• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Ney'in sırrı! Efendimiz (SAV): Ya Ali, sen benim sırlarımı birine mi anlattın?

Yeniakit Publisher
2022-03-26 17:15:00 - 2022-03-27 03:47:48

TRT 1 canlı yayınında konuşan Neyzen ve Yazar Hakan Mengüç, "Ney"in sırrını anlattı.

 Yeniakit.com.tr 

TRT 1 ekranındaki Türkan Hanım'ın Konağı programında konuşan Neyzen ve Yazar Hakan Mengüç, "Ney"in derin anlamlar içeren felfeseni anlattı.

"Ney'e 'sır taşıcıyıcısı' diyorlar." ifadesini kullanan Mengüç, şunları anlattı:

Bir gün Peygamber Efendimiz (SAV) tek başına otururken Hazreti Ali (r.a) yanına geliyor. "Sizi çok dertli gördüm. Bir probleminiz mi var?" diyor. Efendimiz (SAV), "Bana Mirac'da verilen sırları düşünüyorum, ya Ali!" cevabı veriyor. Hazreti Ali de "Birazını benimle paylaşabilir misiniz?" diyor. Efendimiz (SAV), "Ya Ali, kaldıramazsın." diyor.

Hazreti Ali (r.a) dinlediği sırları taşıyamayınca...

Peygamberimiz (SAV) Hazreti Ali'yi (r.a) çok istekli görünce sırlarınn bir kısmını anlatıyor. Hazreti Ali (r.a) o sırları duyduğu anda göğsünde bir kabarma, taşkınlık hissediyor. Söylemek, bağırmak istiyor. Ama sırdır, söyleyemiyor. Hemen Mekke'nin dışına çıkıyor. Kör bir kuyu buluyor. Ve o kuyuya bağıra bağıra içindekileri anlatıyor. Sonra rahatlıyor. O su vermeyen kuyu, Hazreti Ali'nin (r.a) verdiği sırları kaldıramayarak taşmaya başlıyor. Su taşınca suyun çevresindeki kamışları besliyor.

Kamışlar zamanla büyüyor. Bir gün oradan geçen bir çoban, rüzgarın kamışlarda çok hoş bir ses çıkarttığını fark ediyor. Kesip, belirli işlemlerden geçirip onu üflemeye başlıyor.

Bir gün Hazreti Muhammed (SAV) ile Hazreti Ali (r.a) develeri ile oradan geçerken bu çobanın çaldığı kamışın sesini duyuyor. Efendimiz (SAV) devesini durduruyor. Hazreti Ali'ye (r.a) dönüp, "Ya Ali, sen benim sırlarımı birine mi anlattın?" diye soruyor. Efendimiz'in (SAV), "Bu kamış parçası kıyamete kadar benim sırlarımı taşıyacak, sadece kalbi açık olanlar duyabilecek." dediği de rivayet ediliyor. O yüzden Mevlana da Mesnevi'nin ilk beyitlerinde şöyle diyor: Sırrın uzak değil, yakın bir yerde ama onu duyacak göz, duyacak kulak nerede?

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Semih

M.Ö 3000 li yıllara tarihlerinde belki de daha eski olan bir müzik aletine anlam yüklemek için Hz. Peygamberi alet etmek sufilik olmuyor, yalancılık oluyor.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Sivri Süngüsü!!!

Said-i Nursi de kendisine saganak altinda atla gelen bir habercisinin hic islanmadigini iddia ederdi:-) Iste bu kor kuyu veya haberci veya benezeri sacmalara inandiginiz icin siz degil devlet idare etmek, 5 koyun versek onlari bile gudemezsiniz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23