• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Yunus Efe göreve iade edilsin!

25 Haziran 2020
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Rumen yazar Panait Istrati;

“Dünyanın en hür diyarı Osmanlı ülkesidir; Tanrı’ya çatmadıktan sonra, insan orada her şeyi yapmakta serbesttir” diyerek, Osmanlı’da “ferdi hürriyet”e verilen değeri ortaya koyarken…

Dündar Taşer de;

“Hürriyet’in adı yokken, kendi vardı; adını öğrendiğimizden beri tadı kalmadı” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte bu topraklarda insanların eskisi gibi “özgür” olmadıklarını itiraf etmiştir.

Malumunuz, Türkiye’de özgürlüğün sınırları, kişinin dünya görüşüyle paralel olarak daralıp, genişlemektedir.

Misal..

Çanakkale›de, beşinci sınıf öğrencisi bir kız “andımız”ı okurken; ‘‘Ülküm, ananızı s........’’ dediğinde, devreye anında pedagoglar, psikologlar girerken… 

Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı ücra bir köyde “andımız”ı okurken dili sürçen ve “Ne mutlu Kürdüm diyene”  diyen B.A adlı öğrenci için,

Diyarbakır 3 Nolu DGM’de 3.5 yıl hapis talebiyle dava açılmadan önce devreye giren okul müdürü, elinde bulunan su borusunu göstererek;

“Bu boruyu sana sokarım” diyerek, pekâlâ çocuğun babasını tehdit edebilmiştir.

Dediğim gibi, Türkiye’de “özgürlükler”in sınırını, kişinin dünya görüşü ve siyasi duruşu belirler.

Selahattin Demirtaş gibi “teröre destek”ten içerde yatıyorsanız bile sırf CHP ile ittifak kurduğunuz için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin “Grup Toplantısı” kürsüsünden sizi “düşünce suçlusu” ilan ederek, kolaylıkla aklayabilir.

Ya da binlerce canımızı alan terör örgütü YPG’yi; “kendi vatanını koruyan çocuklardır, oluşumdur” diyerek pekala legalize edebilir.

Bendeniz de… 

2012 yılında, Koç Holding’in, 10 Kasım’la alakalı verdiği  “Olmasaydın olmazdık” ilanına alternatif olarak Akit’te yayınlanan “Olmasaydın da olurduk” ilan yüzünden, o dönem gazetenin “sorumlu yazı işleri müdürü” olmam hasebiyle, “5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Kanunu’nun madde 1 ve 2’si uyarınca” bir “ceza davası” ile karşı karşıya kalmıştım…

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, savcı bey;

“Atatürk karşıtı birtakım düşünceler Atatürk’ü küçültmez!..” şeklinde bir mütalaada bulundu da ben de bu sayede o meş’um davadan ceza almadım..

Türkiye’deki “kişiye özel hürriyet”in son mağdurlarından biri de dün ve bugünkü gazetelerimizde haberini okuduğunuz Özel Harekât Polisi Yunus Efe oldu.

Cizre’de, Silopi’de, Yüksekova’da, Nusaybin’de, PKK’ya karşı düzenlenen Hendek operasyonlarına gönüllü olarak katılan…

15 Temmuz’da, Atatürk Havalimanı’nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tuzak kuran FETÖ’nün “bir dolarlık haşhaşileri”ni paketleyen polisler arasında yer alan…

“Zeytin Dalı Harekatı”nda, “Afrin”de, PKK/YPG ve DEAŞ’lıları teker teker imha ederek destan yazan “PÖH” ekibine “gönüllü” olarak katılan…

Gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla evinin en güzide köşesini “üstün başarı belgeleri” ile donatan Özel Harekâtçı Yunus Efe…

Sırf, Anıtkabir’in bir yıllık giderleri ile ilgili attığı tweet yüzünden, uğrunda canını vermeyi göze aldığı mesleğinden uzaklaştırıldı. 

Dahası…

Hakkında 5816’dan dava açıldı ve Emniyet Müdürlüğü tarafından başlatılan “idari tahkikat” nedeniyle de “devlet memurluğu”ndan atılma ihtimaliyle karşı karşıya kaldı.

Yunus Efe,

Uğrunda aylarca ailesinden ayrı kaldığı…

Her iki çocuğunun doğumunda da eşinin yanında olamadığı…

Hatta kendisini tanımayan öz evladının;

“Anne bu adam kim? Evimizden gitsin”  şeklindeki sözlerine rağmen, canla başla icra etmeye çalıştığı polisliği, “boş bulunarak” attığı bir tweet yüzünden kaybetmek üzere..

Hâlbuki!

28 Şubat’ın “müptezel” paşa(!)larından Osman Özbek, merhum başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan’a “pe….nk” diye küfrettiğinde, memurluktan  atılmak şöyle dursun, dönemin cumhur şeysi tarafından, “paşa boşalma hakkını kullandı” denilerek bir tek göklere çıkarılmadığı kalmıştı.

Dediğim gibi,

Türkiye’de “ne” söylediğinizden ziyade, “neci” olduğunuz önemlidir!

Eğer Yunus Efe gibi, “Cumhurbaşkanı Erdoğan sevdalısı” iseniz ve ona olan sevginizi gizlemeyerek, Afrin’den selam gönderiyorsanız….

“Müstear” bir isimle de olsa yapmış olduğunuz en basit bir paylaşım, sizin görevinizden uzaklaştırılmanıza yeter…

“Sen mi kurtaracaksın Tayyip’i” denilerek, uğradığınız hakaretler de yanınıza kâr kalır…

Fakat, Erdoğan’a hakaret edip onu ucube bir yaratığa benzetirseniz, bazı doktor müsveddeleri gibi anında görevinize iade edilirsiniz…

Son sözüm;

Lütfen artık bu zulme son verilsin… Yunus Efe de görevine iade edilsin…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Muh

Maalesef bu ülkeden Osman Özbek gibi pe.evenk.. lerde geçti ona boşalma hakkını kullandi diyen baspezevenklerle kolkola Rabbim hepsinin belasını versin .insaallah ahirette karşılaşacağız

mustafa

Yunus Efe elbette görevine derhal iade edilmelidir.Bir fanin mezarına harcanan paranın miktarını yazdığı için görevine son verilir mi?Ben Yunus Efe'nin yerinde olsam CHP'liyim derim nasılsa CHP'liler ne derlerse desinler ceza falan almıyorlar,alsalarda herkes onları savunmaya geçiyor
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23