Aileyi yeniden yükselen değer haline getireceklerini ifade eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, model olarak belirledikleri ‘geniş aile’ projesini mayıs ayında kamuoyu ile paylaşacaklarını açıkladı.
AKİT / ANKARA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, beraberindeki Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Ömer Bozoğlu, Müsteşar Yardımcısı Doğan Demirtaş, Siyasi Danışmanı Ayşe Keşir, Basın Danışmanları Sevim Taşdelen ve Nuraydın Arikan ile birlikte gazetemiz Ankara Bürosunu ziyaret etti. Bakan ve bürokratlarını Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez ile Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya kahvaltıda ağırladılar.
AKİT’E “AİLE” TEŞEKKÜRÜ
Sözlerine aile konusundaki duyarlılığı ve bu konudaki yapıcı haberlerinden ötürü Akit’i tebrik ederek başlayan Bakan Şahin, gazetemizin Ailesi Sayfası’ndan da övgüyle söz etti.
Diğer gazetelerden de aynı hassasiyeti beklediklerini belirten Bakan Şahin, konunun çok hassas ve önemli olduğunu, nitekim aile kurumunu ayakta tutmak ve güçlendirmek için gerekli adımları attıklarını söyledi. Annelere verdikleri eğitim yardımının okula devam oranını arttırdığını anlatan Şahin, “Şu anda 250 bin kadına düzenli yardım yapılıyor. Yaklaşık 3 milyon kişiye ulaşılmış durumda. Bunun yüzde 70’inden fazlası Güneydoğu’da. Göç alan yerler var büyükşehirlerde. Kadın merkezli yapılan destek aile merkezli oluyor. Çünkü hemen çocuğuna ve ailesine yardımcı oluyor. Ayrıca sağlıkta dönüşüm yaşandı. Artık doğan her çocuk sigortalı doğuyor. Şu anda anne bebek ölüm oranlarını en hızlı düşüren 13 ülkeden biri olduk” dedi.
“DAĞA ÇIKIŞLAR AZALDI”
Doğuda ailelere yapılan desteklerin dağa çıkma oranını etkilediğini kaydeden Şahin, “Terör yoksulluktan, acıdan, çaresizlikten nemalanıyor. Şimdi eğer çocuk yeterince hizmet alamazsa, kendini önemsiz hissediyorsa aidiyet duygusu zayıflıyor. Ama şimdi hem sosyal desteklerle hem mali desteklerle ‘sen bizim için önemlisin’ unsurunu onlara hissettirdiğimiz zaman devletine bağlılık duygusu ve sevgisi artıyor” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZIN İNANÇLARINI
GÜÇLENDİRİYORUZ”
Toplumsal değerlere önem verdiklerini dile getiren Bakan Şahin, Çocuk Evleri Projesi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’yla bir protokol yaptıklarını hatırlatarak, “Protokolün içindeki en temel şey çocuklarımızın inanç değerlerini güçlendirecek çalışmalar yapmaktır. Bunu önemli görüyoruz. Çünkü ilk eğitim anne babadan gelir. Eğer anne babadan gelmemişse çok büyük bir boşluk oluşur. Ondan sonra çocuk çevrenin etkisiyle davranış dönüştürmede çok zorlanır. Çocuklarımızda sevgi, şefkat, hoşgörü ve empati duygusunun oluşması istiyoruz. Bu da aileden öğrenilir. Aileden olmayınca oradaki uzmanlarla bunun eğitimini veriyoruz” İfadelerini kullandı.
“KADIN VE ERKEĞİ ÇATIŞTIRARAK…”
Kadın ve erkeği rakip ve hatta birbirinin düşmanı olarak gösteren akımlara itibar etmediklerini belirten Şahin, “Doğru bilgi kimden geliyorsa onu kullanıyoruz. Biz ön yargılarla hareket etmiyoruz. Kendi istikametini belirlersen bir sorun olmaz. Bizim istikametimiz milletin değerleridir. Çatışma kültürü üzerinden kadını ve erkeği çatıştırarak, birbirine rekabet ettirerek toplumsal huzuru sağlayamayız. Kendi değerlerimizle sorunu çözeceğiz. Kadının da sorununu yok saymayacağız, erkeğin de sorununu yok saymayacağız. Ama birbirini tamamlayan bir çifti beraber, huzurlu ve mutlu yaşatmak bizim temel görevimiz. Böyle bakmamız lazım. Doğru bilgiyi kullanıp doğru strateji üreteceksiniz. Milletin değerleri üzerinden yol alacaksınız. Biz kendi istikametimizi çok net belirledik. Ailenin korunması üzerinde çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
KADININ EĞİTİMİ
Ev hanımı da olsa, çalışan da olsa kadının eğitim imkanlarından istifade edip kendini geliştirmesi gerektiğini ifade eden Şahin, “Aldığı eğitimi ailenin üzerine de kullanabilir, hem çocuğuna bakıp hem evinde yarı zamanlı çalışabilir, tam zamanlı gidip şartlarını düzeltebilir. Bu tür modelleri güçlendirmemiz lazım. Bunu da destekler vererek yapacaksınız” dedi.
“ÖLÇÜNÜN PARA PULDA
OLMADIĞINI BİLMELİ”
“En zorlu şey zihinsel dönüşümdür” diyen Şahin, şöyle devam etti: “Yüzyıllık bir devlet geleneği var. Burada başta konulan sistemler, yapılan işler var. Şimdi gelinen nokta işte o kişinin empatisinin, demokratik kültürünün olgunlaşmadığı, insan haklarına saygısının yeterince yerleşmediğini gösteriyor. Siz ne kadar hukuki düzenlemeler yapmaya çalışırsanız çalışın toplumun bunu bir hazmetme, bunu bir davranış moduna dönüştürmesi gerekiyor. Ölçünün şekilcilikte, para pulda, servette, evlatta olmadığını, ölçünün güzel ahlakta olduğunun bilinmesi lazım. Şimdi bu ölçüleri yükselen değer yapıp bunu bir yaşam şekline dönüştürmediğiniz sürece bir kıymet arzetmez. Bu zihinsel dönüşümü sağlayacak çalışmaları yapmamız gerekiyor.”
MUHTAÇ SAHİBİ AİLELERE
DÜZENLİ YARDIM
Bakan Şahin, yoksullukla mücadelede şartlı nakit transferi programlarının küresel ölçekte en önemli stratejilerden biri olarak kabul edildiğini ifade ederek, sözkonusu programın Türkiye’de 2003’ten bu yana uygulandığını bildirdi. Programın eğitim ve sağlık olmak üzere iki bileşeni bulunduğunu, Şartlı Eğitim Yardımı’nın yoksul ailelerin çocuklarını okula devam etmeleri şartıyla verilen bir yardım olduğunu anlatan Bakan Şahin, Şartlı Sağlık Yardımı’nın ise 0-6 yaş arasındaki çocukların düzenli sağlık kontrollerini yaptırmaları şartı ile verildiğini kaydetti. Şahin “Şartlı eğitim ve sağlık yardımı programlarının temel amacı şartlardan da anlaşılabileceği gibi yoksul ailelerde davranış değişikliği oluşturmaktır. Bir başka ifadeyle çocukların eğitime devam etmesi, sağlık kontrollerinin yapılması ile yoksulluğun uzun vadede oluşabilecek risklerini ortadan kaldırmaktır” dedi.
BİR YILDA 1.8 MİLYON
ÖĞRENCİYE 410 MİLYON TL YARDIM
Kadının toplumsal rolünün güçlendirilmesi amacıyla ödemelerin Ziraat Bankası ve PTT’ler aracılığı ile doğrudan anneler adına açılan hesaplara yatırıldığını belirten Şahin, 2011 yılında 1 milyon 863 bin 99 öğrenciye 397,48 milyon TL yardım yapıldığını açıkladı. Bakan, 2012 yılı Ocak-Eylül döneminde de 1 milyon 877 bin 276 öğrenciye 410 milyon TL yardım aktarıldığını açıkladı.