Alçaklar kudurdu! İsrail’in hedefinde Erdoğan var
Siyonist alçaklar, Gazze’de katliamlarına devam ederken her alanda İsrail’in zulmünü dile getiren ve planlarına karşı çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef tahtasına koyarak iftira ve tehdit kampanyası başlattı.
SEBAHATTİN AYAN İSTANBUL
Katil İsrail kurulduğu günden beri Filistin’de katliamlarını sürdürüyor. Son olarak 7 Ekim 2023 tarihinde kanlı soykırımına başlayan Siyonist alçaklar, planlarını bir bir uygularken her alanda İsrail’in zulmünü dile getiren ve planlarına karşı çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef tahtasına koyarak iftira ve tehdit kampanyası başlattı. Önceki gün ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte gittiği Mescid-i Aksa yakınlarındaki tünellerde arkeolojik kazıların yapıldığı bir alanda konuşma yapan İsrail Başbakanı katil Binyamin Netanyahu, Osmanlı Devleti döneminde Kudüs'te bulunan Siloam (Silvan) Yazıtı’nı almak için uğraştığını, ancak bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İBB Başkanı olduğu dönemde mâni olduğunu belirtirken "Bay Erdoğan, bu (Kudüs) bizim şehrimiz, sizin değil. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha tekrar bölünmeyecek." ifadelerini kullandı. Her fırsatta Türkiye karşıtı açıklamalar yaparak ülkemizi hedef gösteren derin ABD ve CIA artığı Michael Rubin, "Türk diplomatlara tasma takmanın zamanı geldi" diyerek Erdoğan ve ailesine de dil uzattı. İsrail derin devleti tarafından yönetilen ve katliamcıların propaganda aracı İsraelHayom gazetesi yazarı Shal Gay ise kaleme aldığı bütün yazılarda ülkemize terörü finanse ediyor iftirasını atarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef gösteriyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan uzmanlar, Siyonistlerin köşeye sıkıştığını vurgularken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedefe koymalarındaki amacın kendi içişlerindeki tepkiyi azaltmak olduğunu ve savaşı bölgeye yaymak istediklerini belirtti.
TÜRKİYE’NİN PROGRAMI SİYONİSTLERİ RAHATSIZ ETTİ
İsrail destekçilerinin yaptığı açıklamaların zaten pamuk ipliğine bağlı olan gerilimi arttırdığını kaydeden araştırmacı yazar Hüseyin Yeltin, “Son günlerde başta İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrailli yazarlar ve ABD’nin Türkiye karşıtı provokasyonlarını yürüten Michael Rubin’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan söylemleri dikkat çekmeye devam ediyor. Erdoğan’a ve Türkiye’ye açık tehditler içeren açıklamaları, uluslararası siyasette gerilimleri artırmaya yönelik bir girişim olarak görmek lazım. İsrail kendine yeni bir düşman yaratarak güvenlik hamlelerini meşrulaştırma eğilimi ve planı içerisine düşmüş durumda. Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı’nı ve Türk diplomatları tehdit edecek kadar alçak seviyede yapılan açıklamalar, Türkiye’nin diplomasiye, insan haklarına, barışa ve adalete verdiğinin önemin, karşıtlarını rahatsız etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu ilke ve değerlere önem veren Türkiye, uluslararası kamuoyu nezdinde gücünü artırırken; İsrail ve ABD’nin imajı da bir o kadar olumsuz etkilenmektedir. Ama şu da bir gerçek ki, bu provokatif söylemler sürse dahi Türkiye; adaletin, uluslararası hukukun ve mazlumun yanında durmaya devam ederek, bunları etik değer olarak göremeyen ülkeleri fazlasıyla rahatsız etmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN’I BÜYÜK ENGEL OLARAK GÖRÜYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koyduğu hedeflere hızla ilerlediğini ve İsrail’in bu konuda rahatsız olduğunu belirten Dış Politika Yazarı Mehmet Beyhan, “Siyonistlerin Başkan Erdoğan’ı ve Türkiye’yi hedef almalarının, onlar açısından anlaşılır bir sebebi var. Çünkü onlar, Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsından çok, onun temsil ettiği değerlere, ülkesini kalkındırma gayretine ve Türkiye başta olmak üzere tüm bölgeyi kendi potansiyeline eriştirme idealine düşmanlık ediyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ı kirli amaçlarının önünde büyük bir engel olarak görüyorlar. Onlar bölücülüğü savunurken, Recep Tayyip Erdoğan birliği savunuyor. Onlar düşmanlığı körüklerken, Erdoğan kardeşliği öne çıkarıyor. Onlar çatışmadan beslenirken, Erdoğan barışı savunuyor. Onlar teröre destek verirken, Erdoğan huzuru temsil ediyor. Onlar zulmü meşrulaştırırken, Erdoğan adaleti savunuyor. Recep Tayyip Erdoğan, insanlık ailesinin vicdanını, ahlakı ve insanlık değerlerini temsil ediyor. Dolayısıyla onların Erdoğan’ın şahsı ile doğrudan bir meselesi yok; asıl hedef aldıkları şey, onun temsil ettiği değerler ve ideallerdir. Türkiye’nin terörü finanse ettiği iddiası ise büyük bir iftiradır. Bu iftiranın üç temel nedeni olduğunu düşünüyorum: PKK terör örgütüne verdikleri desteği gizlemek istiyorlar. Türkiye’nin barış ve adalet temelinde yürüttüğü dış politikayla dünya genelinde kazandığı sevgi ve saygıyı kıskanıyorlar. Türkiye adeta bir yıldız gibi parlıyor ve bu yükselişi hazmedemiyorlar; çünkü Türkiye parladıkça onların karanlık ve kirli yüzü daha net ortaya çıkıyor. Türkiye’nin büyük bir tarihsel tecrübeye, güçlü bir orduya, önemli bir nüfusa, gelişen bir ekonomiye ve bilim-teknoloji üretme kapasitesine sahip olmasından rahatsız oluyorlar. Çünkü Türkiye bu potansiyeline eriştiğinde, dengeleri değiştirecek bir güce ulaşacaktır. Özetle; eğer bir gün Türkiye her alanda kendi potansiyeline erişirse, bölgede istedikleri gibi kan akıtamayacaklarını ve kaynakları sömüremeyeceklerini biliyorlar. Aslında bugünün Türkiye’sinden değil, geleceğin güçlü Türkiye’sinden korkuyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’a olan düşmanlıklarının temel nedeni de budur. Çünkü Erdoğan, geleceğin güçlü Türkiye’sinin altyapısını inşa ediyor” şeklinde konuştu.