Ergenekon’da izi görülen ancak sinsilikleriyle gerçek rolleri ortaya konulmayan Masonlar’ın, Ergenekon delilleri arasında yer alan ancak somut suç kapsamına girmeyen belgelerdeki hükümler günlük hayata dair etkilerini ise sürdürüyor.
ERGENEKON’DA SABETAYİST İZLER
Ergenekon davasında mahkum olan İsmail Yıldız’ın evinde ele geçirilen Ergenekoncularla Masonların ilişkisini gösteren “Masonların Türkiye Örgütlenmesi Nasıldır?” başlıklı belgede; Türkiye’de Yıldız, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği, Rotary Kulüpleri ile Lionsların, Türkiye Masonluğunun legal yapılanması olduğu kaydediliyor. Notlara göre, illegal yapılanmada sivil, bürokrasi, istihbari, tarikat ve cemaatler, etnik gruplar, medya, akademik hayat ve kadınlar başlıca hedefler olarak göze çarpıyor. Legal yapılanma ile Masonluğun meşrulaştırılmasının sağlanmasının haricinde, illegal örgütlenmede yer alan “perde arkasındaki Masonlar” olan Siyonist isimlerin gizli Yahudiler’den seçildiği, Türkiye’deki gizli Yahudilerin ise Sabetayistler olduğu belirtiliyor.
“SEÇKİNLERİN EĞİTİM NOTLARI”
TAM DA BUGÜNLERE UYUYOR
Belgede yer alan, “Seçkinlerin Eğitimi Notları” başlıklı bölümde ise özellikle medya ve toplumsal olaylar üzerinden Türkiye’nin huzuruna kasteden tutumların bugün de nasıl gündemde tutulduğu açıkça görülüyor. “Notlar”da; Anadolu halkını birbirine düşürmek, kamuoyu oluşturmak, milli ve manevi değerlerden uzaklaştırmak gibi birçok hedeften söz ediliyor.
KUTSALLAR VE HUZUR, MASONLARIN HEDEFİNDE
“Masonların Türkiye Örgütlenmesi Nasıldır?” başlıklı belgede yer alan toplumun nasıl karıştırılacağına ilişkin ifadeler, akıllara bütün yaz boyunca devam eden Gezi kalkışması, ardından ODTÜ eylemleri ve ısıtılmaya çalışılan Alevi-Sünni çatışması gayretlerine benzerlikleri getiriyor. Listede, şu talimatlar yer alıyor: “Toplum okur yazar hale getirilmeli, ancak düşünce üretmeleri engellenmelidir. Toplumun ahlâkî değerleri yok edilmelidir. Dinî inançlar zayıflatılmalı ve yok edilmeli, dini konularla ilgili kafa karıştırıcı tartışmalar üretilmelidir. Kişinin eğitimi, masonluğun örgütsel kültürünü adapte etmek içerikli olmalıdır. Toplumsal ve ailevî dayanışma kırılmalıdır. Aile, dinsel ve kültürel genleri taşıyan kurum olmaktan çıkarılmalıdır. Vatan ve devlet bağlılığı zayıflatılmalıdır. Adalet bilinci sürekli yok edilmelidir. Bu amaçlara ulaşmak için özellikle gençlik üzerinde yoğunlaşılmalıdır. Popüler kültür, şov, magazin programları ve benzeri, toplumu gerçeklerden uzaklaştıracak, uyuşturacak araçların kullanılması gerekmektedir.”
ÇOĞUNLUK DÜŞMANIMIZDIR,
PARÇALAMAK İÇİN ÖNCÜ OLMALIYIZ
Belgede, Masonların değişik pozisyonlarda yapılanmasıyla ilgili olarak da, “Şu saydığımız yerlerde mutlaka bir mason vardır. Siz yokmuş gibi davranarak hareket ediniz: Bürokrasinin tüm pozisyonları, STK’lar, etnik özgürlük gruplarının tümü. Çoğunluk düşmanımızdır, çoğu parçalamak için önderleri olmalıyız. Her türlü kültür sanat etkinliğinde olmalıyız. Devletler yasalarla yönetilir; yasa, yönetmelik, genelge gibi tüm hukuksal metinlerin arkasında olmalıyız. Sinsi olunuz; şov değil, ince iş yapınız” deniliyor. Ayrıca Ergenekon davasında yüksek dereceli Masonlardan olduğu bilinen Mehmet Haberal’ın da en düşük ceza alarak tutuksuz yargılanması dikkat çekmişti.
