Servet Turgut’tan geçmişe ışık tutan eserler

Servet Turgut’un kaleme aldığı son iki eseri, Antik Yunan ve Batı felsefesine dair harikulade bir hesaplaşma içeriyor. Batı’nın düşünce adamı diye önümüze koyduğu fikir hokkabazlarının ifşa edildiği eserle ilgili yazacak çok da bir şey yok. Zira müellif, yazılacak ve yazılması muhtemel ne varsa, hepsini kaleme aldığı kitabın içine koymuş ve kıymet hükmünü belirtmiş: iyiysen de kötüsün! Beş ciltlik bir serinin ilk iki kitabını yayımlamış.... Batı Felsefe Tarihi 1. Cilt, Sokrates Bizim Neyimiz Olur? ve Batı Felsefe Tarihi Giriş, Avrupa: Şeytan Hacetgahı... iki harikulade eser... vurucu betimlemeler ve tam yerinde örnekler... ikisi de hücüm kitabı... Yazarın kendisi de inkar etmiyor. Zaten her satırında bunu anlıyorsunuz... Felsefeyi çürütmek gibi bir iddiası yok... Felsefi kurnazlıklar üzerinden gözümüzü boyayan Yunan artıklarına bir kini var...

Allanıp pullanıp önümüze konulan ve 'işte dünya bugün bu seviyedeyse, kökenleri bu adamlar' diyenlere karşı bayrak açmış.... Ve bir sefere çıkmış... Öyle bir sefer ki daha iki ciltte Batı'nın tanrısı konumundaki felsefi karakterleri ve kuramlarını hallaç pamuğu gibi dağıtmış atmış... Katılırsınız, katılmazsınız mesele o değil... Toptan bir reddediş içerisinde olduğunu büyük bir açık yüreklilikle belirtmiş zaten... Öyle hamasi bir reddedişte değil ha! Söz konusu eserlerde Batı'nın fikirdeki fahişeliğinin fotoğrafını en ince ayrıntısına kadar çekmiş bir düşün adamının mağrur öfkesini okuyacaksınız... Konular arasındaki geçişgenlik ise öyle ustaca yapılmış ki, Antik Yunan Felsefesinin öncü isimlerini okurken birden bire 19. yüzyıl Avrupa filozoflarının düşünce dünyasına dalabiliyorsunuz... Hiçbir yabancılık ve kopukluk çekmeden.... Felsefeye düşmanlığını inkar etmeyen birinin, Batılı fikir soytarılarını bizzat kendi silahlarıyla yani felsefeyle yerle yeksan ettiğine dehşetle ve hayranlıkla şahit olacaksınız.... Hegel'in diyalektiği, Russel'in paradoksu bile bu durumu açıklayamaz...