• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehtap Yılmaz
Mehtap Yılmaz
TÜM YAZILARI

Sözcü’ye Ramazan erken geldi...

27 Mayıs 2017
A


Mehtap Yılmaz İletişim: [email protected]

Halka filmindeki Samara var ya, bunlar da aynen öyle...

Emekleye emekleye, sürüne sürüne kuyudan çıkmaya başladılar!

Bunlar da başka türlü musallat!

Tüyleriniz diken diken oldu değil mi?

Ramazan gelince oruç mu tuttun, bittin abi...

Daha lokma boğazındayken gırtlağına sarılırlar!

Zaten halihazırda siz henüz iftar etmemişken kudurmuş durumdalar.

Yani anlayacağınız, Sözcü’ye Ramazan erken geldi...

Daha Ramazan arifesi... Ellerini beline koyup, “Vuuuu, TBMM’de iftar sofraları kurulacaaak!

Bu da mı gelecekti başımızaaa...

İftar sofrası haremlik selamlık olacak diyolar, komşulaar!

Ay Vallahi dayanamiyiciğim...

Ah kalbim duracak, kalbim...

TBMM bahçesine dev yuvarlak masalar kurulacaaak...

400 aşçı ve garson hizmet edeceeek... İftar duasını Diyanet İşleri Başkanı okuyacaaak...

Koskoca Genelkurmay Başkanı bile iftar sofrasına oturacak...”

Hani adam din düşmanı olsa, Katolik karısının ev tipi ibadet mahalline de çıkışırdı. Katolik karısının evdeki kilisesini, Meryem ana tasvirlerini, dini ritüellerini de diline dolardı.

Yooook ama... Hıristiyanlıkla zerre kadar bir derdi yok... Derdi Müslümanlarla... İslam’la... Kuran’la...

Be adam, ne işin var oruçla iftarda?

Ne işin var Müslüman mahallesinde?

Katolik cemaatleri diline dolasana!

Vatikan’da diri diri yakılan genç kızların hesabını sorsana!

Kiliselerdeki çocuk istismarlarını yazsana!

Homo papazların sapık ilişkilerini iğneli beşiğe koysana?

Vatikan’da, TBMM’deki iftardan daha büyük malzemeler varken neden “deve?”

Her Ramazanda aynı üslup, aynı iğneleme...

Geviş getirir gibi aynı klişelerle, aynı iğnelemelerle hem de...

Bari biraz hayal gücü kat... Aksiyon, adrenalin... Ne bileyim kendini biraz güncelle...

Ne bu bir Sözcü klasiği haline gelmiş Ramazan muhabbetleri böyle...

Hem de ayyynen Feto gibi fukara edebiyatı ile...

Hem madem bu kadar rahatsızsın...

Ramazan’ı Pensilvanya’daki patronunun Malikanesinde geçirsene?

Veya Vatikan’da...

Homo Feto’nun tasvir ettiği “Vatikan’ın asude topraklarında” bir tatile çıksana?

Senin gibi azılı bir İslam düşmanının ne işi olur ki oruçla iftarla?

Oruçluların iftar derdi seni mi gerdi şimdi?

TBMM bu milletin TBMM’si değil mi?

E millet oruç tutarken, TBMM’de iftar verilmesinden daha doğal ne olabilir ki?

Bu nasıl bir akut Haçlı zihniyeti?

“Din, iftar sofralarından mı ibaret?” 

Eeeee sonuç?

“E din namazdan mı ibaret?”

“Başörtüsünden mi ibaret?”

Evet efendim, oruç İslam’ın şartlarından biridir, namaz da öyle...

Yahu akşam akşam bana din kültürü dersi verdirme!

İnternetin de mi yok be adam? Aç oku!

Şu yaşınla kalkmış utanmadan saçma sapan iddialarla iftar masası edebiyatı yapma Ramazan arifesinde!

Hiç mi usul erkân bilmezsin be adam! Dur önce ağız tadıyla bir iftar edelim hele... La havleee...

“Yalan, dolan” çemkirmene gelince...

Önce gazetende, bana iftira eden ucube kadını frenle...

Onun çatallı dilini tut...

FETÖ siparişi yalanlarını rulo yap, yedir kendisine...

Dürüst isen tabi...

Yalana, dolana, haksızlığa bu kadar karşı isen!

Görelim adamlığını!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23