• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İsrail’in saldırısı Esed’e yarar

Yeniakit Publisher
2013-05-07 21:10:00 - 2013-05-07 21:11:04
İsrail’in saldırısı Esed’e yarar

Parti grubunda yaptığı konuşmada, Suriye’nin Baniyas’ta yaptığı katliama sert tepki gösteren Erdoğan, İsrail’in Şam’a yönelik hava saldırısını ise, “asla kabul edilemez” şeklinde değerlendirerek, “Bu saldırılar Esed’in eline koz verir” dedi.

HASAN ÖNAL TBMM BÜROSU
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2023 ve 2071 hedeflerine İstanbul’un fethinin 600. yılı olan 2053’ü de ekledi. Kendi akranlarına birer Fatih Sultan Mehmet olma hedefi verilmediğinin altını çizen Erdoğan, bugünün nesline birer Fatih olma şuurunun verilmesi gerektiğini kaydetti. Suriye’deki Esed zulmünü sert bir dille kınayan Erdoğan, Esed’e arka çıkan İran’ı da İmam Humeyni üzerinden eleştirdi. Humeyni’nin Hama ve Humus katliamı yapan Baba Esed’le görüşmediğini vurgulayan Erdoğan, uluslararası toplumun da Suriye için derhal somut çözümler üretmesini istedi.
BÖLÜNÜP PARÇALANACAĞIMIZI
UMANLAR BAŞARISIZ OLDU
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada istişare mekanizmasını en etkili işleten siyasi parti olduklarını belirterek, “Biz 12 yıl önce AK Parti’yi kurduğumuzda bize ömür biçenler vardı. Başarısız olacağımızı söylüyorlardı; saman alevi gibi parlayıp söneceğimizi iddia ediyorlardı; yanıldılar. Dağılacağımızı, bölünüp, parçalanacağımızı iddia edenler çok daha fazlasıyla yanıldılar. İşte bu öngörüleri tutmayanlar, demokrasi dışı yöntemlerle, tuzaklarla, tahriklerle bizi yıpratmaya, aramıza fitne sokup bizi parçalamaya yeltendiler. Onlar da başarısız oldu” dedi.
AK PARTİ’NİN OY ORANI YÜZDE 52 CİVARINDA
Milletin, 3 Kasım 2002 seçimlerinde, yüzde 34 oy oranıyla kendilerine hükümet görevi verdiğini, 12 Haziran seçimlerinde milletin desteğinin yüzde 50 oranına ulaştığını hatırlatan Erdoğan, şu anda anketlerde AK Parti’nin oyunun yüzde 52 civarında göründüğünü ifade etti. Türkiye’nin en önemli meselesi olan terör meselesini çözüldüğünde, her alanda daha büyük hizmetler gerçekleştirildiğinde milletin teveccühünün daha da artacağını söyleyen Erdoğan, şu anda hedefleri olan 2023’e Allah’ın izni, milletimizin desteğiyle kararlılıkla ilerlediklerini bildirdi.
YENİ HEDEF 2053
Daha önce uzun vadeli hedef olarak 2071’i ilan ettiklerini hatırlatan Erdoğan, İstanbul’un fethinin 600. yıldönümü olan 2053 yılını AK Parti’nin hedefleri arasına aldıklarını söyledi. O büyük yıldönümü için şimdiden hazırlıklara başladıklarını ifade eden Erdoğan, “Muhtemelen şahsım dahil, birçoğumuz o tarihe de erişemeyeceğiz. Ancak bugün 20-30’lu yaşlardaki gençlerimiz, çocuklarımız, torunlarımız için daha yaşanabilir, daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye inşa etmek, İstanbul’un fethedildiği dönemdeki gibi dünya lideri bir Türkiye imar etmek için şimdiden kolları sıvıyoruz” dedi.
GENÇLİĞE FATİH OLMA ŞUURU VERİLMELİ
İstanbul’un fethinin Süleyman Şah, Ertuğrul Gazi’nin hedef ve hayalleri ile gerçekleştiğini aktaran Erdoğan, gençlerden bunları akıllarından çıkarmamalarını istedi. Kendi nesillerine birer Fatih Sultan Mehmet olma hedefi verilmediğinin altını çizen Erdoğan, “Biz bugünün nesline, bugünün gençlerine birer Fatih olma, Fatihler yetiştirecek anne, babalar olma şuurunu vermek, onlara iddialı hedefler sunmak zorundayız” diye konuştu. 2023 hedeflerini yakalama mücadelesini kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Erdoğan, buna ek olarak 2053 ve 2071 hedefleri için yeni Fatihler, yeni Alparslanlar yetiştireceklerini kaydetti.
BAHÇELİ 140. YILDA İKTİDAR
OLMANIN HESABINI YAPACAK
2053’de bugünün muhalefetinin ne durumda olacağını tahmin etmenin hiç zor olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Büyük ihtimalle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2053’te yani 40 yıl sonra MHP’nin 140. yılda nasıl iktidara geleceğinin aritmetik hesaplarını yapıyor olacak. İnşallah AK Parti, bugünün gençleri, çocukları yönetiminde dünyanın en büyük devleti yaptıkları Türkiye’yi daha da büyütmenin, 2071 hedeflerine ulaştırmanın aşkı, şevki, mücadelesi içinde olacaktır” dedi. 2053 yılında tek parti döneminin zulümlerini hatırlatıyor olacaklarını iddia edenler olabileceğini söyleyen Erdoğan, “Ama hiç merak buyurmasınlar, biz Allah ömür verir, hayatta olursak, o gün yerimizi çoktan gençlere bırakmış, eserleriyle iftihar edilenlerden oluruz inşallah” dedi.
4 BİN VAKIF ESERİ ONARILDI
Hükümet olarak, vakıf geleneğine ve vakıf medeniyetinin yeniden canlandırılmasına özel önem verdiklerini dile getiren Erdoğan, son 10,5 yılda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde 2,6 milyar liralık yatırım gerçekleştirildiğini, 70 bin kişiye istihdam sağlandığını, yılık ortalama 20 bin ihtiyaç sahibine el uzatıldığını ifade etti. 10,5 yıl içinde Yenikapı Mevlevihane’sinden Fatih Camisi’ne; Süleymaniye Camisi’nden Iğdır Ejder Kervansarayı’na; Diyarbakır Hz. Süleyman Camisi’ne, Bitlis Eleman Hanı’na kadar 3 bin 750 eserin onarıldığını aktaran Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptıklarıyla birlikte 4 bini bulan tarihi vakıf eserinin onarıldığını vurguladı.
KAPATILAN VAKIFLARIN
MAĞDURİYETLERİ GİDERİLECEK
Bakanlar Kurulu’nda bazı vakıfların mağduriyetini giderecek kanun tasarısını görüştüklerini dile getiren Erdoğan, 28 Şubat döneminde kapatılan vakıfların mağduriyeti gidermek, bu vakıfların yeniden kurulmasına imkan sağlayacak tasarıyı, Meclis’e göndereceklerini söyledi. Bu vakıfların hayatta bulunan kurucularının başvurması halinde, adı ve amacı aynı olmak kaydıyla yeniden açılabileceğini, faaliyetlerine başlayabileceğini aktaran Erdoğan, “Bu kapatılan vakıfların taşınmazları, Vakıflar Genel Müdürlüğü tasarrufundaydı. Yasa tasarısıyla, bu taşınmazlar mahkeme siciline tescilinden itibaren yeni vakıflara teslim edilecek. Ayrıca taşınmazların, Vakıflar Genel Müdürlüğü tasarrufunda bulunduğu dönem boyunca elde edilen kira ve satış geliri de bu yeni kurulan vakıflara iade edilecek. Özellikle binlerce öğrencinin elinden tutmuş, binlerce gence çatı, umut, aile olmuş vakıflarımıza hakkını teslim edecek bu uygulama hayırlı olsun” dedi.
STATÜKO PARTİLERİ MİLLETİ
BALIK HAFIZALI SANIYOR
CHP-MHP ve diğer statüko partilerin gözünde millet bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam… Bunların milleti balık hafızalı adam zannettiklerini söyleyen Erdoğan, “Millete bu nazarla baktıkları için de dün savunduklarının bugün karşısında dururlar. CHP Genel Başkanı kısa sürede yaptığı onca U dönüşü nedeniyle milletimiz tarafından çarkçıbaşı olarak tanımlanıyor. MHP Genel Başkanı sağ kulvardan CHP Genel Başkanını ciddi ciddi zorluyor” dedi.
İMRALI İLE GÖRÜŞMELER
DAHA ÖNCE DE YAPILDI
1999’da DSP, MHP, ANAP koalisyon hükümeti döneminde devletin kurumlarının İmralı ile görüşmeler yaptığını, Öcalan’ın da teröristlerin ülke dışına çıkması için çağrıda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bugün istihbarat örgütümüzün İmralı ile görüşmesini kıyasıya eleştiren bizi ihanetle, bölücülükle itham edecek kadar dengesini yitiren MHP Genel Başkanı 1999 yılında hükümetin ortağıdır, başbakan yardımcısıdır. O gün İmralı ile görüşmeleri yapan MİT Müsteşarı ile ben de çalıştım. Bunları kendisinden hep dinledim. Biz bunlara yabancı değiliz ama milletimin bunu bilmesi lazım. Bu süreç yeni başlamış bir süreç değil. Ondan önce TSK yetkilileri de bu tür görüşmeleri yaptı. Burada kimse bize çalım atmaya kalkmasın. Bunların hepsi kayıtlarda, belgelerde mevcut. Bugün nasıl devletin istihbarat örgütü İmralı ile görüşüyorsa o gün de devletin kurumları İmralı ile görüşmüş ve bir sonuca ulaşmıştır” dedi.
MHP Genel Başkanı’nın hükümetin ortağı olduğu bu dönemde yapılan görüşmelerden habersizse bu durumun vahim olduğunu belirten Erdoğan, “Benim haberim yoktu diyene sorarlar sen o hükümette bostan korkuluğu muydun, payanda mıydın, vitrin süsü müydün neydin” diye konuştu. Erdoğan, o dönemde teröristlerin ülke dışına çıkarken süreci bozmak için sabotajlar yapıldığının altını çizdi.
CHP-MHP, İP’İN YEDEĞİ OLDU
MHP ve CHP, onlarla birlikte bazı emekli siyasetçilerin İşçi Partisi’nin yedeği haline geldiğini aktaran Erdoğan, “Türkiye genelinde yapılan eylemlere bakın, CHP’nin, MHP’nin İşçi Partisi’nin iç içe geçtiğini omuz omuza eylem yaptıklarını görürsünüz. Bunların hepsinin belgeleri elimizde mevcuttur. MHP il başkanları ile İşçi Partililerin aynı eylemde aynı karede poz verdikleri fotoğraflar elimizden mevcuttur. Biz bunu hatırlattığımızda Bahçeli, yargıya müdahale etmemizi İşçi Partisi Genel Başkanı’nı Silivri’den çıkarılmasını bizden istiyor” diye konuştu.
SURİYE’DEKİ SOYKIRIM
TAHAMMÜL EDİLEMEZ SEVİYEDE
Suriye Baniyas’ta yapılan soykırımın tahammül edilemez bir seviyeye ulaştığına dikkat çeken Erdoğan, “Gelen haberler, gelen görüntüler manzaranın gerçekten içler acısı olduğunu gösteriyor. Kayıpların miktarı henüz tam olarak bilinmiyor. Görgü tanıkları 250-1000 masum sivilin katledildiğini ifade ediyor. Katledilenler arasında sokakta abisinin, anne babasının yanında kurşuna dizilmiş çocuklar var. Çocuğunun gözü önünde kafasına kurşun sıkılmış anneler babalar var. Toplu halde yakılmış insan görüntüleri var. Baniyas’ta göreni insanlığından utandıracak derecede manzaralar var. Kalbinde zerre kadar merhamet olan, inanç olan bir insan böyle bir katliam yapamaz. Kerbela acısından yüreğinde zerre miskal taşıyan, kalbinde zerre miskal Ehl-i Beyt sevgisi olan biri böyle bir vahşet sergileyemez. Böyle bir vahşetin arasında duramaz bunu görmezden gelemez. Baniyas’taki manzara en az Kerbela’daki kadar acıdır. Katiller de en az Yezid kadar alçaktır” dedi.
İMAM HUMEYNİ BABA ESED’LE GÖRÜŞMEMİŞTİ
Peygamberimizin (SAV) güzel torunlarına ölümü layık görenleri Yezid ilan edenlerin burada onların izinden gidenleri niçin Yezid ilan etmediklerini soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onlar da birer Yezid. İnanın Baba Esed bunu yapmadı. Bu kadarını asla beceremedi. Şimdi buradan bir şey açıklıyorum. Hama, Humus katliamında İmam Humeyni o katliamı yaptı diye Baba Esed’i huzuruna kabul etmedi. Aylar sonra kabul etti. Şimdi aynı makamı devam ettirenlere de sesleniyorum, acaba bu katliamlara daha ne kadar göz yumacaksınız. Suriye’nin gayri resmi rejimine destek veren örgütler, arka çıkan devletler özellikle de Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi bu vebalin altından kalkamazlar. Bu katliamı bu insanlık dışı manzarayı mezhep dayanışması adına, konjonktür adına, uluslararası çıkarlar adına görmezden gelenler bu ağır vebalden kurtulamazlar.”
İSRAİL’İN ŞAM’A SALDIRISI KABUL EDİLEMEZ
İsrail’in Şam’a yaptığı hava saldırısının asla kabul edilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, “Hiçbir gerekçe, hiçbir bahane bu operasyonu mazur gösteremez. Bu saldırılar Esed’in eline, gayri resmi Suriye rejimi eline altın tepsi üzerinde sunulan kozlardır. Nitekim Esed İsrail saldırısını bahane ederek Baniyas’taki soykırımın üzerini örtme gayreti içindedir. Golan tepeleri için bırakın bir damla kanı bir damla ter dökmeyen Esed’i İsrail’in bu operasyonları dahi kurtaramaz. Baniyas’taki çocukların feryadı inşallah Esed’in sonu olacaktır. Uluslararası toplumun özellikle İslam dünyasının yanı başımızda yaşanan bu soykırım girişimi karşısında uyanmasını derhal somut çözümler üretmesini bekliyoruz. 
Güvenlik Konseyi, Arap Ligi derhal toplanmalı ve bu konuda uygulayıcı kararlar almalı. Baniyas’taki soykırım girişimi gündemine almalı ve somut tedbirler üretmelidir. Esed’in yolcu olduğu artık çok net olarak anlaşılmıştır. Ancak bu caninin giderayak arkasında daha büyük trajediler bırakması mutlaka önlenmelidir. Suriyeli kardeşlerimize sabır temenni ediyorum. Unutmayın sabreden zafere ulaşır. Suriye inşallah zafere ulaşacaktır” dedi.
ÇİFTÇİYE DÜŞÜK KREDİLİ FAİZ MÜJDESİ
Konuşmasında ekonomiye ve çiftçilere sağlanan avantajlara da değinen Erdoğan, “Ziraat Bankası kredileri noktasında, çiftçilere
güzel bir müjdemiz var. Faizleri kademe kademe düşürdük ve en son çiftçiye kullandırılan faiz oranlarını, çeşidine göre yüzde 0, yüzde 5, yüzde 9 aralığına kadar çektik. Bugünden itibaren, Ziraat Bankası’nın çiftçimize uyguladığı kredi faiz oranını birer puan daha düşürüyoruz; yani yüzde 9 olarak uygulanan kredi yüzde 8’e düşüyor, yüzde 5 olarak uygulanan kredi yüzde 4’e düşüyor, yüzde 0 olarak uygulanan kredi faizleri de aynen devam ediyor” dedi.
Erdoğan, TBMM grup toplantısı ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
“Terör örgütünün 8 Mayıs’ta sınırdışına çıkma kararı aldığını” hatırlatan bir gazeteciye de Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Böyle tarih vesaire gibi bir şey, bizim açımızdan önemsenecek şeyler değil. Zira bu tür şeylerde verilen tarihler, sağ olsun medyanın yazılı, görsel ortaya koymuş olduğu haritalar, bana göre çok gayri ciddi tespitlerdir. Yani harita belirlemek, yok şunu, bunu yapmak falan. Biz bir defa şu anda hükümet, devlet olarak bir şey ortaya koyduk. İlkemiz; silahlar bırakılmak suretiyle ülkemizi terk etmeleridir. Nereden, nasıl terk ederler, onlar, onların bileceği bir şeydir. Bunun dışında herhangi bir tanımlama yapmak, bizim şu anda stratejimiz, taktiklerimiz içerisinde yer almaz.”
“NASIL, NERELERDEN GİRDİYSELER
ORADAN DA ÇIKMASINI BİLİRLER”
Başbakan Erdoğan bir gazetecinin, partisinin Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “1999’daki çekilmeye ilişkin bazı gerekçeler açıklamıştınız. Bu gerekçeler nedeniyle tarih gizli tutulmuş olabilir mi” sorusu üzerine de şöyle konuştu: “Bu, onlarla alakalı bir şey değil, farklı bir dönem. Onların tarih açıklaması filan, bu tür şeyler de bana göre yanlış şeylerdir. Yani yapacaksanız bir şeyi zaten tarih açıklamaya, şuna buna gerek yok. Bunun esasları, sadece silahları bırakmak suretiyle terk etmektir. Kendileri zaten nasıl, nerelerden girdiyseler oradan da çıkmasını bilirler.”
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun size reform süreciyle ilgili bir çağrısı oldu” diyen bir gazeteciye de Erdoğan, “Sabah söylediği akşam söylediğini tutmayan birisiyle artık bu tür şeyleri konuşmanın bir anlamı yok” dedi.
Başbakan Erdoğan, Galatasaray Futbol Takımının Spor Toto Süper Ligi 2012-2013 Sezonu şampiyonluğuyla ilgili sorular üzerine, Galatasaray’ı tebrik ettiğini belirterek, Teknik Direktör Fatih Terim’i arayıp kutladığını söyledi.
Vakıf yöneticilerinden Başbakan’a tam destek
ANKARA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Şubat sürecinde kapatılan vakıfların yeniden kurulmasını sağlayacak tasarıyı Meclis’e göndereceklerini açıklaması, kapatılan vakıf yöneticileri tarafından olumlu karşılandı. Başbakan Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 28 Şubat sürecinde kapatılan vakıfların tekrar açılması ve mallarının iadesine ilişkin tasarının Meclis’e gönderileceği yönündeki açıklamalarına, bu vakıfların eski yöneticilerinden destek geldi.
“GEÇ DE OLSA BU KARAR HAYIRLI OLSUN”
Milli Gençlik Vakfı’nın (MGV) son genel başkanı İlyas Tongüç, yaptığı açıklamada, büyük memnuniyet içerisinde olduklarını bildirdi. “Geç kalınmış bir karar” ifadesini kullanan Tongüç, vakfın şubelerinin 2000, genel merkezinin de 2005 yılında kapatılarak 163 parça mal varlığının Vakıflar Genel Müdürlüğüne verildiğini hatırlattı.
Tongüç, “Daha sonra rücu davaları çerçevesinde ‘Biz mallarımızı Milli Gençlik Vakfı’na verdik onu kapattınız. Öyleyse malları tekrar verin’ diyen insanlarımız 10 civarında gayrimenkulünü aldı. Geri kalan 156 parça gayrimenkul Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredildi” diye konuştu.
Azınlıkların mal varlıklarıyla ilgili kanun çıkarıldığını hatırlatan Tongüç, o dönemde bir ek madde ile 28 Şubat süreci şartları altında kapatılmış vakıfların da el konulan ve dağıtılan mal varlıklarının iadesini arzu ettiklerini söyledi.
Tongüç, isteklerinin o dönemde gerçekleştirilemediğini belirterek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamasıyla konuyla ilgili bir kanunun Meclis’e sevk edilmek üzere karar alındığını öğrendiklerini ifade etti.
Kapatılan vakıflardan en büyüğünün MGV olduğunu dile getiren Tongüç, “Gayrimenkul itibarıyla da milletimizin dişinden tırnağından artırarak milli ve manevi değerlere bağlı bir gençlik yetişsin diye vermiş olduğu imkanlarla oluşturulan vakfın, mal varlıklarının tekrar sahibine, milletimize dönmesi ve hizmete yeniden devam edecek olması, çok önemli bir gelişmedir. Geç de olsa bu karar hayırlı olsun” ifadesini kullandı.
“GÜZEL BİR HABER”
Zehra Eğitim ve Kültür Derneği Genel Başkanı Zekeriya Özbek de vakıfların kapatılmasının hem yöneticilerinin hem de çalışan insanlarının ümitlerini kırdığını ifade ederek, “Bu güzel bir haber. Bunu ‘hakkın sahibine verilmesi’ şeklinde değerlendiriyoruz. Bu eğer gerçekleşecek olursa bir hakkın yerine verilmesi, adaletin gerçekleşmesi yolunda büyük bir hizmet olur. Bunun gerçekleşmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Kapatıldığında 25 gayrimenkulü bulunan vakfın şimdi 21 civarında taşınmazından bahsedildiğini ifade eden Özbek, aradaki farkla ilgili ne tür bir tasarruf yapıldığı konusunda net bilgileri olmadığını, iadenin gerçekleşmesi sırasında bunun ortaya çıkacağını ifade etti. Süreç içerisinde kapatılan vakıfların kanunlarla ve mahkeme kararıyla kurulduğunu hatırlatan Özbek, vakıfların adeta zorlama gerekçelerle kapatıldığını belirtti. Konuyla ilgili bir yıldır çeşitli haberlerin gündeme geldiğini dile getiren Özbek, “İnşallah bu da kanun şeklinde tahakkuk eder, hak yerini bulur” ifadesini kullandı.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23