Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının Reyhanlı saldırısının devamı olduğunu vurguladı. Gezi olaylarında maskenin düştüğünü belirten Erdoğan, dün asla bir araya gelemeyenlerin aynı yerden emir alarak bir araya geldi
HASAN ÖNAL /TBMM BÜROSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının Reyhanlı saldırısının devamı olduğunu vurgulayarak, bu olayların bölgede güç ve söz sahibi olan Türkiye’nin çekilememesinden meydana geldiğine dikkat çekti.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında Gezi Parkı olayları ile Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirdikleri mitinglere yer verdi. Sincan’da yüz binlerce, Kazlıçeşme’de bir milyonu aşkın insanın toplanmasıyla milletin Gezi Parkı olaylarına karşı tepkisini ortaya koyduğuna dikkat çeken Erdoğan, mitinglerde farklı partilere gönül vermiş kişilerin bulunmasının da anlamı daha da pekiştirdiğini ifade etti. Erdoğan, “MHP’den, Saadet Partisi’nden, BBP’den, ben inanıyorum ki CHP’den, BDP’den, diğer tüm partilerden insanlar tepkilerini ortaya koymak, büyük Türkiye’ye sahip çıkmak, teröre, çatışmaya, yakıp yıkmaya karşı çıkmak için orada bulunuyordu. Nitekim Kazlıçeşme’de toplanan bir milyonu aşkın insan demokratik tepkisini coşkuyla ortaya koyduktan sonra hiçbir şeye ve hiçbir kimseye zarar vermeden, kimseyi rahatsız etmeden dağılmıştır. İşte demokrasi budur, demokratik hak kullanılması budur” dedi. Kendilerine sürekli ‘Taksim’deki toplanan insanların mesajını aldınız mı’ diye soranlar bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Onlar acaba Sincan’daki yüz binlerin, Kazlıçeşme’deki bir milyonu aşkın insanın mesajını alabildiler mi?” dedi.
GEZİ’DE HER ŞEY
PROFESYONELCE HAZIRLANMIŞ
Taksim Gezi Parkı protestolarının arkasında bir tertip olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ülkemizdeki medya kuruluşları bu tertip için hazırlıklıydı, uluslararası medya hazırlıklıydı. Sosyal medya bu iş için donanımlı hale getirilmişti ve ülkemizin güçlü reklam şirketleri, belli sermaye grupları, faiz lobisi, içerde dışarıda belli örgütler, belli mihraklar bu iş için hazırlıklıydı. Dikkat edin Taksim’de, diğer illerde polise karşı, kamu binalarına, özel mülke, sivillere karşı çok ağır şiddet uygulanırken, bu şiddet, bu vandallık, bu barbarlık belli süzgeçlerden geçirilip çarpıtılarak masum, demokratik bir çevre eylemi gibi lanse edildi. Her şey çok profesyonelce hazırlanmıştı. Taktikler, mesajlar, tweetler kullanılacak ve bütün bunların yanında hazırlanmış, filmler, fotoğraflar, yapılacak dezenformasyon adım adım hesaplanmıştı. Uluslararası medya, bazı uluslararası çevreler bu tertibin içindeyken olmayanları kandıracak, yalan haberlerle onları da bu tertibin içine çekecek hazırlıklar önceden yapılmıştı.” dedi.
CHP’Lİ VEKİLLER PROVOKATÖRLÜK YAPTI
Olaylarla ilgili pek çok gerçekdışı fotoğraf, bilgi ve belgenin sistemli şekilde dolaşıma sokulduğunu hatırlatan Erdoğan, “Yurtdışında ördek avında tekneden düşerek yaralanan bir şahsın fotoğrafı günlerce panzer altında kalan yaralı diye lanse edildi. Suriye’de yaralanmış bir şahsın fotoğrafı bizzat CHP’nin provokatör milletvekili tarafından Taksim’de çatışmalarda yaralandı, diye servis edildi. Bir trafik kazasında yaralanan yavrumuz Gezi Parkı’nda polis tarafından yaralanmış gibi servis edildi. 7 gasp suçundan mahkum olan, üzerinde beyaz önlük olan zanlı, ‘doktorlar gözaltına alınıyor’ haberine malzeme edildi” diye konuştu.
POLİS DEMOKRASİ SINAVINDAN
BAŞARIYLA GEÇTİ
Bu olayların daha en başından itibaren polisin çevreci gösterilere, demokratik hakkını kullanan masum insanlara şiddet uygulaması gibi sunulduğunu belirterek, “Bu tamamen yanlıştır. Güvenlik güçlerimiz demokrasi ve hukuk sınırları içinde son derece sabırlı son derece sağduyulu şekilde çok büyük şiddet eylemlerine karşı başarıyla mücadele vermişlerdir. Hatta polisimiz çok kapsamlı ve sistemli bir şiddet hareketi karşısında tarihinde hiç olmadığı derecede demokratik bir tavır sergilemiş, demokrasi sınavından başarıyla geçmiştir.
Gelenler oldu, kendilerini dinledim. Hepsinin söylediği; “Polis şöyle şiddet uyguladı, şunu yaptı, bunu yaptı’ Şiddet uyguladı da ne yaptı dedim? “İşte biber gazı sıktı.’ En doğal hakkıdır, sıkar. Açın AB müktesebatını orada göreceksiniz. Laf dinlenmediği zaman polis bu yetkisini kullanır” dedi.
EYLEMCİLER CHP VE BDP’Lİ
Yaptırdıkları kamuoyu araştırmasına göre Gezi Parkı’nın içinde olanların yüzde 76’sının CHP’ye, yüzde 16’sının BDP’ye, yüzde 1,2’sinin AK Parti ve MHP’ye oy verdiğinin belirlendiğini aktaran Erdoğan, “Tablo bu. Bu tablo içerisinde bize oradan girmek suretiyle yumuşatacaklar ve ya “Buraya böyle bakın’ diyecekler. Yanlış yanlıştır bu kimden gelirse gelsin. İster AK Parti’ye oy vermiş olsun, ister bir başkasına bu bizi ilgilendirmez, yapılan iştir önemli olan. Ne yapıyor bunlar? Terör mü estiriyor, yoksa barışa mı çağrı yapıyor. Bu bizim için çok önemli” diye konuştu. Erdoğan, Gezi Parkı’ndaki AK Parti’ye oy verenler için ise ‘kişi sevdikleri ile beraberdir’ sözünü hatırlattı.
MİLLİ İRADEYE SAYGI MİTİNGLERİ SÜRECEK
Başlattıkları ‘Milli İrade’ye Saygı’ mitinglerine devam edeceklerini hatırlatan Erdoğan, “Taksim’de bir tek eylemciyi gösterip, ‘Türkiye ayakta’ yaygarası koparanlar, milyonlar sokağa çıktığında bunu görmemiş, görmek istememiştir. Biz kusura bakmasınlar göstermeye devam edeceğiz. Gerçek Türkiye fotoğrafını, milletin gerçek hissiyatını hem içerideki hainlere, hem dışarıdaki işbirlikçilerine göstermeye devam edeceğiz” dedi. 21 Haziran günü Kayseri’de, 22 Haziran’da Samsun’da ve 23 Haziran’da ise Erzurum’da miting yapacaklarını belirten Erdoğan, “İçerideki hainler, dışarıdaki işbirlikçiler, eğer Türkiye’nin gerçek fotoğrafını görmek, gerçek hissiyatını anlamak istiyorlarsa buyursunlar bu hafta Kayseri’ye, Samsun’a, Erzurum’a baksınlar” diye konuştu.
MASKE DÜŞTÜ, KİMİN NE OLDUĞUNU GÖRDÜK
Faiz lobisinin kuklası olanların ne kadar emek taraftarıysa, Gezi Parkı eylemcilerinin de o kadar emek taraftarı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Maske artık düştü. Kimin ne olduğunu artık milletçe gördük. Dün asla bir araya gelemeyenlerin, yarın da asla bir araya gelemeyeceklerini aynı yerden emir alarak, nasıl bir araya geldiklerini hem Türkiye hem de dünya görmüştür. Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğini, faşistlerle sosyalistlerin muhabbetini, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakını, bunların nasıl aynı yerden talimat alıp aynı hedefe saldırdığını artık herkes görmüş ve anlamıştır” dedi.
OLAYLARIN MALİYETİ 100 TRİLYONU AŞTI
Bu aşamadan itibaren şiddet kullanan hiç kimseye ve örgüte müsamaha gösterilmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Erdoğan, “İlk tespitlere göre, olayların devlete maliyeti 100 trilyonu aşmış durumda. Kimin parası bu, milletin değil mi? Burada garip gurebanın hakkı yok mu? Hani siz fakir fukaradan yanaydınız? Sizi rahatsız eden neydi ya? Bu huzurlu ülkeyi ne oldu da böyle karıştırdınız? Esnafımı, tüccarımı niçin rahatsız ettiniz? Senin yüreğin varsa, sen düşüncene güveniyorsan, düşünce hürriyeti sınırsız zaten bu ülkede. Çıkarsın, anlatırsın. İnancına güveniyorsan inanç hürriyetinden korkma, çık bunu da rahatlıkla yaşa. Bunlar düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğüne de karşı. İnançlarına güvenmedikleri için inanç özgürlüğüne de karşı. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, biz özgürlüğü kazanmanın bedeli ne olursa olsun ödeyip özgürlüğümüzü kazanacağız” dedi.
BAZI MÜDÜR VE ÖĞRETMENLER
LİSELİLERİ SOKAĞA DÖKTÜ
Bazı rektör, dekan ve öğretim üyelerinin üniversite öğrencilerini sokağa döktüklerini söyleyen Erdoğan, “Biz bu öğrencilerin neyini kısıtladık? Yurtsa yaptık, burssa tarihin en yüksek burslarını verdik. Ey öğrenciler, eğer solcuysan bunu komünist ülkelerde bile göremezsin. Harçları da biz kaldırdık. Maalesef bu kavgayı, bu şiddeti, örgütler liselerimize de soktu. Bazı kendini bilmez müdür ve öğretmenler liseleri sokağa döktüler” dedi. Erdoğan, polisin de kanunların kendine verdiği yetki dairesinde, hiçbir hukuksuzluğa göz yummayacağını belirterek, “Gerekeni yapmaya devam edecektir. Polisimizi her yönüyle daha da güçlendireceğiz, müdahale gücünü artıracağız” dedi.
DERTLERİNİ BBC’YE, CNN’E,
REUTERS’A ANLATTILAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gezi Parkı ile ilgili sadece yabancı basınla görüşmesini de eleştiren Erdoğan, “İngilizce olarak dertlerini yurtdışına BBC’ye, CNN’e, Reuters’a anlattılar, Anadolu’ya anlatamadılar. Bunların arkasında Anadolu Trakya yok. Bunların arkasında işbirlikçi medya, faiz lobisi var” dedi. Türkiye’de bazı sendikaların iş bırakma çağrısı yaptığını hatırlatan Erdoğan, “Ne oldu? Vaka bu. Hani ne oldu? Çünkü yaptığınız çağrı hukuka aykırı. Hele Tabipler Birliğiyle alakalı söylüyorum. Sen kanunsuz eyleme nasıl davetiye çıkarırsın, sizin insan sevginiz, hastalarla ilgilenme aşkınız nerede? Bunların her şeyi menfaate dayalıdır. Aklıselim galip geldi, beklediklerini alamadılar. Bunlar güya solcu, emeğin yanındalar” dedi.
BANKA REKLAMINDA OYNAYANLAR NASIL SOLCU
Konuşmasında Mehmet Ali Alabora’yı da gündeme getiren Erdoğan, “Banka reklamlarında oynayıp kapitalizmi eleştirenler ne kadar solcuysa bunlar da o kadar solcular. Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu milletçe gördük” dedi. Gezi Parkı’nda Türk bayrağını sallayanlarla yakanların bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal’in posterini bölücübaşı posteriyle yan yana getirdiler. Bir tarafta namaz kılıp, bir tarafta camide içki içip başörtülülere saldırdılar. Bir tarafta ağaçları söktüler, saksıları tarumar ettiler” dedi. Bu oyunun artık bozulduğunu aktaran Erdoğan, “Önce millet ardından da milletin hükümeti olan AK Parti bozmuştur” dedi.
ŞEHİR MÜZESİ’NDE TOPKAPI’DAKİ
ESERLER SERGİLENECEK
Gezi Parkı’nı tekrar sahibi olan halka teslim ettiklerini, Taksim Meydanını ise en ideal projeyle halkın hizmetine sunacaklarını aktaran Erdoğan, “Taksim’i işgalcilerden temizledik. Oralardaki ağaçlar yeniden dikiliyor. Şehir müzesi Taksim Meydanının yüzde 10’una oturacak. Şehir müzesi olarak ciddi bir müzemiz yok. Topkapı’da çürümeye terk edilmiş binlerce obje var. Bunları alalım sergileyelim. Böyle bir müzemiz olsun iftihar edelim. İçeride yemşeyil hem dinlenecek hem de müzeyi gezme imkanı olacak” dedi.
KILIÇDAROĞLU
GENEL BAŞKAN DEĞİL GENEL MÜDÜR
2010’da CHP genel başkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçildiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu yeni başkan büyük umutla karşılandı, değişip güçleneceği umudu vardı. Bu yeni başkan ilk günden itibaren büyük hayal kırıklığına yol açtı, koltuğunu dolduramadı, zayıf kaldı. Her gün yalanı çıktı, ilkesiz tutarsız bir çizgi izledi. Bütün CHP kendisine umut bağladığı halde, oy vereceği sandığı bulup oy kullanamadı. Acemidir gelişir denildi ancak aradan geçen 3 yıla rağmen bu zat genel başkan olamadı, CHP’li genel müdür olarak kaldı. SSK’yı batırdığı gibi CHP’yi de aşağıya çekti” diye konuştu. Kendilerinin böyle bir genel başkandan memnun olduklarının altını çizen Başbakan, “Fakat muhalefet boşluğu olmasını talihsizlik olarak görüyoruz. Bu yüzden umutsuz kitle provokasyona gelmiştir. Meclis’te temsil edilemeyen seçmen sokaktan medet ummuştur” dedi.
CHP’Lİ VEKİLE: MİLLETVEKİLİ MİSİN,
EŞKIYA BAŞI MISIN?
CHP’li bir milletvekilinin polislere küfrettiğini, bir diğerinin de küfür edenlere para verdiğini hatırlatan Erdoğan, “Bir başkası mezhep çatışması çıkarmak için twitlerle yalan söylüyor. Bir tanesi maalesef Divan Oteli’nde, orada onları yönetiyorlar. Bir milletvekili benim valime her türlü hakareti yapıyor. Sen milletvekili misin, eşkıya başı mısın?” diye çıkıştı.
VANDALLAR GELİP SENİ
BAŞBAKAN MI YAPACAK?
Atatürk’ün partisinin bir yanda bölücülerin posterleri bir yanda ise Atatürk’ün resminin olduğu mekanda yer aldığını aktaran Erdoğan, “Kim temizledi orayı? Bu devletin polisi temizledi orayı. CHP, tarihin en rezil günlerini yaşar hale gelmiştir. CHP Genel Başkanı gibi davranamıyor terör örgütünün militanı gibi davranıyor. O vandallar gelip seni başbakan mı yapacak? Sandıktan umudunu bu kadar mı kestin? Taksim’deki o bölücü paçavralarını savunup onları himaye eden duruma düştüler. Hakkari’de nasıl Türk bayrağı sallanamadıysa Ankara’da da yakılan Türk bayrağına ses çıkarmadılar” dedi.
BU SÜREÇ REYHANLI SALDIRISININ DEVAMI
Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının Reyhanlı saldırısının devamı olduğunu vurgulayarak, “CHP istediği kadar bu olayları körüklesin. Reyhanlı saldırıları ile ilgili de biliyoruz CHP’nin nasıl bir tutum sergilediğini. Bu süreç Reyhanlı saldırısının devamıdır. Bölgede güç ve söz sahibi olan Türkiye’nin çekilememesinden meydana gelmiştir. Bu tuzak altüst olmuştur bu senaryo hedefine ulaşılamadan çöpe atılmıştır” diye konuştu. Milletin demokrasiye sahip çıktığını söyleyen Erdoğan, “Ekonomimiz bir kez daha sınanmış ve güçlü bir şekilde bu durum içinde çıkmıştır. Herkes emin olsun biz bu süreci Türkiye ve milletimiz adına bu süreçten hayırlı dersten çıkaracağız” dedi.
DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLERİ
ÇOK DAHA İLERİ SEVİYEYE TAŞIYACAĞIZ
Bu süreçten, ayrışmaların keskinleştiği bir sonucun çıkmasına asla müsaade etmeyeceklerini belirten Erdoğan, “Millet olarak, birbirimize daha bir kenetlenecek, muhabbetimizi daha bir ilerleteceğiz. Tüm inanç grupları ve tüm etnik kökenler, birbirimizle empati kurarak, demokrasi ve özgürlükleri çok daha ileri seviyeye taşıyacağız. Bu süreçte, özellikle hatırlatmak istiyorum; mezhebi ne olursa olsun, bu konuda tahrik edenler var. Ben bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Lütfen bu konuda hassas olun” dedi.
2014-2018 YOL HARİTASI HAZIR
2014-2018 yol haritasını hazırladıklarını belirten Erdoğan, “10. kalkınma planı ile yıllık ortalama yüzde 5.5 oranında büyüme hedefliyoruz. 2018’de milli gelir 1.3 trilyon dolara ulaşmış olacak. Kişi başına mili geliri 16 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. 4 milyon ilave istihdam hedefliyoruz. İşsizlik oranlarını yüzde 7.2 seviyesinde düşünüyoruz. Enflasyonu yüzde 4.5’a indirmeyi planlıyoruz. Plan dönemi sonunda milli gelire tasarruf oranını yüzde 19’a çıkarmayı planlıyoruz. Hızlı tren hat uzunluğunu 2500 km’ye çıkarmayı bekliyoruz. Türkiye’nin bölgesel lojistik üssü olmasını hedefliyoruz. Turizmde yabancı ziyaret sayısını 42 milyon kişiye geliri 45 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz. 80 bin yeni yatak 30 bin ilave hekim ekleyeceğiz. Plan döneminde e-devlet kapısında sunduğumuz hizmet sayısını 700’den 3 bine çıkarmayı planlıyoruz. 10. kalkınma planıyla 2023 hedeflerine artık çok daha yaklaşmış olacağız” dedi.
‘Aile planlamasındaki rant oyununu da bozuyoruz’
Türk halkının yollarca kürtaj ve sezaryen uygulamaları ile aldatıldığını, bazı kesimlerin bundan para kazandığını, bazı kesimlerin ise nüfusu azaltmayı planladığını belirten Erdoğan, “Biz bu oyunu da bozuyoruz” dedi.
YENİ AKİT / ANKARA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın düzenlediği ‘Aile Olmak Projesi’nin tanıtım töreninde konuştu. Türkiye’de uzun yıllar pervasızca uygulanan nüfus kontrol yöntemlerine dikkat çeken Erdoğan, “Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü mekanizmalarını çalıştılar. Adeta bizim vatandaşlarımızı, halkımızı kısırlaştırdılar” dedi. Erdoğan, “Bazı komşu ülkelerimizde olduğu gibi nüfusu azaltmak suretiyle kalkınma olmaz. Bakın, bizim şu son 10 yılda her yılda ortalama nüfusumuz 1 milyon arttı ama bu artarken de milli gelirimiz bire üç katlandı” diye konuştu.
“BU OYUNU BOZUYORUZ”
Kürtajdan sezaryene varıncaya kadar kullanılan tıbbi yöntemlerin tamamının bu amaca yönelik olarak yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan şöyle devam etti: “Sezaryen denilen olay budur. Kürtaj denilen olay budur. Bunları yaparken de adeta cinayet işlediler. Adeta aldattılar. ‘Ölüyorsun seni ölümden kurtaracağız’ dediler. Halbuki dert başkaydı. Dert hem fazla para kazanmak hem de ‘bu milletin nüfusu azalsın ve bu millet milletler yarışında geri kalsın’dı. Bu oyunu bozuyoruz.”
HÜKÜMETTEN BÜYÜK İLGİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Rixos Otel’de düzenlenen ‘Aile Olmak Projesi’nin tanıtım töreni; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirildi. “Bizi güçlü kılan şey genç ve dinamik nüfusumuzdur” diyen Başbakan Erdoğan, Aile Bakanlığı’nın başlattığı proje ile inşaattan, turizme, tekstilden ulaşıma kadar önceliğin ailenin hassasiyetlerinin olacağını belirtti. Erdoğan, önümüzdeki süreçte STK’larla, yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde her alanda aile odaklı bir yaklaşımın geliştirilerek hayata geçirileceği de bildirdi.
FATMA ŞAHİN: 76 MİLYONU
BİR AİLE OLARAK GÖRDÜK
Aile Bakanı Fatma Şahin ise, “Ekonomik ve sosyal kalkınma hamlesinde yeni bir aile vizyonuyla yola çıkmamız gerekiyor. Aileyi yeni bir medeniyet projesine dönüştürmemiz gerekiyor. Küreselleşmeye rağmen, medyaya ve sosyal bütün aktörlere rağmen ilk öğretmen, anne-baba ve ilkokul. Ailenin çocuklar üzerindeki etkisini hepimiz anladık. Aile yalnızca barınma mıdır? İyinin kötüden, faydalının faydasızdan ayrıldığı bir değerler sistemidir. Ne kadar aşksa, sevdaysa o kadar akıl ve şuurdur. O yüzden tek çatı altında toplanmak önemlidir. O yüzden çocuk yetiştirmekle nesil yetiştirmek arasında çok ince bir çizgi vardır. AK Parti’nin aile temelli politikalarını yeni hizmet anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Biz, yola çıkarken 76 milyonu güçlü bir aile olarak düşündük” ifadelerini kullandı.