TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis’in itibarı ve milletvekilliği saygınlığının korunması açısından bugünkü tabloyu çok olumlu bulmadığını belirterek, ‘’Bugünkü Parlamento’nun bir üslup sorunu var’’ dedi.
TBMM -Çiçek, AA muhabirinin sorularını cevaplarken, Meclis’in itibarı ve milletvekilliği saygınlığının korunması açısından bugünkü tabloyu çok olumlu bulmadığını kaydetti. ‘’Bu benim kişisel kanaatim değil. Bana her gün heyetler geliyor; soruyoruz, ediyoruz’’ diyen Çiçek, bugünkü Parlamento’nun bir ‘’üslup sorunu’’ olduğunu ve bunun da çok uygun olmadığını söyledi.
Teker teker görüştüğünde herkesin de bundan şikayetçi olduğunu belirten Çiçek, şöyle konuştu: ‘’Çok doğru bir şey değil. İçtüzük diyoruz. Herkes, ‘Sayın Başkan sizin tutumunuz İçtüzüğe aykırı’, öbürü gruba diyor ki ‘senin söylediğin, talebin İçtüzüğe aykırı.’ İyi de İçtüzük’te de bir 67. madde var. Talep ve itirazlarını 67. maddede belirtilen şekliyle ifade edeceksin; temiz dil kullanacaksın, hakaret olmayacak, yaralayıcı olmayacak. Yaralama değil, kan gövdeyi götürüyor bazı konuşmalarda. Onun için bu son derece önemli bir durum. Bu dönem için giderek daha büyük sıkıntı oluyor. Geçmişte de zaman zaman böyle uygun olmayan, bu usule, bu üsluba yönelik olumsuz örnekler oldu. Ama bu dönem çok daha fazla. Bunun sebebini bilmiyorum. Sayın genel başkanların kendilerine de gönderdim. 2011 seçimlerinden bu yana Meclis tutanaklarındaki bu yaralayıcı, hoş olmayan üslubu, isimleri vermeksizin ‘Meclisimizinde bu tür görüşmeler oluyor, bunlar doğru değil, İçtüzüğe de uygun değil, sizin bulacağınız yol ve yöntemle gerekli hassasiyetin tarafınızdan da gösterilmesi’ diye bir üst yazıyla kendilerine gönderdim. Neticede bizler toplumun önünde insanlarız. İster devletten ister özel sektörden gelmiş olsun her birisi toplumun önünde sorumluluk taşımış, taşımakta olan, taşıyacak olan ve eğitim düzeyi de özgeçmişler itibarıyla baktığınızda son derece yüksek insanlar. Bu bekraunda uyun bir üslubu da kamuoyu bekler.’’
“BİZ GÖNDERDİKÇE KURAL DIŞILIK ARTIYOR”
Çiçek, grup toplantılarında yaşanan sorunlar, izleyiciler ve güvenlikle ilgili grup başkanvekilleriyle yapılan toplantıda alınan kararları gruplara gönderdiklerini hatırlatarak, ‘’Maalesef bu noktalarda biz gönderdikçe kural dışılık daha da artıyor. Elbette burası halkın Meclisidir. Meclis’e gelme usul ve esası da bellidir. Genel Kurul’un çalışma saatleri sırasında Genel Kurul tarafında ziyaretçi olmaması gerekiyor. Bazen geliyoruz milletvekilinin oturacağı yer yok. Vatandaşlar, talepleri bakımından zaten saat 15.00’e kadar milletvekilleriyle görüşebilirler, ayrı mekanları var. Özellikle muhalefet kulisinde üç parti bir arada bulunuyor. Bu başlı başına bir zorluktur. Herkes şikayet ediyor ama kimse de uymuyor’’ dedi.
“GENEL KURUL SALONU SORUN
OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Genel Kurul Salonu’nun sorun olmaya devam ettiğini, renginden koltuğuna, koltuğun derisinden konuşma kürsüsüne varıncaya kadar başlı başına bir problem olduğunu ifade eden Çiçek, ‘’Zaman zaman eski sayın başkanlarımızdan her şeye açıklama yapan var. Kendi eseridir burası, gelsin, görsün. O muhteşem salon gitti, yerine sorunlarla dolu bir salon geldi. Eskisinde de şimdikinde de görev yaptım. Birlikte görev yaptığım bir çok arkadaş da eskiyi özlüyor. Ama bu salon hala ihtilaflı, davaların konusu. Orada düzenleme yapmak da çok kolay olmuyor’’ diye konuştu.
CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in ‘’Genel Kurul’daki kavgaların koltukların renginden kaynaklandığına’’ yönelik görüşünün hatırlatılması üzerine Çiçek, ‘’Bu bilimsel konu. Eğer telif hakları bakımından bir sıkıntı olmayacaksa bir kısım düzenlemeleri yapmak istiyoruz, üniversitelerle işbirliği yaparak. Yoksa ‘buradaki kırmızıyı değiştirip mavi yap, diğerlerini şöyle, böyle yap’ demek benim yapacağım bir şey değil. Ama bir ihtiyaç olduğu da ortada. Sayın milletvekillerinin bu yöndeki talepleri haklı. Beklentileri de karşılamaya gayret ediyoruz. Meclis’teki her türlü gerginliği de sadece renklere bağlamak, ne kadar olumsuzluğa etkisi var, bunu ayrıca değerlendirmek gerekir. Ama salon bu haliyle, baştan başa Meclis’in en temel sorunudur’’ değerlendirmesinde bulundu.