• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İsrail Türkiye’ hedefi: Arz-ı Mev’ud gerçek mi?

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
İsrail Türkiye’ hedefi: Arz-ı Mev’ud gerçek mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim tarihinde yeni yasama yılının açılışı dolayısıyla TBMM’de yaptığı konuşmayla birlikte Türkiye Arz-ı Mev’ud’u yeniden konuşuyor. Erdoğan, İsrail’in Türkiye’yi Arz-ı Mev’ud dahilinde hedef almak istiyor. Arz-ı Mev’ud’a yakından bakalım.

SERDAR KILIÇ / İSTANBUL

Ahd-i Atîk’te “Ken‘an diyarı” “diyar” “gurbet diyarı” “memleket” diye de zikrediliyor. İsrail ise son dönemde gerçekleştirdiği katliamların ardından ARZ-I MEV’UD’u yeniden gündeme getiriyor.

İsrail, Yahudilik inancında Milat’tan 1312 yıl önce indiği kabul edilen Tevrat’ta yer alan bu vaat çerçevesinde Türkiye’yi hedef alabilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da 1 Ekim tarihinde yeni yasama yılının açılışı dolayısıyla TBMM’de yaptığı konuşma ile bu tehlikeye dikkat çekti.

Erdoğan; “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözlerini dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir...” ifadeleri kullandı.

İSRAİL ARZ-I MEV’UD’U İSTİYOR

Son olarak İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail topraklarını Şam'a doğru genişleteceklerini söylerken 'Arz-ı Mevud'a atıfta bulundu.

Smotrich, Avrupa merkezli Arte kanalında yayınlanan belgeselde, "Yahudi öğretilerine göre İsrail'in sınırlarını Arap topraklarının derinliklerine doğru genişletmeyi umduğunu" ifade etti.

Smotrich "Kudüs'ün geleceğinin Şam'a kadar genişlemek olduğu yazılıdır" ifadelerini kullandı.

Sunucunun "İsrail'ın sınırları deniz ve nehir arasında mı kalacak yoksa genişleyecek mi?" sorusuna Smotrich "Kesinlikle genişleyecek ancak yavaş yavaş" yanıtını verdi.

PEKİ ARZ-I MEV’UD NEDİR?

Siyonistlerin devamlı gündemde tutup istismar ettikleri “vadedilmiş toprak” meselesine hem Kur’an-ı Kerim’de, hem de Eski Ahid’in (Tevrat’ın) Sayılar ve Tesniye kitaplarında temas edilmiştir.

“Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah’ın size lütfettiği nimetini hatırlayın; O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi. Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz” (Maide: 5/20-21)

Bu iki ayete göre Arz-ı mukaddes’in İsrailoğullarına vatan olarak yazılması ebedî değildir ve şarta bağlıdır. Ayrıca bu yazı ve vaat şarta bağlıdır, çünkü 21. ve devamındaki ayetlerde bu yazının hayata geçmesi İsrailoğulları’nın buna layık olmalarına ve bunun için fedakârlık etmelerine bağlanmıştır. Hatta onlar bu şartı yerine getirmedikleri için Allah Teâlâ onlara kırk yıl buraya giremeyip dar bir bölgede yaşama cezası vermiştir. Daha sonraki zamanlarda da İsrailoğulları güç ve ahlak bakımından layık oldukları müddetçe buralarda oturmuşlar, liyakatlerini kaybettikçe de aynı yerler başka toplumların yurdu olmuştur.

Yani vaad öncelikle Hz. İbrâhim’e yapıldığına göre, bu vaad bir hak doğuruyorsa, İshak soyundan gelen yahudiler kadar İsmâil neslinden gelenlerin de o topraklarda hakkı olması gerçeğidir. Ayrıca vaadin gerçekleşmesi üstte belirttiğimiz gibi; birtakım şartların yerine getirilmesine bağlanmıştır. İsrâiloğulları Allah’ın emirlerine boyun eğmemiş yapılan ahidleri yerine getirmemiş, hatta Allah’ın elçilerini öldürüp fesat çıkarmışlardır (el-Bakara 2/61, 100; en-Nisâ 4/155-156; el-Mâide 5/13). Ayrıca Kur’an’da “arz”a belli ırklara mensup olanların değil “sâlih kullar”ın vâris kılınacağı ve bu ilâhî kanunun bütün mukaddes kitapların hükmü olduğu bildirilmiştir (el-Enbiyâ 21/105; krş. Mezmur, 37/29; 69/32-36).

ARZ-I MEV’UD’UN BUGÜNÜ

İsrail’in Ortadoğu’daki Kanlı Stratejisi Oded Yinon adlı gazeteci İsrail’in planını açıkça dile getirmişti.

Yinon’a göre Büyük İsrail'in oluşması sadece iç dinamikler ile değil, komşu Müslüman ülkelerin durumu ile de ilgilidir. Eğer Müslüman komşu ülkeler birleşme yoluna giderse bu İsrail için en büyük tehdittir. Yapılması gereken ise önce düşman ülkeleri mezhep ve etnik temelde iç karışıklık çıkarıp bölmek ve bu durumdan faydalanarak İsrail’in bölgesel gücünü sağlamaktır.

Ardından bölgede Mısır, Suriye, Irak tarafından çevrili İsrail’e müttefik ülkeler bulmak veya oluşturmaktır. Ayrıca Türkiye, Irak, Suriye'nin parçalanması gerektiğinden ve yeni kurulan İran İslam Cumhuriyeti ile nasıl baş edilmesi gerektiğinden bu raporunda teferruatıyla bahsetmekteydi. İsrail’in politikaları bu doğrultuda işliyordu. Şu an ABD, İsrail, İngiltere’nin sebep olduğu Ortadoğu’nun ve İslam coğrafyasının içinde bulunduğu bu paramparça vaziyetin ve sözde İslam Ülkeleri’nin sürekli İsrail ile bir uzlaşma arayışı içerisinde olmaları bu raporun dolayısıyla Siyonizm’in kirli emellerine kısmen ulaştığının bir kanıtıdır.

Devletini kurduktan sonra bir sonraki hedefine odaklanan ve bunun için gece gündüz dur demeden her alanda aktif olarak çalışan İsrail, bu hedefe henüz ulaşamamıştır. Ta ki 7 Ekim 2023’te hamas’ın başlattığı ‘’Aksa Tufanı’’ operasyonuna kadar. Son operasyon Arz-ı Mev’ud için İsrail’in eline ve siyasetine güçlü bir koz ve Netanyahu’ya göre ‘’tarihi fırsat’’ verdi.

İSRAİL’DEN ‘’SALDIRMAYACAĞIZ’’ AÇIKLAMASI

Ancak İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, son dönemde Türkiye gündemini meşgul eden ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da dile getirdiği "İsrail'in Türkiye'ye saldırabileceği" tartışmalarıyla ilgili olarak, İsrail'in Türkiye'ye yönelik bir planı olmadığını söyledi.

Herzog, Türkiye ile ilgili olarak, "Türkiye lideri tarafından, İsrail'in Türkiye'ye karşı bazı planları olduğuna yönelik yorumlar yapıldığını gördüm. İsrail'in hiçbir zaman Türkiye'ye karşı bir planı olmadığını açıkça belirtmek isterim. Aksine biz Türkiye halkına büyük saygı duyuyoruz, onlar da İsrail halkına büyük saygı duyuyor. Halklar arasında uzun yıllara dayanan ilişkilerimiz var ve halklar dostluğa ve birlikte yaşamaya karşı olan tüm seslere üstün gelecektir" dedi.

Ortadoğu kaynayan kazan durumundayken Türkiye Suriye sınırındaki terör örgütü YPG sempatizanlarına dikkat çekerek, İsrail’in ‘’yeni düzen’’ olarak adlandırdığı planını boşa çıkarmak istiyor.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Leyl....

Rahmetli Özal zamaninda ki Gap Projesi bu arz-i mevud icin atilmisdir ilk adim dir. Daha sonra isde Pkk'nin kurulmasi, sistematik bir sekilde Kürd Koridorunu hizmet etmesi amaciyla Irak petrollerinin Yumurtalik Boru hattinin bypass edilmesi Projesi, Suriyedeki icsavas hepsi, hepsi zaten bunlar 100 srnelik planlarini. Uyguluyorlar, yoksa bu 1. Dunya Savasindan beri Araplarin icine cekilen fitne ler, hep bu Filistinli Muslumanlarin 7 Ekim'deki bir fitne Ile Hamas gibi örgütlenmelerin icindeki ajanlar Ile sistematik calismalar Ile Dunya uzerindeki 22 ulkenin rejimler inin degistirilmesi. Bir kaynaga hizmet edecek sekilde Tek Devlet Israel, Tek Bayrak Sionizm ve Tek Din anlayi$i Ile tektanrili dinleri bir potada eriterek yoketmek bunlar hep planli.. Irak'a irilmesi, Iran'a gozdagi ki Iran icindeki Sionizme dikkat buyurunuz! Suriye'deki icsavas Katar Gazi davasi. Tahtlarini kaybetmemek adina kilini kilirdstmayan Korfez Ulkeleri ve Ürdün gibi ülkeler. Hatta Cin bile Sionizme hizmet ediyor.. Cin'in guclenmesi ve desteklemesi belli bir plan dahilinde dir..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23