Taksim Gezi Parkı olaylarının bilançosunu açıklayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, olaylarda 915 vatandaş ve 516 güvenlik görevlisinin yaralandığını, 280 işyeri ve 103 polis otosunun zarar gördüğünü, 1’i CHP’ye ait 11’i AK Parti’ye ait 12 binan
Bakanlık’ta bir basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Muammer Güler, Taksim Gezi Parkı olaylarının bilançosunu açıkladı. İçişleri Bakanı Güler, “Gösteriler sırasında 915 vatandaşımızın ambulanslarla ve çeşitli vasıtalarla hastanelere başvurduklarını, bugün itibarıyla 79 kişinin hastanelerde yattığını Sağlık Bakanlığından aldığımız resmi bilgilerle teyit ettik. Bunların 4’ünün hayati tehlikesinin olduğunu ve şu anda yoğun bakımda 8 kişinin bulunduğunu ifade etmek istiyorum. Bu sürede 516 güvenlik görevlisi de yaralanmıştır...”
103 POLİS ARACI HASAR GÖRDÜ
“Şu ana kadar yaptığımız tespitlerde maalesef 280 iş yeri, 103 polis otosu, 259 özel araç, 1 konut, 1 polis merkezi, 5 kamu binası, birisi Cumhuriyet Halk Partisi, 11’i de AK Parti teşkilatlarına ait 12 binada hasar meydana geldiğini, reklam panolarında, trafik levhalarında, otobüs duraklarında, kaldırımlarda, mobese kameralarında, sinyalizasyon sistemlerinde, park ve peyzaj düzenlemelerinde, aydınlatma direklerinde, çöp ve konteynerlerde ve polis noktalarında da önemli zararların da meydana geldiğini tespit ettik. Şu anda ki tespitler, bu zararların 70 milyonu aştığı noktasındadır...”
İDDİALARI İNCELİYORUZ
“Orantısız güç kullanımına ilişkin iddialarla, tespitlerle, Twitter’dan, internetten bize gönderilen, yazılı basında yer alan bütün görüntülerden yararlanarak bu iddiaları, bu tespitleri, görevlendirdiğimiz mülkiye ve polis müfettişlerince ayrıntılı bir şekilde incelemeye devam ediyoruz. Kameralara yansımayan yüzlerce olayda da polisimizin sağduyusunu koruduğunu ve provokatörlerin tuzağına düşmeyerek, görevini fedakarca ve hakkıyla yerine getirdiğini de burada ifade etmek isterim. ”
İçişleri Bakan Muammer Güler şöyle devam etti: “Bu olaylar Gezi Parkı protestosu boyutlarını aşmıştır. Bu eylemlerle içerden ve dışardan bilgi kirliliği ile toplumsal tabanda derin yaraların açılabileceği provokasyonlar yapıldığı kesinleşmiştir. Bazı marjinal kesimler zemin tutma çabasına girmektedirler. Bazıları da şiddet çabasında olanlar da vardır bu gruplar içerisinde. Hukuk devletinde hak aramanın yolları yasalarla çizilmiştir. Hiçbiri şiddete dönüşmüş bir öfkeyi meşru kılamaz. Herkesin tepkisini ortaya koyma, kendisini ifade etme basın açıklaması yapma özgürlüğü vardır. Ancak kimsenin işgal eylemi yapma, yoldan geçenlere çevre esnafa zarar verme gibi bir lüksü yoktur. Polis de bu ülkenin polisidir. Zor bir görevi üstlendiklerinin bilincindedirler. Kameralara yansıyan olumsuz görüntülerle bütün görüntülerden yararlanılarak bu iddiaları tespitleri derinleştirdik, polis müfettişlerince incelemeye devam ediyoruz. Kameralara yansımayan yüzlerce olayda da polisimizin sağduyusunu koruduğunu, görevini fedakarca yaptığını burada ifade etmek isterim.”
“ORTALIĞIN YAKILIP YIKILMASINA
İZİN VERMEMİZ BEKLENMESİN”
“Olaylara müdahale ederken orantılılık ilkesi esastır. Esnafa, çevreye kamu malına verilen zarara illegal örgütlerin kışkırtmalarına rağmen güvenlik görevlilerimiz yetkilerini kullanmaya devam edecektir. Yanlış yapan varsa da bunlarla ilgili işlem mutlaka yapılacaktır. Hak arama gerekçesi ile ortalığı yakıp yıkma, kent merkezlerini yangın yerine çevrilmesine izin vermemizi kimse beklemesin.”
SAĞDUYULU VATANDAŞLARA TEŞEKKÜR
Güler, “Eylemlere katılan, bu protesto gösterilerine iştirak eden ve amacı demokratik tepkisini ortaya koymak olan sağduyulu vatandaşlarımıza teşekkürlerimi ifade ediyorum. Onların içinde de olayların büyümemesi için polisimize destek olan, illegal ve marjinal örgütlerle kendilerini farklı bir yerde tutmaya çalışan insanlar var. Onlar bize yardımcı da olmuşlardır. Hak arama gerekçesiyle ortalığı yakıp-yıkma, vandalizmin en uç örneklerini sergileme, kent merkezlerini yangın yerine çevirme teşebbüslerine izin vermemizi de kimse bizden beklememeli” dedi.
YABANCI UYRUKLULAR ARAŞTIRILIYOR
Gözaltına alınan yabancılar konusuna da değinen Güler, “Bunların ikisi Fransız, birisi Yunan, birisi ABD, birisi Alman, ikisi de İran vatandaşıdır. Onlarla ilgili tespitlerimiz, araştırmalarımız sürmektedir” dedi.