Seküler yobazların yaygarası sebebiyle gerekli dini eğitimin verilememesi, kültürel yozlaşma ve kapitalist düzenin tüketimi canlı tutmak için “özel günler” adı altında yaptığı dayatmayla Müslüman Türk toplumu kadim değerlerinden koparılıyor.
Seküler dayatmalar sebebiyle gerekli dini eğitimin verilememesi, kültürel yozlaşma ve kapitalist düzenin tüketimi canlı tutmak amacıyla dayattığı özel günler, Müslüman Türk toplumunu kadim değerlerinden koparıyor. Hıristiyanların kutsal günü Noel’den dönüştürülerek tüm dünyaya dayatılan kutlamalar arasında yer alan yılbaşı, haramların teşvik edildiği eğlencelerle adeta kendi kültürümüzün bir parçasıymış gibi normalleştirilerek Müslüman halkın gözüne sokuluyor. İçkili eğlenceler ve piyango gibi İslam’ın yasakladığı büyük günahlar eşliğinde kutlanan yılbaşı ile ilgili gazetemize konuşan Halil Konakçı Hoca, şu değerlendirmelerde bulundu:
YAHUDİ BİLE KUTLAMIYOR
“Seküler bir hayatı benimseyen vatandaşlar her ne kadar normalleştirmeye çalışsalar da yılbaşı tamamen Pagan ve Hristiyan âdetine dönük bir kutlamadır. Lügate da baktığımız ‘Noel’ Latince tanrının doğum günü demektir. Tabii ki Müslüman milletlere ‘dini bayramımızı kutlayacaksınız’ diye dayatma yapamayacaklardır. Bir papaz gelseydi, ‘Hıristiyan bayramı’ deseydi kimse bunu kutlamazdı. Bize bunu ‘Siz Noel kutlamıyorsunuz, yeni yılı kutluyorsunuz’ diye yutturdular. Melun Yahudi toplumunun bile Hıristiyan bayramını kutlamıyor. Ama Müslüman Arap, Kürt ve Türk milletine Hristiyanlığın bayramını kabul ettirdiler. Velev ki bu bir peygamberin doğum günü olsa bile bunu kumar ve içki ile mi kutlayacağız? Ölüme bir yıl daha yaklaştığımız halde bir yıl dönümü kutluyoruz diye gayri İslami bir düzene mi uyacağız, günaha mı gireceğiz? Nereden bakarsak bakalım tutarsızlık. Bir kişi Müslüman’ım diyorsa bu kişinin Müslümanlara benzemesi gerekir. Resulallah, ‘kim bir kavme benzerse o onlardandır’ buyuruyor. Ben oturup Hıristiyan toplumunun yaptığı bir âdeti örfüme uymayan bir şeyi bir Batılı’dan daha azgın bir şekilde kutlayamam. Bu İslam’a da Müslümanlığa da yakışmaz.
ÜÇ AYLARA HARAM BULAŞTIRMA
Hele de bu sene yeni yıl denen kutlamalar tam da Recep ayına girerken yapılacak. Ki, Recep ayı arınma ayıdır. Günahlara daha dikkat edilir. O yüzden Müslümanlar bu yıl daha çok dikkatli olsunlar. Diyanet camilerde, camiye gelen Müslümanlara hitap ediyor. Camiye hayatında uğramamış olan yılbaşını istediği gibi kutlasın. Çam ağacı mı süslüyor, altında mı yatıyor, üstüne mi çıkıyor, koynuna mı sokuyor kimseye karışmıyoruz, sadece tebliğ ediyoruz. İçki içmeyin, faiz kullanmayın, piyango almayın, yılbaşı kutlamayın. Biz hocalar olarak, Diyanet olarak camiye gelen Müslümanları uyarıyoruz.
DİYANET SADECE TEBLİĞCİDİR
Ama ben inadına içeceğim, inadına çam ağacı süsleyeceğim diyen zındıklara sesimiz yok bizim. Hem camiye gelmezler hem Diyanetin hutbesini en çok bu adamlar konuşur. Camiye gelin ki ondan sonra konuşalım. Biz dinin emirlerini anlatıyoruz. Yasaklarını anlatıyoruz uyup uymamak kişinin kendi inisiyatifindedir. Biz kimsenin evinden çam ağacını söküp almadık bugüne kadar. 31 Aralık gecesi sabaha kadar içli içen birinin elinden kadehini de almadık. Tavsiye ediyoruz, tebliğ yapıyoruz, dini anlatıyoruz.
İsteyen istediğini yapsın ama Diyanet’in hutbesine saldırırken herkes haddini bilsin. İsteyenler dilediği kadar çam süslesin, biz önce şanlı bayrağımızla Şam’ı süsledik. Allah’ın izniyle Kudüs’ü de süsleyeceğiz.”
