Ev, araç ya da hayat sigortası yaptırmak artık lüks olmaktan çıkmış durumda. Peki doğal afetler gelmeden bu bilince sahip olamaz mıyız? İşte ülkemizde sigorta sektöründen çarpıcı veriler:
Ülkemizde sigortalılık bilinci diğer ülkelere nazaran azımsanacak bir orana sahip. Bu bilincin artmasında ne yazık ki doğal afetler gibi istenmeyen durumlar tetikleyici rol oynuyor. Uzmanlar ise böyle durumlara marız kalınmadan sigortalılık bilincinin oluşmasının önemine dikkati çekiyor...
TSB tarafından yayınlanan Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analiz Raporu, sigorta sektöründe gerçekleşecek büyümenin doğrudan ve dolaylı olarak ülke ekonomisine katkısını gözler önüne seriyor.
Rapor, sektördeki penetrasyonun yüzde 2,27'den, muadil ülkelerde gözlemlenen ortalama yüzde 3,2'ye çıkması halinde Türkiye ekonomisi için GSYH üzerindeki toplam etkinin yüzde 3,51'lik büyüme ve 197,8 milyar TL'lik artışı söz konusu olabileceğini ortaya koyuyor. Penetrasyonun pozitif ayrışan ülkelerin seviyesine yaklaşarak % 4,5’e çıkması durumunda ise toplamda 421 milyar TL’lik toplam etki oluşturması bekleniyor.
Bilinç artacak mı?
Sigortam.net CEO’su Uludüz, rapordaki potansiyel artış beklentilerinin ön koşulu olarak sigorta bilincine işaret ediyor: “Bu raporda sigorta bilincinin tabana yayılmasının önemini açıkça görüyoruz. Yüksek sigorta oranlarına sahip olmak bireysel güvenceyi artıracağı gibi kaldıraç etkisiyle ülkemizin ve toplumun ekonomik dayanıklılığını da artıracaktır.
Rapor bize karmaşık rakamsal analizlerle penetrasyon artışının milli gelirimize ciddi katkılar sağlayacağı projeksiyonunu sunuyor ama biliyorsunuz bizim işimiz karmaşık konuları netleştirmek. Dolayısıyla formülü net olarak ortaya koyalım: Sigorta bilinci arttıkça milli gelirimiz de artacaktır.”
Sigortalılık oranı çok düşük
Uludüz, 12. Sigorta Haftası’nın bu yılki teması olan “Deprem ve Doğal Afetlere Hazırlıkta Sigorta Sektörünün Önemi” konusuna dikkat çekerek şunları kaydetti:“6 Şubat depremi ve ardından yaşadığımız büyük sel felaketleri, sigorta bilincinin önemini çok acı bir şekilde bir kez daha ortaya koydu. Halk olarak artık sigortayı doğal afetlere hazırlığın çok önemli bir parçası olarak görmeyi öğrenmemiz gerekiyor.
150 milyar dolar olarak tahmin edilen deprem hasar maliyetine karşılık zorunlu deprem ve diğer sigortalar kapsamında bugüne kadar yapılan ödeme yalnızca 2,1 milyar dolar düzeyinde. Bunun nedeni de sigortalılık oranının düşük oluşu.”