FETÖ’nün Arnavutluk’taki dostları
Gönderilen mesajlardan, yazılarımızın, başta Arnavutluk olmak üzere Balkanlarda yakından takip edildiğini anlıyoruz. Özellikle FETÖ ile ilgili olanların…
Birçok destek mesajı aldığımız gibi, zaman zaman, hakaretler ile de muhatap oluyoruz. Gelen son mesajlardan bir tanesi aynen şöyle: “Lan herif... kac kisi oluyor turkiyede... coluk cocuk kadincazlar... doymadiniz mi daha? namusu olamyan, munafik, kafir bile yaptiginizi yapmadi...”(Mesajdaki imla hataları gönderen kişiye ait.)
Hazreti Mevlana ne güzel söylüyor: “İnsanın sözü, kalbindekini haber verir.”
Bunu da ilave edelim: “Edebin en önemli ölçüsü, başkasının senden rahatsız olmamasıdır.”
Bıyıkları henüz terlemiş, medrese tahsili almış bir Arnavut gençten gelen bu mesaj, FETÖ tılsımına kapılanların, nasıl bir yalan dünyasında yaşadıklarını açıkça ortaya koyuyor. Çok ağır hakaretler de içeren bu mesajı ilk okuduğumda, yalan yok, biraz sinirlendim. Sonra bizde de hata olduğunu düşündüm. 250 kişiyi şehit etmiş, iki bin gaziye sebep olmuş bir terör örgütünün kara propagandası hâlâ bu derece etkiliyse, daha fazla çalışmamız gerekiyor demektir.
O halde işimize bakalım. Kaldığımız yerden devam edelim.
FETÖ’nün, eski başkan Selim Muça döneminde, Arnavutluk İslam Birliği bünyesindeki örgütlenme çalışmalarını detaylı bir şekilde anlattık. Biraz da Selim Muça’nın, bu örgütlenmeye zemin hazırlayan, gücü nereden aldığını anlatalım.
Dönemin AİB Başkanı Selim Muça’nın oğullarından biri Dışişleri Bakanlığı’nda, diğer oğlu İçişleri Bakanlığı’nda ve kızı da Arnavutluk Tiran Başsavcılığı’nda görevli bulunuyor.
Selim Muça, çocuklarının Arnavutluk devleti içerisindeki görevlerinden aldığı güç ile FETÖ’ye yardım etti. Yine bu üç kişiden aldığı destekle, Eylül 2010’a kadar birlikte çalıştığı, eski genel sekreter Betim Truçi ve ekibinin AİB’deki görevlerine son verdi.
Elbette bunu söylerken, halen Uludağ Üniversitesi bünyesinde görev yapan, Truçi’nin bu işlerden uzak olduğunu söylemiyoruz. Aksine Muça ile Truçi arasındaki çekişmenin ‘FETÖ’nün iç çekişmesi’ olduğunu ve bu ‘kara kutu’ üzerinde dikkatle durulması gerektiğini ifade ediyoruz.
Marquez’in dediği gibi; “Kaybedecek bir şeyi olmayanlardan korkmalısın. Çünkü onlar, kazanmak için her şeyi yaparlar.”
Neyse, konuyu dağıtmayalım. Selim Muça’nın Dışişleri Bakanlığı’ndaki oğlu, halen Arnavutluk Kanada Büyükelçiliği vazifesini yürüten Ermal Muça’dır. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Ermal Muça, FETÖ evlerinde kaldı ve onlardan ‘burs’ aldı.
FETÖ ile irtibatını mezun olduktan sonra da sürdüren Ermal Muça, Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladı. Örgütün desteği ile Arnavutluk Ankara Büyükelçiliği Başkâtibi olarak atandı. 2005-2009 yılları arasında bu görevi devam ettirdi.
FETÖ’den tam destek alan Ermal Muça’nın bir sonraki görevi Arnavutluk İstanbul Başkonlosluğu oldu. 2014 yılına kadar yürüttüğü bu vazifesi esnasında, Başkonsolosluk binası, FETÖ’cülerin cirit attığı bir yer haline geldi.
Dönemin Arnavutluk İstanbul Başkonsolosu Ermal Muça, o yıllarda sık sık, örgütün üst düzey isimleriyle de bir araya geliyordu. Aynı zamanda, örgüte ‘himmet’ toplayan ‘en başarılı’ isimlerden bir tanesiydi. Hatta önemli toplantılar, konsolosluk dairesinde yapılırdı.
Ermal Muça’nın Arnavutluk Hükümeti içerisinde önemli iki destekçisi var: Ekonomi Bakanı Arben Ahmetaj ve Dışişleri Bakanı Ditmir Bushati. Yakın dostu Ahmetaj, muhalefet günlerinde, sık sık İstanbul’a gelir ve Ermal Muça tarafından ağırlanırdı. Aynı şekilde Ermal Muça, Bushati’nin de yakın dostudur. Ermal Muça, bu iki siyasetçi ile FETÖ’nün kilit isimlerinden biri olan Mustafa Özcan arasında, arabuluculuk görevi üstlenmişti.
Balzac şöyle söyler: “İyi dostluklar hesapsız kurulur.” FETÖ ise almadan ve aldığından daha fazlasını asla vermez.
Ermal Muça, FETÖ ile sıkı dostluğunun son mükâfatını, 2016 yılında Kanada Büyükelçisi olarak atanarak aldı. Halen bu ülkedeki en önemli FETÖ destekçilerinden biri olarak biliniyor.
Yeri gelmişken, Bushati ve Ahmetaj hakkında ufak bir not daha düşelim. Ditmir Bushati’nin, eşi Aida (Gugu) Bushati’nin destekçisi olduğu Arnavutluk’ta Avrupa Hareketi üzerinden, FETÖ’den yüklü miktarda ‘bağış’ aldığı söyleniyor. Arben Ahmetaj’ın da, Soros’cuların ayağına taş değdirmediği biliniyor.
Selim Muça’nın bir diğer oğlu, eski başbakan Sali Berisha döneminin Tiran Emniyet Müdürlüğü Suçla Mücadele Şefi Aryan Muça’dır. Kızı ise ülkenin ünlü hâkimlerinden biri olan Alma Muça’dır.
Aryan ve Alma Muça’nın, ülkedeki FETÖ militanlarının deşifre olamaması için çaba gösterdiler, gösteriyorlar. FETÖ’nün ülkedeki faaliyetlerine engel olanlar da ‘aşırıcı’, ‘DAEŞ’çi’ ya da başka bir yafta ile yargı kıskacı altına alınıyorlar.
Şunu anlatmaya çalışıyorum: FETÖ, şu veya bu şekilde, Arnavutluk’un birçok karar mekanizmasına sızmış bulunuyor. Cumhurbaşkanının, bakanların, bürokratların ve ülkenin önde gelen birçok isminin çocukları hâlâ FETÖ okullarında burslu eğitim alıyorlar.
Yapılacak şey belli: Arnavutluk’un kendine gelebilmesi için hızlı bir şekilde bu ‘asalaklardan’ kurtulması, bunun için de, önce gençlerin bu bataklıktan çıkarılması gerekir.