• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Darbeler kongreler hizip savaşları partisi CHP nereye koşuyor?

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Darbeler kongreler hizip savaşları partisi CHP nereye koşuyor?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP),Türkiye siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olmasına rağmen, kuruluşundan itibaren bazı tartışmalı uygulamaları ve politikalarıyla eleştirilerin hedefi olmuştur.

Demokratlar Platformu
Genel Sekreteri
Av. Yurdal Kılıçer

CHP tarihi, Darbeler tarihidir, milletin değerleriyle ters düşen uygulamaları, farklı dönemlerde yaşanan baskıcı politikaları ve darbelerle olan ilişkisi, CHP’nin geçmişini sorgulanır hâle getirmektedir.

CHP tarihi, kongreler tarihidir. CHP tarihi, büyük kavgaların, olayların, tartışmaların olduğu sık sık tekrarlanan kongreler tarihidir, aynı zamanda.

Ve CHP tarihi, Hizip Savaşları tarihidir de. Hizipler arasında karşılıklı, kumpas, tuzak kurmak bir parti alışkanlığıdır. Mustafa Kemal’in vefatına kadar ortalarda pek görünmeyen, hatta ölüm döşeğindeki Mustafa Kemal’i ziyaret bile etmeyen İsmet İnönü, ordu içindeki etkinliğini sürdürmek için çalışmalar yaparak, kendisinin CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olmasını sağlamıştır. Bülent Ecevit’te ismet İnönü’nden yine siyasi ayak oyunları ile CHP Genel Başkanlığını devraldı. Daha yakın tarihlere bakacak olursak, Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’dan bir ‘kaset kumpası’ sonrası CHP Genel Başkanlığı’nı devraldı, Özgür Özel’de Ekrem İmamoğlu ile birlikte hareket ederek Kemal Kılıçdaroğlu’ndan CHP Genel Başkanlığı’nı ‘delege kumpası’ denilebilecek şaibeli ve mahkemelik olan bir genel kurul sonrası aldı. Karadeniz’li olan Ekrem İmamoğlu ile bir Balkan göçmeni olan Özgür Özel, tabir caizse Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet içinde en etkili kesimleri olan Karadeniz ve Balkan ittifakı ile Türkiye’de iktidar olmayı hesaplamışlardı belki de. Ancak, İmamoğlu ve Özgür Özel parti içi iktidarlarını, Parti içinde birlik sağlamak amaçlı kuşatıcı bir şekilde kullanmak yerine Parti içi iktidarı ellerine geçirir geçirmez, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri büyük bir hızla Parti’nin en üst-en alt kademesi ayırmaksızın tasfiye etmek istediler. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Meclis Üyeleri ve hatta il ve ilçelerdeki parti yöneticilerinin pek çoğunu yerel seçim öncesinden başlayarak yerel seçim sonrasında da tasfiye etmeye çalıştılar.

Yerel seçimlerden beklenmedik şekilde birinci parti olarak çıkan CHP’de sular bu başarı üzerine bir müddet durdu. Yerel seçimlerdeki başarı nedeni ile, Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları kamuoyuna yansıyacak şekilde yüksek sesle parti içi muhalefet yapamadılar. Ancak, zafer sarhoşluğuna kapılan Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel taraftarları, yerel seçimlerde elde ettikleri başarı ile artan güçlerini, Kemal Kılıçdaroğlu taraftarlarına ‘’Mezhepçi’ diyecek kadar ileri giderek, Parti tabanında önemli bir güç olan Kemal Kılıçdaroğlu taraftarlarını iyice bastırmak için kullanmak istediler. Yerel Seçimlerde elde edilen yerel iktidarı ve gücü parti içindeki tüm bileşenler ile paylaşmak ve bu şekilde parti içi birlikteliği sağlamlaştırarak daha da güçlenerek güçlü bir liderlik ortaya koymak yerine, kötü yönetim ve basit zayıf liderliği seçtiler. Kemal Kılıçdaroğlu taraftarı parti içi muhalifler ve memnuniyetsizler bu türden davranışlar ile ne elde ettikleri Belediyelerde, ne Parti’nin değişik kademelerinde yer bulamadılar. Ve bu CHP içindeki kavga, Parti içindeki muhaliflerin ve memnuniyetsizlerin jurnalciliği ile mahkeme salonlarına taşınmış oldu.

Önce sosyal medyada yayılan para kuleleri ile İBB’deki yolsuzluk iddiaları gündeme geldi ve Cumhuriyet Savcıları harekete geçerek, Ekrem İmamoğlu’nun Başkanlığını yaptığı İBB’yi ve İBB’ye bağlı iştirak şirketleri mercek altına aldı. Yerel Seçimde Ekrem İmamoğlu İstanbul ve hatta Türkiye’de önemli Belediye Başkan Adaylarını kendisinin belirlemesi için yoğun çaba sarf etmişti. Soruşturma ilerledikçe Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı olmak sevdası ile İBB kaynaklarını bu yolda ekonomik lojistik merkezi olarak kullandığına dair güçlü deliller elde edilmeye başlandı. Yolsuzluk soruşturmaları gittikçe derinleşti ve İBB’nin her tarafının ahtapot gibi sarıldığı göründü. CHP içinden itirafçılar, tanıklar Başsavcılık kapısında sıraya girip, CHP’de ve CHP’nin yönettiği belediyelerde yaşanan yolsuzluk iddiaları hakkında bilgi ve belge akıtmaya başladılar. İBB’de Ekrem İmamoğlu’nun en yakınları denebilecek kişiler ve İBB ve diğer CHP’li Belediyeler ile iş yapan iş insanları teker teker itirafçı oldular.

Bu arada, İBB başta olmak üzere onlarca CHP’li Belediye’de art arda yolsuzluk iddiaları ve operasyonları olurken, Ekrem İmamoğlu’nun ta Beylikdüzü Belediye Başkan Adaylığı esnasından bu yana tartışılan üniversite diploması, usulsüz nakil ile ilgili iddialar hakkında da soruşturma tamamlanıp dava açıldı.
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel ve taraftarları mahkemelere, savcılıklara taşınmış olan bu iddialar ile ilgili “siyasi soruşturma ve davalar’’ şeklinde bir savunma ve cevap vererek hem bu iddialardan kurtulmak hem de buradan mağduriyet çıkarıp siyasi rant elde etmeye çalıştılar. Hatta Özgür Özel, aynı zamanda bu durumu Parti içi ve parti dışı kamuoyu tarafından çok ta kabul görmemiş olan Genel Başkanlığı’nı pekiştirmek amacıyla il il, ilçe ilçe mitingler yapmaya başladı. Başlarda görece kalabalık olan bu mitinglerde zaman içinde bilgiler, belgeler, ses görüntü kayıtları, deliller, tanıklar, itirafçılar arttıkça bunlar kamuoyuna yansıdıkça katılım gittikçe düşmeye başladı.

Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel ittifakı elde ettikleri imkân ve gücü akılcı liderlik göstererek daha da güçlenmek için kullanmak yerine, CHP içinde hizip savaşları çıkarmak, aşırı hırsla bu gücü ve imkânları kişisel siyasi hedefleri için kullanmak suretiyle CHP’yi büyük bir kaos sarmalının içine soktular.

Devletin kurucu partisi olduğunu, Türkiye’yi yönetmeye talip en büyük alternatif olduğunu iddia eden CHP’nin, kendi parti içi kavgalarıyla uğraşmak dışında bir gündeminin olmaması bizlere bir kez daha ‘’ Türkiye’de iktidar sorunu yok, muhalefet sorunu’ var dedirtmektedir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şizofren

akp var gucuyle ittiriyor...chp de iktidara koşuyor..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23