Sıcak sofraların gizli hazinesi papalina: Sadece adını bilenler istiyor, kaçıranlar 1 yıl bekliyor!
Ege’nin kıyı kasabalarında tek lokmalık haliyle kızartılıp afiyetle yeniyor. Yapılan açıklamaya göre son dönemde gözler bir anda papalina çevrildi! İsmini duyanın peşine düştüğü papalina, bu yaz da sofraların gözdesi.
Yaz geldi, deniz kıyıları hareketlendi, tezgahlarda ise bir sır sessizce yerini aldı: Papalina balığı. Sardalya zannedilip geçilen ama tadıyla müdavim yaratan bu minik lezzet, yalnızca bilenlerin talep ettiği, bilenin ise bir yıl beklemeyi göze aldığı Ege’nin gizli deniz cevheri.
NE SARDALYA NE HAMSİ: O PAPALİNA
Ayvalık kıyılarında sabah ağlara düşen papalina, aynı gün akşam sofralarda çıtır çıtır servis ediliyor. Sardalya ailesinden gelse de, ondan çok daha küçük ve daha narin. Tam anlamıyla tek lokmalık. Kızartıldığında ne kılçık kalıyor ne koku. Üzerine bir damla limon yeterli.
SEZONU KISA, TADINI UNUTAN YOK
Papalina yalnızca temmuz ve ağustos arasında bolca çıkar. Sonrasında bulmak zorlaşır, tadı da yavaş yavaş kaybolur. Bu yüzden bilenler, bu dönemde ne bulursa alır, hatta bazıları dondurucusunu bile papalina ile doldurur. Çünkü bu balığı kaçıran tam bir yıl beklemek zorunda kalır.
EGE’NİN SESSİZ MİRASI
Papalina, özellikle Ayvalık, Cunda, Foça ve Dikili çevresinde bilinir. Ege'nin yaşlı balıkçıları onun adını duyduğunda yüzü güler. Çünkü hem nostaljik bir tat hem de balıkçı kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Bir zamanlar ucuz olduğu için “fakir balığı” diye anılsa da bugün restoran menülerinde bile kendine yer buluyor.
NASIL YENİR?
En ideali bol mısır ununa bulanıp zeytinyağında çıtır çıtır kızartmak. Yanına roka, limon ve buz gibi bir ayran. Ayrıca kılçığıyla birlikte yenir çünkü zaten çok ince ve rahatsız etmez.
TAZELİĞİ NASIL ANLAŞILIR?
Papalina çok naziktir. Tazeyse parlıyor olur. Gözleri net, derisi parlaktır. Taze değilse kokusu ağırlaşır, kolay dağılır. Mutlaka sabah saatlerinde alınmalı.