• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hakim’in çirkin tavrı YARSAV’ın talimatı mı?

Yeniakit Publisher
2013-04-07 22:52:00 - 2013-04-07 21:53:07
Hakim’in çirkin tavrı YARSAV’ın talimatı mı?

YARSAV üyesi hakim İlhan Kadıoğlu tarafından duruşmadan çıkarılan Saadet Partisi lideri Mustafa Kamalak’ın eşi avukat Zübeyde Kamalak’ın Akit’e anlattıkları, YARSAV’ın üyelerine Danıştay’ın başörtüsüyle ilgili kararına uymamaları yönünde talimat vermiş ol

EROL METİN/ANKARA
Danıştay 8. Dairesi, avukatların ‘başları açık’ görev yapacaklarına dair düzenlemenin yürütmesini durdurma kararı verdi. Ancak hukuku katleden ‘militan’ hakimler bu kararı takmıyor. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi avukat Zübeyde Kamalak, duruşmaya başörtülü girdiği için önce hakkında tutanak tutuldu. Sonrasında ise YARSAV üyesi olduğu ortaya çıkan hakim İlhan Kadıoğlu tarafından duruşmadan çıkarıldı. Ancak bu Zübeyde Hanım’ın karşılaştığı ilk zorbalık değil. Kamalak, geçen yıl da Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu’nun çirkin hareketiyle karşı karşıya kalmıştı. Kamalak’ın yaşadıkları başörtülülere reva görülen insanlık dışı muamelenin özeti niteliğinde. Örnek bir hayat hikayesi olan Kamalak, evlendikten 12 yıl sonra liseyi dışarıdan bitirmiş. Ardından 4 yıllık iktisat fakültesine girmiş ve buradaki eğitimini başarıyla tamamlamış. Sonrasında ise hukuk fakültesinde okumaya karar vermiş. 2000’de İstanbul Maltepe Hukuk Fakültesi’ne girmiş ve hazırlık bölümünü başarılı bir sınavla atlamış. Ankara’da çocuklarının yanında olmak isteyen Zübeyde Hanım, Maltepe Hukuk’ta aldığı birincilik derecesiyle Ankara Hukuk Fakültesine geçiş yaptırmak istemiş. Ancak bu başarıya rağmen dönemin Ankara Hukuk Fakültesi dekanı, başörtüsünü gerekçe göstererek Kamalak’ı okula almamış. Başarılı not ortalamasıyla Ankara’da istediği yere yatay geçiş yapabilecek olan Kamalak, daha sonra zar zor Çankaya Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırmış. Burada da bir hocanın ‘aslında biz seni buraya da almayacaktık. Dava açarsın diye aldık’ dokundurmasıyla karşılaşmış. Paralı olduğu için Çankaya Hukuk’tan başka yere geçmek isteyen Bayan Kamalak, 88,5 gibi başarılı bir not ortalamasıyla Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yatay geçiş yapmış. Üniversite üniversite dolaştırılan Zübeyde Kamalak, Kırıkkale Hukuk’ta da derece yapmış. Fakat yasakçı zihniyet burada da devreye giriyor ve puanı aşağıya çekiliyor. Bu haksızlığı da sineye çeken Kamalak, 2004’te mezun oluyor. 2005’te stajını tamamlayan Kamalak, o tarihten beri avukatlık yapıyor. Zübeyde Hanım’la yaptığımız söyleşi şöyle:
“YOLUMU GÖZLÜYORDU”
Danıştay’ın başörtülü avukatlarla ilgili kararının ardından girdiğiniz bir duruşmada hakkınızda tutanak tutuldu. Sonrasında ise hakim tarafından duruşmadan çıkarıldınız. Neler söyleyeceksiniz?
Öncelikle bu hukuksuzluğa bir hukukçunun sebep olmuş olmasını şiddetle kınıyorum. Gerekli organların kendiliğinden resen harekete geçerek bu konuda yapması gerekenleri bir an önce yapmalarını istiyorum. Hakimlerin ve avukatların yapacakları görevler bellidir. Herkes görevini bihakkın yerine getirmek zorundadır. Ben de o gün Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı doğrultusunda duruşmaya başörtülü olarak gitmiştim.
Hakim size ne dedi?
Kaldı ki bundan bir önceki celsede yine aynı hakim, aynı mahkeme ve yine aynı dava idi. Bir önceki celsede, yani 12.2.2013 tarihli duruşmada benim başörtülü olduğumu gördü. Bana ‘Başörtülüsünüz. Böyle mi duruşmaya gireceksiniz, başınızı açmayacak mısınız?’ dedi. ‘Hayır. Danıştay’ın kararı var’ dedim. ‘Ne yapalım’ dedi. ‘Sizin yapacağınız yargılama yapmak, benim yapacağım da savunma yapmak. Duruşmayı yapalım. Yine de içinize sinmiyorsa tutanak düzenleyin beni baroya şikayet edin’ cevabını verdim. ‘Peki o zaman’ dedi. İşte ‘davacı vekili uyarıldı’ falan bunları geçirdi tutanağa. Duruşmamızı yaptık. Hatta 3 tanık benden, iki tanık karşı taraftan, tanıklarımız da dinlendi. İşlem gerçekleştirildi, duruşma bitti. Kendisine teşekkür ettim anlayışından dolayı. Sorun çıkarmadan yargılamayı yaptığı için.
En son duruşmada neler değişti ki sizi salondan çıkardı?
Bu son celsede gittim sırama baktım, 14. sırada yer aldığımı gördüm ve içeriye girdim. Oturdum sıramı bekliyorum. Bir taraftan yargılamalar devam ediyor tabii. Ben kendi sıramı beklerken hakim bey bir yargılama yapıyordu. Onu bitirdi. Bitirir bitirmez bana döndü; ‘Avukat hanım, siz başınızı açmamakta kararlı mısınız’ dedi. ‘Evet, Danıştay’ın kararı açık. Geçen sefer bu konuyu konuşmuştuk. Tutanak düzenleyin demiştim. Bir ay önce bu konu konuşuldu bitti’ dedim. ‘Hayır çıkın dışarı!’ dedi.
Aynen bu ifadeyi kullandı öyle mi?
Evet böyle ‘Çıkın dışarı’ dedi. ‘Niye çıkıyorum’ dedim. ‘Duruşma salonunda başörtüsüyle oturamazsınız’ dedi. ‘Burada izleyici olarak oturuyorum. Niye oturamıyorum’ dedim. ‘Çünkü yanınızdaki sandalyede cübbeniz var’ dedi. ‘Yanımdaki sandalyede cübbemin olması sırtımda olduğunu göstermez. Kaldı ki olsa bile benim başörtüsüyle artık duruşmalara çıkabileceğim Danıştay’ın kararıyla ortaya çıktı. Neden dışarı çıkıyorum’ dedim. ‘Çıkın! Sizin avukat olduğunuzu hepimiz biliyoruz’ dedi.
Bu hakim YARSAV üyesi. Daha önce sizi duruşmaya aldığı için YARSAV yönetiminden fırça mı yedi, kendisine bir talimat mı geldi ki böyle ani bir tavır değişikliğine gitti?
Tavır değişikliğini anlamadım. Hatta dediğim gibi 12 Şubat’taki celsede sorun çıkmadığı gibi işte böyle bir şey söyledi.
YARSAV’ın kendi üyesi olan hakimlere verdiği bir emir mi var acaba?
Bilemiyorum. Bir önceki celsede Mustafa Kamalak’ın eşi olduğumu bilmiyordu veyahut da bildiği halde bir şey yapmadı, sesi duyulmadı…
Birileri bir şey dedi.
Birileri ona bir şeyler söyledi. Çünkü çıkışta da dedim ki; herhalde bu zatı muhterem bir yerlere mensup, bir kuruluşun mensubu. Beni elden kaçırdığı için, oralara mesaj veremediği için herhalde pişman oldu. Çünkü girdiğimde yollarımı gözlüyordu. Yani daha kürsüde iken oradan çağırdı, ‘hemen çık dışarı’ dedi. O zaman tabii YARSAV üyesi olduğunu Akit gazetesindeki haberi görünceye kadar bilmiyordum.
O çıkışı yapmak için sizin gelmenizi mi bekliyordu?
Yani elindeki davayı zor bitirdi. Hemen elindeki yargılamayı bitirdi, direkt bana saldırdı.
Planlı bir şey?
Tabii. Öyle ki benim o günkü duruşmamda adam neşeliydi. Yani benim yollarımı gözlüyormuş. Ve nitekim çıkışta herhalde bu ya benim önceki celsede Kamalak’ın eşi olduğumu bilmiyordu veyahut da bu bir yerin mensubu. Oralara mesaj vermek, meşhur olmak istiyor demiştim.
Eğer YARSAV yönetiminden bir fırça yemişse ‘neden duruşmaya aldın’ diye, bu yüzden o şekilde davranmış olabilir. Çünkü direkt sizin içeri girmenizi beklemiş.
Düşünün benim zaten duruşmam 14. sırada. 14. sırayı bile beklemeden bana hücum etti. Salonda oturmama bile izin vermedi. Daha duruşmam bile başlamamıştı. Sıram gelmeden hemen saldırdı. Ondan sonra da ‘çıkın dışarı’ dedi. Çıktım dışarı. Çıkmamın sebebi kendisinin beni dışarı çıkarma yetkisi olduğu için değil. Çünkü yeni HMK’ya göre, yargılama esnasında artık düzeni bozan avukatları bile hakimlerin dışarı atma hakkı yok. Ama ben oradaki insanların huzuru bozulmasın iye dışarı çıktım. Ve hemen benim etrafıma toplanan insanların tepkisini görünce mübaşiri göndererek, sizi hemen alalım dedi. Daha sıram gelmeden.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23