkan soğuk kahvelerde ise dikkat çekici bir artış yaşandı. Hazır ve paketli soğuk kahve satın alan hanelerin oranı bir yılda 10 puan yükselerek yüzde 39’a çıktı. Bu artışın, özellikle genç tüketicilerin ilgisi ve kapsül ile toz soğuk kahve seçeneklerinin yaygınlaşmasıyla gerçekleştiği belirtiliyor.
Araştırmaya göre kahve, günün farklı anlarında tüketilen bir içecek haline gelirken, bazı öğün alışkanlıklarının da yerini almaya başladı. Değişen çalışma düzeni ve hızlanan yaşam temposu, evde hızlı hazırlanan içeceklere yönelimi artırıyor.
Ipsos’un değerlendirmesinde, Türk kahvesi, hazır kahve ve filtre kahveye ek olarak çekirdek, kapsül ve soğuk kahve kategorilerinin büyümesinin, kahve çeşitliliğini belirgin şekilde artırdığı vurgulandı.
