Spor yazarı Taha Turgut, devletin spora ayırdığı bütçenin aslan payının GSGM'deki bürokrasiye harcandığını söyledi. Turgut Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları ve bunların sekreterleri, odacıları, çaycılarının bahse konu bütçeyi nasıl kullandığını deşifre etti.
Devletin spora ayırdığı bütçenin aslan payı, GSGM'deki bürokrasiye harcanmaktadır. Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları ve bunların sekreterleri, odacıları, çaycıları... İllerde de İlçelerde de aynı yapı...
Ne iş yaparlar sanal spor faaliyetleri ve kağıt üzerinde kabartılan sporcu sayıları... Başarı! Onu soran yok ki. İlçenizde bu sezon kaç çocuğu spora kaydettiniz? Bunun il genelindeki yansıması nedir? İlde kaç çocuğu spora kaydettiniz? Bunun ülke genelindeki yansıması nedir? Eğer ilçe ve illerde bu sayıları arttırmışsanız, bunu büyük çalışkanlık ve başarı olarak Bakan'a, Bakan'da Başbakana, Başbakan'da kendisine verilen bu bilgileri millete aktarır. Tabii ki Olimpiyat ve Dünya Şampiyonasından eli boş dönünce de "Ne istediniz de vermedik" diye haklı olarak sorar. Evet maddi manevi her türlü desteği verdiniz. Ama maalesef işi ehline vermediniz.
GSGM denilen paralel bürokrasi ve onun kendine göre oluşturduğu yönetmelikte seçilen federasyon başkanları... GSGM'nin istemediği hiç kimse federasyon başkanı olamaz. Hatta aday bile olamaz. Nasıl mı?
1. Genel Müdürlük, Genel kurul üye sayısının %10'u
2. Gençlik Spor Kulüpleri
3. Kamu ve Belediye Spor Kulüpleri
Devletin hiyerarşik yapısı içerisinde Genel Müdürlüğün talimatı dışında başka bir adayı destekleyemezler. Federasyon Başkanlığına aday olabilmek için Genel Kurul üye sayısının %15'inin sizi aday göstermesi gerekmektedir.
Federasyon Başkanları Genel Kurul seçimleri bitene kadar görevinin başındadır ve her türlü yetkiye sahiptir. Genel Kurulda oy kullanacak delegelerin oluşturulmasında da görev başındaki Federasyon Başkanı yetkilidir.
Görev başındaki Federasyon Başkanı çeşitli vaad ve gerektiğinde şantajla özel spor kulüplerinden destek formlarını alırlar. Geriye kalan Kamu kulüpleri de Genel Müdürlüğün talimatı olmadan kimseye destek belgesi vermeyince hiç bir muhalif aday veya birden fazla muhalif aday %15 destek belgesi toplayamaz ve dolayısı ile de aday olamaz. Görevdeki başkan tek aday olarak kalır, bu da seçime gölge düşürür, el altından zayıf bir adaya belgeler verilir ve bir aday çıkarılır. Böylece demokratik bir seçim yapılmış gibi millet kandırılır.
Sonra da tabii ki seyahat acenteleri kurulur. Milletin parası çarçur edilir. Böyle bir sistemden hiç kimse sportif başarı bekleyemez. Çünkü sportif başarı hiçbir Federasyon Başkanının koltuğunu koruyamaz. Ne kadar delegeyi seyahate götürür, onların antrenörlerine milli takımda görev verir, ne kadar antrenörle sözleşme yaparsa onun koltuğunu onların oyu korur.
Bunun çözümü parasını kendisinin ödediği Federasyon Başkanlarını atama ile göreve getirir, başarılı olan göreve devam eder başarısız olan görevden alınır. Bilhassa iddialı olduğumuz (Güreş, Boks, Tekvando) gibi branşlarda bu mutlaka yapılmalıdır. Bir de o paralel yapı GSGM'deki bürokrasinin etkisi ve yetkisi azaltılmalıdır.
Genel Müdürlükten aşağıya doğru il ve ilçe müdürlüklerine kadar. Krallıklar kurulmuş Spor'un "S" si ile alakası olmayan bürokratlar "dediğim dedik çaldığım düdük" misali bildiklerini okumakta ve sezon sonunda da yukarıda yazdığımız gibi sanal rakamlarla kendilerini başarılı göstererek görevlerine devam ediyorlar. Ben bunları yazarak içimi boşaltıyorum. Yoksa bunlar bilinmeyen şeyler ve ben de çok akıllı değilim. GSGM bürokrasisi bu düzen üzerine kurulmuş ve kimse kimsenin kuyruğuna basmıyor.
Biz de millet olarak futbolla uyutuluyoruz. İşte Büyükşehir Belediyesinin profesyonel futbola ihtiyacı nereden doğuyor, parmak hesabıyla kaç tane taraftarı var? Kulüp Başkanı dahil yöneticiler acaba hangi büyük takımların (GS, FB, BJK, TS) taraftarıdır? Yerel yönetimlerin profesyonel spor faaliyetinde bulunmak gibi bir görevleri var mıdır? Buradaki amaç gerçekten spora katkı sağlamak mıdır? Bir profesyonel futbolcuya harcadıkları para kadarını tüm amatör branşlara ayırıyorlar mı? Çok uzattım şöyle bitirmek isterim Deveye sormuşlar: Boynun neden eğri, o da demiş ki nerem doğru ki.