İslam ümmetinin siyasi ve dini birlikteliğinin en büyük sembolü olan Hilafet Makamı 101 yıl önce bugün ilga edildi. Hilafetin kaldırılmasıyla başsız kalan ümmet bir asırdır dağınık halde.
MEHMET AYDIN İSTANBUL
İslam ümmetinin siyasi ve dini birlikteliğinin en büyük sembolü olan Hilafet Makamı 101 yıl önce bugün ilga edildi. Osmanlılar ilk dönemlerden itibaren Müslümanların koruyucu ve gazanın önderi olduğu için 3. Padişah olan Hüdavendigar Murat Han ve Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere Osmanlı hanedanı bu birleştirici unvanı kullanarak Anadolu’da İslam birliğini sağlamaya çalışmışlardır. Yavuz Sultan Selim Han önderliğinde Mercidabık ve Reydaniyye savaşıyla Memlükler’in tarih sahnesinden silinerek Türklere geçen Hilafet makamı tam 407 yıl boyunca İslam alemine önderlik etmemizi sağladı. Büyük fedakârlıklarla kazanılan Kurtuluş Savaşının ardından haçlı sömürgecilerinin dayatmalarıyla 3 Mart 1924’te Hilafet’in kaldırılmasıyla, ümmet imamesi kopan tesbih taneleri gibi dağıldı. Siyasi bir irade ortaya koyamayan Müslümanlar, emperyalistlerin elinde oyuncak olurken, yüzlerce yıl İslam aleminin merkez noktası konumunda olan Anadolu coğrafyası büyük bir stratejik gücü kaybetmiş oldu. Hilafet makamının ilga edilmesiyle başsız kalan ümmet o günden bu yana eşi benzeri görülmemiş zulümlere maruz kaldı. Bugün başta Siyonist soykırım ile karşı karşıya bulunan Filistin olmak üzere işgal altındaki İslâm coğrafyası Hilafeti adeta mumla arıyor.
