Başını CHP, İP ve HDP’nin çektiği zillet ittifakının yürüttüğü ‘128 milyar dolar nerede?’ yalanının altında kirli siyaseti perdeleme çabası yatıyor. CHP’deki tecavüzler ve yolsuzluklar, İyi Parti’nin Demirtaş’ın serbest bırakılması için başlattığı 5. kol faaliyeti ile terör partisi HDP ile yürütülen anayasa çalışmaları hepsi sümen altı ediliyor.
Hakkı Bilir İstanbul
Zillet ittifakı tarafından ısrarla dillendirilen 128 milyar dolar yalanının altında, toplum bazında oldukça tepki çeken siyasi hezeyanlarını gizleme çabası yatıyor. Taciz, tecavüz ve rüşvet skandallarıyla çalkalanan, son olarak da Türkiye’nin üniter yapısını tehlikeye düşürebilecek anayasa çalışmaları ifşa olan zillet ittifakı, 128 milyar dolar nerede yalanı üzerinden, bozulan imajını düzeltmeye çalışıyor. Uzmanlar, CHP, İyi Parti ve HDP tarafından yürütülen algı operasyonun tuzağına düşülmemesi gerektiği noktasında uyarılarda bulunuyor.
Hedef şaşırtıyorlar
Ekonomist Mustafa Özbay, şunları dile getirdi: “128 milyar dolar yalanı ekonomik saldırı paketinin sadece bir kalemidir. Türkiye’nin 2023 vizyonu kapsamında küresel ekonomik bir güç haline gelmesinin önüne geçmek isteyen bazı odaklar, ekonominin her alanında kurguladıkları saldırı senaryolarını birer birer uygulamaya geçirmektedirler. Kayıp 128 milyar dolar büyük yalanı da bu senaryonun sadece küçük bir parçasıdır. Bu büyük yalan tarihimizde çok da yabancı olmadığımız bir durum aslında. Bu tür saldırıların devamı mutlaka gelecektir. Olayı Merkez Bankası bağlamında değerlendirirsek, yükselen döviz kurlarını dengelemek ve en önemlisi piyasadan gelen yoğun döviz taleplerini karşılamak üzere belirli aralıklarda fonlamalar yapılmıştır. Bu tür dedikoduların kurumlar üzerinde kritik etkiler de yapar.”
Hukukçu Yakup Alar da şu değerlendirmede bulundu:
Yalan ve iftira siyaseti
“Geçtiğimiz son aylarda hemen her gün CHP’li bazı siyasilerin taciz, tecavüz ve yolsuzluk olaylarını konuşurken, HDP’nin kapatılma davası takip edilirken, ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusu ortaya atıldı ve esas gündem maddeleri birden unutuldu. Bu asılsız iddialar CHP’nin taciz, tecavüz, yolsuzluk olaylarının üstünü örtmemeli, Selahattin Demirtaş’a tahliye yolunun önünü açmamalı ve Türkiye gerçek gündemine dönmelidir. Goebbels’in ‘büyük yalan teorisini’ kullanmak suretiyle algıyı kendi partisinden başka yöne çekmeye çalışıyorlar. Amaçları yolsuzluk yapıldığı imasıdır ve soru şeklinde sorularak iktidarın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat ederek suç işlemeye devam etmektedirler.”
