Netflix gençlerin beynini yıkıyor
Netflix tarafından hazırlanan ve LGBTİ sapkınlığını, liselerde şiddeti, küfürü, çeteleşmeyi, cinselliği özendiren ‘Aşk 101’ dizisi vatandaşlardan gelen tepkilere rağmen Ramazan’ın ilk günü yayına başladı. Sapkın filmin lise çağındaki gençlerimizi nasıl etkileyeceğini ise eğitimciler Akit’e değerlendirdi.

Eğitimci-Yazar Ali Erkan Kavaklı, şunları dile getirdi: “Özellikle aile yapımız bizim toplumumuzu bir arada tutuyor. Birlik ve beraberliğimizi sağlayan en büyük etken ailedir. Biz en kötü günlerimizde bile birbirimize yardımcı oluruz. Birbirimizi koruruz ve kollarız. Bu geçmişte de böyleydi hâlâ böyle. Ancak Batı toplumuna bakarsak ne yazık ki insanlarda yardımlaşma, dayanışma, birlik ve beraberlik namına hiçbir şey yok. Salgın sürecinde de bunu en iyi şekilde gördük. Bizi bu topraklardan sürmek isteyenler de bu ata miraslarımızı bize unutturup bizi yozlaştırmaya çalışıyor. Bunun için genç beyinlerimizi bu tür dizi ve filmlerle etkileyip benliğini unutturmak istiyorlar. Bu dizilerde insan nefsine hitap eden her türlü unsur mevcut. Bizim amacımız gençlerimize değer katabilmek ancak bu tip oyunlara gelmemeliyiz. Gençlerimize örfümüzü, geleneklerimizi en iyi şekilde öğretip yaşatmalıyız. Ayrıca bir de kapitalizm unsuru var.”
Sapıklığı meşrulaştırma peşinde
Eğitimci-Yazar Tarık Sezai Karatepe ise, şunları söyledi: “Türkiye’nin imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nden bir an önce vazgeçilmeli. Çünkü Netflix gücünü bu sözleşmeden alıyor. İstanbul Sözleşmesi’ne göre LGBTİ üyelerine özgürlük tanınıyor. O kişilerin cinsel tercih dedikleri şeye herkesin saygı duyması belirtiliyor. Netflix’e çıkıp bunu niye yayınladınız dendiği zaman, ‘Siz zaten bu sözleşmeye imza atmışsınız. Bunları kabul etmişsiniz. Siz neye itiraz ediyorsunuz?’ diyor. Bu iğrenç, sapık anlaşmadan bir an önce vazgeçilmeli. Bu anlaşma sayesinde gençlerimize bu tür sapıklıkları empoze ediyorlar. Bugün, Netflix bu iğrençliği hastalık olarak kabul etmez. Onu meşrulaştırmak için elinden geleni yapar. O yüzden kolayca dizilerinde, filmlerinde yayınlıyor. Bunu gören gençlerimiz ne olduğunu merak edip araştırıyor. Farklı sitelere giriyor. O renkli, toz pembe dünyaları gençlerimizi cezbediyor. Sonra bir bakmışsınız o çocuklar, o iğrençliğin esiri olmuş.”