• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

“Atomik Baytarlar” ve Muharrem İnce!..

14 Mayıs 2018
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “Maarif Vekili”nin (Milli Eğitim Bakanı) “Sünnetçi” olmasından gocunmayan Fizik öğretmeni Muharrem İnce, önceki gün;

“Veteriner'den TÜBİTAK başkanı olmaz” diyerek, bu mesleğe gönül veren 30 bin civarında veteriner hekimi üzdü.

İnce, danışmanları tarafından  "Veterinerler kızıyor" diye uyarılınca da;

“Veterinerden Cumhurbaşkanı olur. TÜBİTAK başkanı olmaz” diyerek, aklınca zevahiri kurtarmaya çalıştı.

*

Muharrem İnce’yi durduk yere bu çıkışı yapmaya sevk eden şey, belli ki;

geçtiğimiz yıllarda TÜBİTAK'ın alt birimlerinden ULAKBİM'e, “Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürü”nün, “Müdür Yardımcısı” olarak atanmasıydı.

Bay İnce,

Bir müdürün, başka bir kuruma müdür yardımcısı olarak atanmasının aslında “tenzili rütbe” olduğunu görmezden gelip, atamayı;

“Ak Parti’nin gülünç icraatları” gibi göstererek, belli ki prim toplamayı amaçlamıştı.

Fakat bu gafıyla hem 30 bin veteriner hekimi üzmüş oldu, hem de;

TÜBİTAK’a “müdür yardımcısı” olarak atanan Mustafa Sancar’ın aslında “veteriner” değil, tıpkı Muharrem İnce gibi bir  “öğretmen” olduğunu da bilmediği ortaya çıktı.

Zaten, Mustafa Sancar da ULAKBİM’e;

“Bilimsel araştırmalar” için değil, 20 yıldan fazla içinde bulunduğu “yayıncılık” mesleğindeki tecrübesinden dolayı  “dergiler”le ilgilensin diye atanmıştı.

*

Bu arada, madem Bay İnce;

“Veteriner hekimlerin meslek harici görevlere atanması” konusunu açtı, o halde biz de mesele hakkında bir iki şey söyleyelim:

Zira TÜBİTAK olmasa bile, ülkemizde “AEK”, yani nükleer araştırmalarla görevli Atom Enerjisi Kurumu, bir zamanlar veteriner hekimlerle ve ziraat fakültesi mezunlarıyla doldurulmuştu.

Ne zaman mı?

Ak Parti iktidarından yalnızca bir yıl önce, 2001 yılında, bu ülkenin gazetelerini “Atomik baytarlar” manşetleri süslüyordu.

CHP’nin yavrusu DSP, “'yatay geçiş adı altında bir seferde tam 200 veterineri ATOM Enerjisi Kurumu'na yerleştirmişti.

Sizin de tahmin ettiğiniz gibi,

Bu 200 veterinerden hiçbiri “atom”u parçalamadı ama “çok yüksek maaş, 4 ikramiye ve iki teşvik primi”nden mis gibi faydalandılar.

*

O zamanlar;

Ne uzman olduğu alanda iş, ne de ATOM Enerjisi Kurumu’na atanacak torpil bulamayan biçare veterinerler de, mecburiyetten dolayı “öğretmenlik” yapmak zorunda kalıyordu.

Lütfen yanlış anlaşılmasın!..

Maksadım, veterinerleri küçük görmek değil.. Onca veteriner, iaşelerinin temini için elbette bir işin ucundan tutmak zorundaydı. Onlar da, kendilerine kanunla tanınan haklardan faydalanarak, rızıkları için öğretmenlik yapmak durumunda kaldılar.

Eğer uzman oldukları alanda iş bulsalardı, muhtemelen hiçbiri öğretmenlik yapmayı aklından geçirmeyecekti.

*

Ayrıca,

Başbakan Bülent Ecevit’in o dönem veteriner hekimleri “öğretmen” olarak istihdam etmesinin haklı bir de “gerekçe”si vardı.

Zira Mayıs 2001’de,

aralarında emeklilerin de bulunduğu toplam bin 776 mülki idare amir arasında bir “güven anketi” yapılmıştı.

Ankete göre;

Devletin “vali” ve “kaymakam”ları, “milletvekilleri”ne;

“muhtarlar, müftüler, nüfus müdürleri ve veterinerlerden” daha az güveniyorlardı.

Bu anketin sonuçlarını gören Ecevit de, muhtemelen;

“ülkenin istikbali olan gençleri” veterinerlere teslim etmeyi daha uygun görmüştü.

Sonuçta, veterinerler;

Kendileri ile iletişim kuramayan canlıların arzu halinden dahi anlayabilen insanlar…

Minik çocukların dilinden de pekâlâ anlayabilirlerdi…

Ayrıca, bünyelerinden;

Mehmet Akif Ersoy ve Cengiz Aytmatov gibi şiir ve edebiyat alanında iki dâhiyi bile çıkarmışlardı.

*

Hazır “şiir” ve “veteriner” demişken,

Muharrem İnce’nin, Amerika’da bulunan bir öküz türü olan  “bufalo” ile ilgili bir şiir kitabı olduğu ve içinde;

“Öp beni ta küçük dilimden..." şeklinde, erotik cümleler barındırdığını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

***

Sadede gelecek olursak;

Muharrem İnce’nin “veteriner hekimleri” rencide eden gafından sonra, aklıma uzun süredir görüşmediğim ve hâlihazırda veterinerlik mesleğini başarılı bir şekilde icra eden arkadaşım ve hemşehrim Fatih Koç geldi.

Tokat İmam Hatip Lisesi’nde birlikte okumuştuk Fatih’le. O, benden bir iki sınıf öndeydi fakat birbirimizi iyi tanır, sever, sayardık.

Bu vesileyle,

Hem arayıp bir halini hatırını sorayım, hem de “İnce’nin skandal sözleri” hakkında neler düşündüğünü öğreneyim istedim.

Fatih’le telefonda konuşurken, sesindeki heyecan dikkatimi çekti.

Meğer Fatih Koç, memleketim Tokat’tan,  Ak Parti Milletvekili Aday Adayı olmuş. Sesindeki o coşku ve heyecan bundan kaynaklanıyormuş.

Fatih koç

“Hayırlı olsun” dileklerimi ilettikten sonra, İnce’nin “hezeyan”ı hakkında neler düşündüğünü sordum:

Fatih Koç;

“Biz veteriner hekimlerin önemli yerlere getirilemeyeceğini ima eden İnce’ye, o sözlerinin hesabını, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan seçmenlerimiz, 24 Haziran’da en güzel şekilde soracaklarına inancım tam” dedi.

Koç devamında ise,

“TÜBİTAK, Türkiye'de bilim ve teknolojiyi; teşvik etme, yönlendirme ve popülerleştirmeyi amaçlayan bir kurumdur. Hâlihazırda milletvekilli olan birisinin, akademik bir mesleği küçümsemeye hiçbir şekilde hakkı yoktur.” dedikten sonra,

milletvekilliği de yapmış olan “Milli Şair”imiz Mehmet Akif Ersoy ile BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun da, bu ülkeye hizmet etmiş yüz binlerce veteriner hekimden biri olduğunu hatırlatarak, “Muharrem İnce’den en azından bir özür bekledik”lerini söyleyerek, bu meseleyi kapatmak istedi.

*

Fatih Koç’a;

“Olurda milletvekili seçilirsen, Tokat’ımıza ne gibi hizmetlerde bulunmayı düşünüyorsun? diye, sordum.

Fatih,

“Öncelikle, Türkiye’ye yön veren ve kalkınmış  ülkeler arasında ülkemizi ilk  10 içine  sokma hedefinden bir an olsun taviz vermeyen, yüreğiyle konuşan, mazlumları bağrına basan , zalime karşı dik, mazluma karşı müşfik duran,  Türk milletine özgüveni öğreten, liderimiz, Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan’a  destek olmak ve yanında durmak için siyasete girdiğini” belirttikten sonra, projelerini şöyle sıraladı:

“Özelde Tokat’ımızın, genelde tüm Türkiye’mizin tarım ve hayvancılık alanında ileri teknolojiyi yakalaması, her bölge ve işletmeye bu teknolojinin ulaştırılması, hayvan refahını ve sağlıklı hayvansal ürünlerin üretilip, milletimize ulaştırılması ve bu arada da işletmelerin kâr elde etmelerini sağlayacak projeler üzerinde çalışmak ve buna altyapı olanakları sağlamak” şeklinde, özgün fikirlerim var dedi.

Ayrıca, 

“Tokat’ımızın aromatik bitki florasından yararlanarak, tüm Türk halkının istifade edebileceği hayvansal ürünlerin elde edilmesi” de, Fatih Koç kardeşimin projeleri arasındaymış.

*

Fatih Koç,

“Yayla ve tarihi eser turizmi açısından büyük potansiyeli olan Tokat’ın; yeterli farkındalığı sağlayamamasından” da şikâyetçi. Milletvekili seçilirse, bu konu hakkında da bazı sürpriz fikirleri olduğunu söyledi.

*

Ezcümle!..

Fatih Koç kardeşimle hasbihâl ederken şunu fark ettim;

Geldiğimiz noktada artık veteriner hekimlerimiz, 2001’de olduğu gibi, “yüksek maaş, 4 ikramiye ve iki teşvik primi” karşılığında “atomu parçalama”ya talip değiller amakendilerine imkân verildiği takdirde ülkenin en önemli sorunlarından biri olan “hayvancılık” ile ilgili meselelerde canla başla çalışmaya hazırlar.

Bunun yolunun da;

Eskiden yalnızca birkaç veterinerin vekil olarak seçilebildiği TBMM’de, hazır milletvekili sayısı artmışken, bu dağılımdan kendilerine de doğru orantıda yer verilmesinden geçtiğine inanıyorlar.

Bence, hiç de haksız değiller!..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23