Uzay teknolojilerinden bilgisayarlara, nükleer tesislerden medikale kadar akla gelebilecek ve gelmeyen son derece kritik bütün endüstri ve alanlarda kullanılan nadir toprak elementlerine (NTE) ilişkin mevcut cehalet ve buna bağlı ciddiyetsizlik ve ilgisizliğin, Türkiye’nin bu alanda önemli bir oyuncu olmasının önündeki en büyük engel olduğu bildiriliyor.
SELİM YAZICI / ANKARA - Uzay teknolojilerinden bilgisayarlara, nükleer tesislerden medikale kadar akla gelebilecek ve gelmeyen son derece kritik bütün endüstri ve alanlarda kullanılan nadir toprak elementlerine (NTE) ilişkin mevcut cehalet ve buna bağlı ciddiyetsizlik ve ilgisizliğin, Türkiye’nin bu alanda önemli bir oyuncu olmasının önündeki en büyük engel olduğu bildiriliyor. Şimdilik tespiti yapılan 20 civarındaki bu elementlerin dünyadaki en büyük üreticisi Çin; çok cüzi miktarda da Amerika... Çin’in üretiminin önemli bir kısmı ise birçoklarına ‘şaka’ gibi gelen bir yöntemle; santrallerde yanan kömürlerin küllerinden ‘ayrıştırma’ (özütleme) ile gerçekleşiyor. Çin’e ayrıca Türkiye dahil diğer ülkelerden de ‘kaçak’ yöntemlerle kömür külü ve diğer hammaddeler götürülerek, bunlardan da nadir element üretildiği belirtiliyor.
RAPORLAR DOĞRULUYOR
Dünyadaki NTE rezerv bilgileri ise büyük bir ‘sır’ olarak ortada duruyor. Türkiye’de de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki asfaltit başta olmak üzere birçok madende önemli miktarlarda nadir element bulunuyor. Uzmanlara göre, Türkiye’nin 5 trilyon dolara eş değer nadir toprak elementi potansiyeli bulunduğu belirtiliyor.
