Peki, “Havuzlu Villa”nı neden satmadın Bay Kemal?
Zavallı Kılıçdaroğlu!..
“Kaset kumpası” ile CHP’nin başına geçtikten sonra, ilk yurtiçi gezisini yaptığı Zonguldak'ta;
“Halkın ayağının türabı olacağız” demişti…
Dönüp geçmişe baktığımızda, Kemal Bey’in değil “halkın türabı…”
“Survivor Turabi” kadar bile olamadığını görüyoruz.
Zira Turabi,
“Survivor” adlı yarışmayı iki kez kazandı bu yıl üçüncü kez yarışıyor.
Kim bilir, belki bu kez de kazanıp, “3’te üç” yapacak.
CHP Genel Başkanı Bay Kemal ise;
“3 genel seçim, 2 yerel seçim, 2 referandum ve 1 cumhurbaşkanlığı seçimi” olmak üzere toplam 8 kez seçim kaybettiği halde, hâlâ “Genel Başkanlık koltuğu”nda oturmaya devam ediyor.
Bununla kalsa yine iyi…
Önceki gün hiç utanmadan;
2019’da yapılacak “Cumhurbaşkanlığı seçimleri”de en az “yüzde 70” oy beklediklerini söyledi.
Bay Kemal “hesap uzmanı” olmasaydı bir şey derdim ama…
Neyse…
** *
Esasında Bay Kemal, yalnız seçimlerde değil, “maddi” olarak da sürekli kaybeden biri.
Sadece,
Ettiği “küfür” ve “hakaret”ler yüzünden kendisine açılan 15 davadan “290 Bin TL” kaybetti, Bay Kemal.
Eğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasından sonra Kılıçdaroğlu’na açtığı 22 davadan 14’ünü geri çekmeseydi, bu rakam daha da artabilirdi.
***
“Genel Müdürlüğü” sırasındaSSK’da yapılan “usulsüzlükler”den, “Rahşan affı” ile yırtan…
“Tazminat davaları” ile partisinin kasasındaki paraları “çarçur” eden Bay Kemal, ne hikmetse;
Sıra kendi parasına geldiğinde gerçek bir “hesap uzmanı” gibi davranmayı iyi beceriyor.
Şaka yapmıyorum…
Çok ciddiyim!
Hatırlayın;
Daha CHP’nin başına geçer geçmez, üzerindeki 500 TL’lik gömlek henüz terden ıslanmamışken yaptığı ilk konuşmasında, o dönem “başbakan” olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek;
“Başbakan gibi havuzlu villada oturmayacağım” demişti…
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek, Bay Kemal’in;
Balıkesir’in Burhaniye İlçesi’ndeki Pelitköy sahilinde, iki katlı ve toplam 110 metrekare alana sahip, kooperatif ortaklığıyla yaptırdığı bir “havuzlu villa”sının olduğunu “faş” etmişti.
Bu ifşaattan sonra zevahiri kurtarmaya çalışan Bay Kemal de, aslında pek kıymetli olmadığını iddia ettiği “havuzlu villasını” satılığa çıkardığını söylemişti…
Olay unutulup üzerinden hayli bir zaman geçtikten sonra da, hiçbir şey olmamış gibi havuzlu villasına giderek yaz tatilini orada geçirmişti.
***
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu aynı taktiği, bu kez de kızı Zeynep’in “Buz rezidans”ta lüks daire sahibi olduğu ortaya çıktığında uygulamak istemişti fakat “Evdeki hesap çarşıya uymadı.”
İlk önce dairenin gerçek değerini gizlemeye çalışan Bay Kemal, kızı Zeynep’in rezidansının “73 metrekare” olduğunu iddia etmiş, “100 bin dolar versinler satarım” demişti.
Güneş gazetesi de, “100 Bin $’ın hazır” diyerek, daireye talip olmuştu.
Geçtiğimiz ay satış gerçekleşti.
Zeynep’in rezidansı, resmen Güneş gazetesinin oldu.
Mahut satış işleminden sonra, Bay Kemal’in tüm Türkiye’den gizlediği bir sırrı daha ifşa oldu.
Meğer Kemal Kılıçdaroğlu’nun “1+1 ve 73 metrekare” dediği daire, tam iki katı büyüklükte, yani, “148 metrekare ve 3+1”miş.
Fiyatı da “100 bin dolar” değil, yaklaşık “250 bin dolar” civarındaymış.
*
Güneş gazetesinin yöneticileri, Kılıçdaroğlu’nun kızından yarı fiyatına aldıkları daireyi, gerçek bedeli üzerinden satılığa çıkarıp elde edecekleri geliri “Şehit aileleri”ne bağışlayacaklar.
Fakat ortada bir sorun var.
Dairenin ilk satışının üzerinden henüz 5 yıl geçmediği için, ticaret işlemi sayılan yeni satış sonrasında “Gelir vergisi” miktarının hesaplanması gerekiyor.
Verginin hesaplanabilmesi için de, Kılıçdaroğlu ailesinin daireyi kaç liraya aldığını belgelemesi şart.
İşin ilginç tarafı;
Satışın gerçekleşmesinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen, daireyi “kendi birikimleri ile aldığı” iddia edilen Kılıçdaroğlu’nun kızı henüz bir belge gösterememiş.
Ortada ne bir dekont varmış ne de havale yapıldığını gösteren bir belge.
*
Sizin de tıpkı benim gibi;
“Ödenmeyen paranın belgesi mi olur!..” dediğinizi duyar gibiyim.
Aslında bu iddia da yeni değil.
Zeynep Kılıçdaroğlu, Buz Rezidans’tan daire sahibi olduktan sonra, Gamze Akkuş İlgezdi’nin 1 Kasım 2015 tekrar seçimlerinde İstanbul’dan yeniden aday gösterilmesi…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi Tuncay Ceylan’ın Buz Rezidans’tan daire aldıktan sonra, Gamze Akkuş İlgezdi’nin şimdilerde İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan eşi Battal İlgezdi’nin “Ataşehir Belediye Başkan adayı” oluşu..
Buz Rezidans’taki söz konusu dairelerin Kemal Bey’in yakınlarına “bilabedel verildi”ği iddialarına neden olmuştu.
Geldiğimiz noktada;
Bay Kemal’in kızı Zeynep’in, satış işleminin gerçekleşmesine rağmen henüz bir belge gösterememesi…
Söz konusu iddiaları destekliyor.
Tabi bir de;
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kendi birikimleriyle yaptırdığı “havuzlu villa”sını önce “satacağım” demesine rağmen, satmaması..
Fakat sıra kızının dairesine geldiğinde, yok pahasına satması, akıllara;
“ücretsiz” verilmiş olması ihtimalini getirmiyor değil.
*
Eğer öyle olmasaydı…
Bay Kemal’in cebinden para çıkmış olsaydı…
Zannımca;
Ne yapar ne eder o daireyi Güneş gazetesine satmazdı.
Tıpkı “havuzlu villa” tartışmalarında takındığı tavrı takınır, meselenin zaman içinde unutulup kapanmasını beklerdi…
Fakat Bay Kemal ne yaptı?
Tıpkı, ona buna yok yere hakaret ederek, tazminat cezalarıyla CHP’nin kasasından savurduğu paralar gibi..
Kızının 250 bin dolarlık dairesini de hiç tereddüt etmeden 100 bin dolara sattı.
Peki,
“Eski bir maliyeci” olan..
“Mal nasıl götürülür çok iyi bilen!.." Kemal Kılıçdaroğlu’nun;
Göz göre göre, kendi parasını sokağa atacağına, siz ihtimal veriyor musunuz?
Şahsen ben vermiyorum!..