Özgür Özel’in çağrısıyla yolsuzluk soruşturması üzerinden sokakları karıştırmak isteyen provokatörler polise saldırdı.
Sebahattin Ayan İstanbul
CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturması kapsamında sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. CHP Lideri Özgür Özel ise İmamoğlu’na sözde destek vermek için sokak çağrısında bulunarak adeta provokatörlük yaptı. Özel’in çağrısına uyan provokatörler ise İstanbul ve Ankara’da polise saldırdı. Saraçhane’de izinsiz gösteri düzenleyen grup polise asitle saldırırken Ankara’da ise yüzleri maskeli kişilerin balta ve tornavidalı saldırısında bir polis yaralandı. CHP’deki yolsuzlukları bahane edip ortalığı yangın yerine çevirerek halkı kışkırtmayı amaçlayan provokatörler polislere balta ve asitlerle saldırırken güvenlik uzmanları, halkı sokağa dökenler adalet önünde hesap vermeli, ikinci bir gezi kalkışmasına fırsat verilmemeli uyarısında bulundu.
PROVOKE ETMEMELİLER
Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan Güvenlik Uzmanı, emekli Kıdemli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, şunları dile getirdi: “Özgür Özel’in yaklaşımı tam anlamıyla bir aymazlıktır. Genel başkan sorumluluğuyla hareket eden bir lider gibi değil, tutarsız ve sorumsuz bir tavır sergilemektedir. Özel, gözaltı sürecinde de gerekli sorumluluğu almadığı gibi, kamuoyunu yanlış yönlendiren bir tutum sergilemiştir. Hakkında iddialar bulunan bir kişinin yargı önünde hesap vermesi gerekir. Bu süreçte herkesin, özellikle de siyasetçilerin, hukuka saygı göstermesi gerekir. Ancak Özgür Özel, bir muhalefet lideri olarak bu sorumluluğun bilincinde hareket etmek yerine, sokağı provoke eden bir tavır sergilemektedir. Sokak çağrıları, toplumsal huzuru bozabilecek tehlikeli girişimlerdir. Gezi olaylarında olduğu gibi, ülkeyi karıştırmak isteyen gruplara fırsat doğurabilecek adımlar atılmamalıdır. Türkiye, geçmişte bu tür olayların devlet içindeki paralel yapılanmaların desteğiyle büyütüldüğünü tecrübe etmiştir. Ancak artık devlet, güvenlik ve istihbarat birimleriyle bu tür girişimlere karşı çok daha güçlüdür. Mahkemenin aldığı karar doğrultusunda, ilgili kişi terör suçlamasıyla tutuklanmamıştır. Bu da ortamın daha fazla gerilmesini önleyen bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak bu, hesap sorulmayacağı anlamına gelmez. Türkiye artık eski Türkiye değildir ve devlet, güvenliği sağlama konusunda tam anlamıyla hâkimdir.”
GEREKENLER YAPILMALI
Güvenlik ve Strateji Uzmanı Ersan Ergür ise, şunları söyledi: “Devlet, her zaman sükunetini korumak zorundadır. Çünkü şu anda beklenen şey, göstericilere polisin sert müdahalede bulunmasıdır. İzmir’de olduğu gibi su sıkılması, göz yaşartıcı gaz kullanılması gibi olaylar yaşandığında, Türkiye’yi daha ciddi bir kaos ve çatışma ortamına sürüklemek isteyenlerin planları devreye girecektir. Hatta daha ileri giderek şunu söyleyebiliriz: AK Parti seçmenini ve Cumhur İttifakı’nı destekleyenleri de sokağa dökerek, iki tarafı karşı karşıya getirmek istiyorlar. Böylece, Cumhur İttifakı’nı çıkmaza sokarak bir siyasi kriz oluşturmayı, ardından erken seçim talebiyle CHP ve yandaşlarının iktidara gelmesini sağlamayı amaçlayan bir beklenti söz konusu. Bu nedenle çok akıllıca hareket etmek gerekiyor. Elbette hukuki olarak gereken yapılmalı. Özgür Özel’in halkı sokağa çağırması, suç teşkil eden bir eylemdir. Bu konuda savcılarımızı göreve davet ediyorum. Devlet, vatandaşına her zaman babacan bir tavırla yaklaşmalı ve provokasyonları tırmandıracak adımlardan kaçınmalıdır. Halkın bir kısmı, hakkında yolsuzluk iddiaları olan bir isme inanmak istemiyor ve seçmen kitlesinde ciddi bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Bu nedenle anayasal bir hak olarak protesto hakkını kullanmak istiyorlar. Ancak bu barışçıl protestolar, provokatörler tarafından sabote edilebilir. PKK gibi terör örgütleri de süreci kendi amaçları doğrultusunda kullanarak olayları tırmandırmaya çalışabilir. Devlet, provokatörleri anladıkları dilden hukuk çerçevesinde cezalandırmalı ve bu süreçte hukukun üstünlüğünü ön planda tutmalıdır.”