• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Doları vergilendirmeli mi?

06 Aralık 2021
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Dolar gibi ticaretin anapara birimi olan dövizlerde yükselişler (ve düşüşler) hep olur ama hızlı olunca ticaretteki denge bozulur. Ne alan alacağı fiyatı, ne de satan satacağı fiyatı bilir. En iyi niyetli esnaf bile beklemeye geçer ve hareketliliğin durulmasını bekler. Hızlı yükseliş üretimi ve ticareti de kilitler. Hammadde pahalılaşınca üretim azalır. Üretilen de pahalıya satıldığı için satış düşer. Tüccarlar ise mala yatırım yapacaklarına paradan para kazanmanın yoluna bakarlar ve ellerindeki sermayeyi dövize ya da faize yatırırlar. Çünkü ticarette kârlılık yüzde 5’lere kadar inebiliyorken, döviz ve faizden elde edilen kazanç çok daha fazladır. Mesela Şubat ayında dolar 7.20 TL iken şimdi 14 TL civarında. Bu da yüzde 100’e yakın bir artış demek. 

Oysaki o paralar fiziki bir yatırım için harcansaydı üretim artacak, istihdam çoğalacak ve enflasyon düşecekti. Hükümet şu anda faizi indirerek parayı yatırıma kaydırmaya çalışıyor ama parası olanlar dolara yüklenerek kâr elde etmeye çalışıyor ve hükümetin çabalarını boşa çıkarıyor. Doların yükselişi ihracat için iyi olsa bile geliri düşük halka zam olarak dönüyor ve halkın alım gücü düşüyor. Bu da halkta öfkeye neden oluyor. 

Dolar şu anda bir milli güvenlik sorunu haline gelmiş durumda. Çünkü ülke ekonomisine, halkına, sosyal hayatına ve siyasetine darbe vuruyor. Herkes muhakkak ki çözüm ne olabilir diye düşünüyordur ama her önerinin hesapta olmayan gri noktaları olabiliyor. Fakat dolardan elde edilen gelirin (ithalat-ihracat işleriyle uğraşanların hariç) vergilendirilmesi en etkili çözüm olarak dillendirilmeye devam ediyor. 

Örneğin avukat bir arkadaş diyor ki; «Ben kendi gelirimden yüzde 18 KDV ve yüzde 22 gelir vergisi ödüyorum. Ama mesela 1 milyon TL parası olan birisi parasını dolara yatırıp bir ayda 500 bin TL kâr edebiliyor. Devlet buna müsaade etmemeli. O da benim gibi gelirinin yüzde 40-50’sini vergi olarak ödeyebilir” diyor. Arkadaşımız haklı. Biri hem çalışıp hem az kazanıp hem de kazancını devletle paylaşırken diğeri yattığı yerden para kazanıyor. 

Dolara para yatıranları suçlamak doğru olmaz. Çünkü bu kârlı düzeni onlar kurmadı. Ancak devlet vergi koyarsa kimsenin de devleti suçlamaya hakkı yoktur. Kişinin çıkarları varsa 85 milyon insanın ve devletin de çıkarları vardır. Devlet finansal anarşiye müsaade etmemeli ve kangren olmuş bu yarayı sadece ihracatla değil, vergilerle de çözümlemelidir.

Çünkü şu anda banka hesaplarında 232 milyar dolarlık mevduat var. Bir de cepte, kasada ya da yastık altında olan dolarlar var ki onlar da eklenirse 300 milyar doları bulur. 10 ay önce 2,1 trilyon TL tutan bu tutar şu anda 4 trilyon TL ediyor. Yaklaşık 2 trilyon TL’lik kâr var. Bunun yarısı ihracatçıların parası olsa geriye 1 trilyon TL’lik kazanç var. Bu paranın yarısı vergi olarak alınsa 500 milyar TL eder. 

Bu para ile tüm Türkiye 3 yıl boyunca ekmeğini bedavaya alır. Ya da ekmek, peynir, pirinç, patates gibi temel gıda ürünlerinin fiyatının bir kısmı sübvanse edilir. Ya da düzen olduğu gibi devam eder ve birileri geçim sıkıntısı çekerken birileri de yorulmadan bin kişinin kazandığını tek başına kazanır. Oysaki Türkiye›nin para sorunu yoktur. Sorun, paranın belli ellerde toplanmasıdır. Büyük bir sorunumuz var ama çözümü de kolay ve mevcut. Vakit harekete geçme vakti. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Saban

Komik geldi servetten vergi alani daha gormedim yaparsan gorursun anyayi konyayi servetin nereye kayboldugunu anlayamazsinhukumet ayagini yorganina gore uzatirsa hic birsey olmaz butcede fazla verse kasa dilu olsa bankalarin en buyuk müşterisi devlet olmazsa bak nasil duser faiz bankalar kredi verecek insan arar

Okur

Yüzde elli vergi mi olur babam. Vergilerde kimi yandaşlara üç beş maaş olarak gittiği yerde adalet mi olur.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23