Siyonizmin ideolojik katliamlarını Netenyahu'ya "kitleyen" sabetayist yalaması Fatih Altaylı 'senin derdini sevsinler' denilecek bir dert ile okuyucusunun karşısına çıktı.
Siyonizmin ideolojik katliamlarını Netenyahu'ya "kitleyen" sabetayist yalaması Fatih Altaylı 'senin derdini sevsinler' denilecek bir dert ile okuyucusunun karşısına çıktı.
Dünya büyük bir kitlesel yıkıma gider iken, Fatih Altaylı köşe yazısında Paris'teki Chez L’Ami Louis adlı lokantanın satılmış olmasından dert yandı. Bu duruma adeta isyan eden ultra beyaz Türk olma konusunda hevesli ama her halükarda Van'lı olan Fatih Altaylı, köşe yazısını okuyanları 'derdini öpeyim' butonuna bastırdı.
İşte Fatih Altaylı'nın beyaz derdi:
Dün keyfim kaçtı biraz.
Dünya lüks devi LVMH’nin sahibi ve dünyanın en zengin insanı Bernard Arnault Paris’te küçücük bir restoranı satın almış.
Paris’in pek de lüks sayılmayacak 3. bölgesinde, ahşap duvarları 100 yıldır boyanmaktan ve eskilikten kararmış, soba ile ısıtılan, masa örtüleri lekeli, yerleri ucuz mozaik döşemeli, sandalyeleri kırık dökük, masaları gıcırdayan garsonlarının büyük bölümü neredeyse 1924 yılında kurumuş restoran ile yaşıt bir minik lokantayı.
Chez L’Ami Louis, Paris’te yer bulması en zor lokantadır.
14 masası olduğu için, rezervasyon yaptırmak çok zordur genelde telefonlarını açmazlar bile. Zaten haftanın iki günü restoranı da açmazlar.
Ben bu lokantayı Paris’teki büyük restoran gruplarından biri alacak diye korkarken, dünya lüks devinin oluverdi.
Benim küçük mahalle lokantasını şimdi ultra lüks, bütün özelliklerini kaybetmiş bir yere çevirecekler diye tedirginim doğrusu.
Ama belki de yanılıyorumdur.
Artık lüks başka bir yere doğru evriliyordur.
Fiyatın, dekorasyonun, tabak çatalın markasının değil ulaşılmazlığın önemli olduğu bir yere.
Çünkü Chez Ami Louis gerçekten ulaşılması zor bir yerdi.
Şimdi iyice ulaşılmaz olacak.
Yeni lüks anlayışının sembolü olması da muhtemel.
