ABD’li siyonist düşünce kuruluşlarının kirli para ağı deşifre oldu! Türkiye'deki solcuları da fonluyorlar
Washington merkezli ve tüm dünyada politika yapıcıları etkileyen "düşünce kuruluşlarının", bağımsız analizler yerine, kendilerini fonlayan Pentagon, silah devleri ve yabancı rejimlerin çıkarlarına hizmet eden birer propaganda makinesine dönüştüğü yeniden gündemde.
Washington merkezli ve tüm dünyada politika yapıcıları etkileyen "düşünce kuruluşlarının", bağımsız analizler yerine, kendilerini fonlayan Pentagon, silah devleri ve yabancı rejimlerin çıkarlarına hizmet eden birer propaganda makinesine dönüştüğü yeniden gündemde.
Kendilerini "düşünce kuruluşu" (think tank) olarak pazarlayan ancak gerçekte küresel emperyalizmin ve savaş endüstrisinin "entelektüel" tetikçiliğini yapan yapıların finansal kaynakları, manipülasyon ve çıkar çatışmalarıyla dolu karanlık bir sektörü gözler önüne serdi. Quincy Enstitüsü tarafından yayımlanan "Think Tank Funding Tracker" veri tabanı, bu kuruluşların kimden para alıyorsa onun borazanını çaldığını somut rakamlarla kanıtlıyor.
Verilere göre, bu paravan kuruluşlar, raporlarını ve analizlerini kendilerine en yüksek fonu sağlayan üç ana odağın ajandasına göre şekillendiriyor: ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), milyarlarca dolarlık silah üreticileri ve ABD'nin dış politikasına yön vermek isteyen yabancı hükümetler.
SİLAH ŞİRKETLERİ RAPOR SİPARİŞ EDİYOR: "DAHA ÇOK TEHDİT, DAHA ÇOK SİLAH"
Bu kirli ağın en önemli halkasını, Pentagon'dan milyarlarca dolarlık ihale alan silah şirketleri oluşturuyor. 2019-2023 yılları arasında en büyük 100 savunma şirketi, ABD'nin en büyük 50 düşünce kuruluşuna 34.7 milyon dolardan fazla bağışta bulundu. Bu paranın karşılığında ise daha fazla silahlanma, artan askeri bütçeler ve yeni "düşmanlar" yaratılması gerektiğini savunan raporlar aldılar.
Somut Örnek: ABD'nin nükleer cephaneliğinin genişletilmesi çağrısında bulunan "Atom Projesi 2024" raporunu yayımlayan Center for Strategic and International Studies (CSIS), yeni kıtalararası balistik füze Sentinel'in üreticisi Northrop Grumman'dan son beş yılda en az 500 bin dolar fon aldı. CSIS'in aynı dönemde savunma sanayisinden aldığı toplam destek ise 4.1 milyon doları aştı. Rapor, maliyeti 140 milyar doları bulan bu füzelerin üreticisi şirketin çıkarlarına doğrudan hizmet etmektedir.
Enteresan açıklama: Raporun yazarlarından Christopher Ford'un tanıtım sırasında, "Bazı panelist arkadaşlarıma kıyasla nükleer silah kullanımı konusunda nispeten rahatım" şeklindeki pervasız açıklaması, bu lobi faaliyetinin insan hayatını nasıl hiçe saydığını gösteriyor.
ABD KONGRESİ'Nİ BİLE KULLANIYORLAR
ABD Kongresi tarafından "bağımsız" bir organ olarak kurulan Ulusal Savunma Stratejisi Komisyonu, bu çıkar ağının devlet kurumlarını nasıl ele geçirdiğinin en bariz kanıtı. Komisyon, yayımladığı raporda Pentagon bütçesine yüzde 5'lik (yaklaşık 886 milyar dolar) bir artış önerdi. Komisyonun "seçkin" üyelerinin Boeing, General Electric, Northrop Grumman ve Lockheed Martin gibi dev savunma sanayi şirketleriyle doğrudan bağlantılı olması ise bu "önerinin" kimin cebini dolduracağını açıkça ortaya koyuyor. Komisyon başkanı Jane Harman'ın üyesi olduğu Aspen Institute, son beş yılda bu şirketlerden ve ABD hükümetinden 8 milyon dolardan fazla malî destek aldı.
YABANCI REJİMLERİN LOBİ MERKEZLERİ
Bu kuruluşlar sadece silah baronlarının değil, aynı zamanda Körfez rejimleri gibi yabancı hükümetlerin Washington'daki operasyon merkezleri olarak da faaliyet gösteriyor. Son beş yılda yabancı hükümetler, ABD'deki en büyük 50 düşünce kuruluşuna 110 milyon dolardan fazlabağış yaptı.
Listenin başında 16.7 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 15.5 milyon dolarla Birleşik Krallık ve 9.1 milyon dolarla Katar yer alıyor.
Net Çıkar İlişkisi: En çok fon alan kuruluşlardan Atlantic Council, geçen yıl yayımladığı bir raporda ABD ile Suudi Arabistan arasında bir savunma anlaşmasını hararetle destekledi. Rapor, bunun "İran'a karşı güçlü bir caydırıcılık sağlayacağını" iddia ediyordu. Tesadüf olmayan bir şekilde, Atlantic Council son beş yılda BAE'den 7 milyon dolardan fazla, Suudi Arabistan'dan ise en az 400 bin dolar destek aldı.
AKADEMİK GÖRÜNÜMLÜ SAVAŞ LOBİSİ
Bu yapılar, "yapay zekâ inovasyonu", "ulusal güvenlik", "stratejik rekabet" gibi kulağa hoş gelen kavramların arkasına saklanarak, aslında tek bir amaca hizmet ediyor: Savaş ve çatışma ortamını sürekli canlı tutarak silah satışlarını ve askeri harcamaları artırmak. Raporları, analizleri ve panelleriyle kamuoyunu manipüle ediyor, politikacıları kendi lehlerine karar almaya zorluyor ve bunu yaparken "bilimsellik" ve "bağımsızlık" maskesi takıyorlar. "Düşünce kuruluşu" adı verilen bu yapılar, modern emperyalizmin ve savaş endüstrisinin fikirsel altyapısını oluşturan, manipülasyon ve çıkar çatışmalarıyla dolu, şeffaflıktan uzak bir sektörden başka bir şey değil.
Kaynak: AA