• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Son 44 ayın en düşüğü: Enflasyonda dönüm noktası!

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Son 44 ayın en düşüğü: Enflasyonda dönüm noktası!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuz ayında aylık bazda yüzde 2,06 artarken, yıllık bazda yüzde 33,52'ye gerileyerek son 44 ayın en düşük seviyelerinden birine ulaştı. Dr. Cüneyd Ebrar Levent, açıklanan verilerin beklentilerin altında gerçekleşmiş olmasının umut verici olduğunu belirterek, gerilemenin yalnızca baz etkisiyle açıklanamayacağını söyledi.

SEBAHATTİN AYAN/İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde uygulanan ekonomi politikaları meyvelerini vermeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuz ayında aylık bazda yüzde 2,06 artarken, yıllık bazda yüzde 33,52'ye gerileyerek son 44 ayın en düşük seviyelerinden birine ulaştı. Ekonomideki bu istikrarlı düşüş, enflasyonla mücadelede kararlılığın sürdüğünü gösterirken söz konusu enflasyon düşüşünü gazetemize değerlendiren Dr. Cüneyd Ebrar Levent, açıklanan verilerin beklentilerin altında gerçekleşmiş olmasının umut verici olduğunu belirterek, gerilemenin yalnızca baz etkisiyle açıklanamayacağını ifade etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayı verileri, tüketici fiyatlarındaki artışın sınırlı kaldığını, yıllık enflasyonda ise dikkat çekici bir gerilemenin sürdüğünü ortaya koydu. Aylık bazda TÜFE yüzde 2,06 artarken, yıllık enflasyon oranı yüzde 33,52’ye gerileyerek Kasım 2021’den bu yana en düşük seviyeye indi. Uzmanlar, bu gelişmenin olumlu bir sinyal oluşturduğunu ancak dikkatli bir değerlendirme yapılması gerektiğini vurguluyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cüneyd Ebrar Levent, açıklanan verilerin beklentilerin altında gerçekleşmiş olmasının umut verici olduğunu belirterek, söz konusu gerilemenin yalnızca baz etkisiyle açıklanamayacağını ifade etti.

ENFLASYONDA KALICILIK EK ADIMLARLA DESTEKLENMELİ

"Kur istikrarının sağlanması, kamu harcamalarında disiplinin artırılması ve parasal sıkılaşma sürecinin devam etmesi, enflasyondaki yavaşlamayı destekleyen başlıca unsurlar arasında yer almaktadır. Ancak enflasyonla mücadelede başarı, birkaç aylık veriyle ölçülemez; bu kararlılığın devamı gerekir." Ekonomi yönetimi tarafından sürdürülen politikaların enflasyon üzerindeki etkisinin kısa vadeyle sınırlı olmadığını, orta ve uzun vadeli bir dönüşüm sürecini tetikleme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Dr. Levent, "Tüketim talebinin kontrollü biçimde yönetilmesi, kredi genişlemesinin sınırlandırılması ve beklenti yönetimi açısından sıkı para politikası araçlarının etkin şekilde kullanılması bu düşüşte önemli ölçüde etkili olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde izlenen ekonomi politikalarının bu sonuçta belirleyici bir rol oynadığı görülmektedir. Ancak bu sürecin kalıcılığı, ek adımlarla da desteklenmelidir. Verilere göre, temmuz ayında konut grubunda yüzde 5,78, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 5,69, haberleşmede yüzde 4,25 oranında artış yaşandı. Giyim ve ayakkabıda ise yüzde 5,82 oranında gerileme kaydedildi. Gıda fiyatlarındaki artış ise mevsimsel etkiler ve tarımsal üretimdeki aksaklıklarla ilişkilendiriliyor” dedi.

GIDA ENFLASYONUNDA ZİRAİ DON ETKİLİ OLDU

Gıda fiyatlarındaki artışlara kışın ve Nisan ayında yaşanan zirai don olaylarından kaynaklandığına dikkat çeke Dr. Cüneyd Ebrar Levent, "Türkiye’nin geniş tarım bölgelerinde yaşanan don olayları, birçok üründe rekolteyi ciddi biçimde düşürdü. Bu durum, başta meyve-sebze olmak üzere gıda fiyatlarının belirli kalemlerde yüksek seyretmesine neden oldu. Tarımsal arz şoklarının etkisi, yıllık enflasyon verilerinde belirgin biçimde hissedilmektedir."

Enflasyonun daha hızlı düşmesinin önündeki en önemli engellerden biri olarak, mevcut faiz oranlarının seviyesi dikkat çekiyor. Bu konuda değerlendirmelerde bulunan Dr. Levent, faiz politikasına ilişkin eleştirisini dikkatli bir üslupla şöyle dile getiriyor: "Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede kararlılığı etkisini göstermeye başlamıştır. Ancak mevcut yüksek faiz düzeyi, makroekonomik dengeyi zorlayan bir noktadadır. Düşük ve orta gelirli grupların talebi bu faiz ortamında ciddi biçimde baskılanırken, yüksek gelir gruplarında istenilen dengeleyici etki sağlanamamaktadır. Böyle bir yapıda, iç talebin yapısal olarak çarpık etkilenmesi, enflasyonla mücadelede sağlıklı ve adil bir denge oluşturulmasını zorlaştırır."

FAİZİN KADEMELİ OLARAK DENGELENMESİ GEREKİYOR

Jeopolitik gelişmelerin de fiyatlara dolaylı etkisi bulunduğuna dikkat çeken Levent, faiz politikasının kademeli bir şekilde dengelenmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Cüneyd Ebrar Levent, “Faiz politikasının kademeli biçimde dengelenmesi, enflasyonla mücadelede yapısal bir tamamlayıcı unsur olabilir. Enerji fiyatları ve lojistik maliyetler üzerinde baskı oluşturan bölgesel gerilimler, iç piyasada doğrudan maliyet artışına neden olabiliyor. Bu nedenle iç enflasyon kontrolü kadar, dış şoklara karşı da dirençli bir yapının oluşturulması gerekiyor. Enflasyonla mücadelede önemli bir eşik aşılmıştır. Ancak bu kazanımı kalıcı hale getirmek için parasal sıkılığın sosyal etkileri gözetilmeli, üretim ve arz kapasitesini artıracak destekleyici adımlar hızla atılmalıdır. Fiyat istikrarı sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal refahın temel taşıdır” açıklamasını yaptı.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İbrahim

Asgari ücretli ve emeklinin selası okunmuş diri diri gömülmüş siz hala enflasyon düştü hesabı yapın anlaşılan sırada selası okunacak orta üst düzey gelirliler var cumhur ittifakı onlarında selasını okutsun sizde bol bol doğalgaz altın petrol bulmaya devam edin

VIY VIY

Dunya ikincisiyiz galiba...Ekonomi FAIZ, DOLAR, ENFLASYON bataklığında...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23