• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ersoy Dede
Ersoy Dede
TÜM YAZILARI

Alman İstihbaratı ve Kobani Provokasyonu

14 Ekim 2014
A


Ersoy Dede İletişim: [email protected]

Kobani Provokasyonu’nu günlerdir her yönüyle yazıyoruz. Ama genellikle böyle olur. Ortalıkta kan gövdeyi götürürken, bazı detaylar atlanır. Ne zaman ki sis bulutları kalkar o vakit daha iyi görülür manzara.. Bakın Faşist Gezi Kalkışması’nın kodları daha hâlâ çözülebilmiş değil. Anca anca anlamaya başlıyoruz neyin ne olduğunu? “Mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı?”nın ne demek olduğunu yeni yeni çözüyoruz.. “Mesele Kobani değil, sen hâlâ anlamadın mı?” diye şimdi söylüyoruz yüksek sesle... 

HEP 33 KİŞİ ÖLÜR!

Bugün yaşadığımız ve her seferinde olduğu gibi 33 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayların arkasında kim ya da kimler, hangi devletler, hangi gizli servisler ve onların yerli işbirlikçileri var, elbet çıkacak ortaya.. Ama kısaca şu 33 olayını bir hatırlatayım istedim. Resmi açıklamaya bakılacak olursa bu son kalkışma provasında 33 kişi öldü. Sayı ilerleyen günlerde şu veya bu nedenle değişebilir. Ama İçişleri Bakanı’nın resmi açıklamasına giren rakam bu şekilde kayıtlara geçmiş oldu.. 33 bizim için önemli.. Her seferinde bu sayıyı görüyoruz çünkü. Sivas Madımak Provokasyonu’nda ölenlerden 33’ü kente dışarıdan gelenlerdi. Zira onun misillemesi olarak Başbağlar’da doğrudan 33 kişi öldürülmüştü. PKK’nın barış görüşmelerini dinamitleyen Bingöl’deki silahsız erlere yönelik saldırıda da 33 can gitti.. Ne zaman bir yerde büyük bir provokasyon olsa sayarım acaba sayı 33’ü bulacak mı diye?.. Bazen (tıpkı Sivas’ta olduğu gibi) fazladan da ölümler olur. Ama kategorik gruplama yaptığınız zaman 33’ü rahat rahat görebilirsiniz.. 1 Mayıs 1977’de Taksim’de de 33 hesaplanmış, ancak sonra sayı ‘yanlışlıkla’ 34’e yükselince istatistikten çıkarılmıştı.. Bir izahı olsa gerek bunun.. Benim hatırladığım ilk 33, Van’daki 33 kurşun hadisesi.. 1943 Temmuz’da, Van-Özalp’te, hayvan kaçakçılığı yapmakla suçlanan 33 kişi sorgusuz sualsiz kurşuna dizilmişti.. Emri veren 3. Ordu Komutanı Mustafa Muğlalı.. Bilinen bu 33 kişiden biri kaçıp kurtulmayı başarmış. Acaba tüm bu 33’ler oraya mı gidiyor yoksa onun da daha evveli var mı?..

AYVAZ GÖKDEMİR’İN ANISINA

Gelelim işin içindeki gizli servis bağlantısına.. Son bildiğimiz, Diyarbakır’da 5 Alman, gazeteci kılığında dolaşarak provokasyonun sokak ayağını idare ediyorlarmış meğer.. Vandallara para veren, talimatlar yağdıran bu Alman gazetecileri sahiden çalıştıkları kurumlar mı yolladı Diyarbakır’a?.. Peki diyelim ki gazeteciler sahiden gazeteci. Ve para verdiği teröristler, kendilerine güzel görsel malzeme versin diye ‘harçlık’ verdikleri çocuklar.. Peki her provokasyonda görmeye alıştığımız Roth’u ne yapacağız?.. Artık, Alman gizli servisinin Türkiye için görevlendirdiğinden şüphe duymadığım Claudia Roth, tıpkı Gezi Kalkışması’nda olduğu gibi, Kobani Provokasyonu’nun da başından bu yana bölgede.. Peki kimse sormuyor mu; “Acaba siz ne demeye geldiniz bugünlerde buraya?. Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır’a uçak bile inmediği o gün nasıl başardınız da Diyarbakır’da olabildiniz?” diye sormaz mı kimse?.. 1995’te Ayvaz Gökdemir’in, Roth ile ilgili tespitini “sert” bulanlar, her kirli olayın arkasında gölgesini gördüğümüz Roth ile ilgili ‘daha yumuşak’ bir tanım yapabilirler mi?. 

DER TARAF

Tam da Alman gazeteci kılıklı provokatörlerin sahada cirit attığı, Claudio Roth’un denetlemelerini sürdürdüğü günlerde ‘Der Taraf’ın sürmanşetten “Almanya ile Denizaltı Krizi” başlıklı haber vermesini nasıl okuyacağız?. Tamamen BND ağzıyla yazıldığı anlaşılan habere göre, meğer Alman gizli servisinin elinde, koz olarak tuttuğu bazı tapeler olduğu için Türkiye Almanya’ya yeterince tepki veremiyormuş. Ve ‘Der Taraf’, bu haberi büyük bir keyifle sunuyor. Hani hep “yabancı gizli servislerin yerli işbirlikçileri” deriz ya.. Kim ola ki bu yerli işbirlikçiler?.. Kalın sağlıcakla.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23