• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Vehbi Kara
Vehbi Kara
TÜM YAZILARI

Stratejik savaş uçaklarımızın takibi yapılmalıdır!

21 Mart 2022
A


Vehbi Kara İletişim: [email protected]

Türk Silahlı Kuvvetleri yöneticileri olan general ve amirallerinden tarihden bu yana ciddi manada hesap sorulamamaktadır. İşin kötüsü cumhuriyet tarihimizin büyük bölümünde askerler meclisimizden, milletimizden, seçilmiş yöneticilerimizden hesap sormuştur. 

Yakın zamanda 104 amiralin ortak bir bildiriye imza atması bu çirkin gidişatın hâlâ devam ettirilmek istendiğini göstermektedir.

Öyle bir orduya sahibiz ki; 4 Aralık 1990 tarihinde Cumhurbaşkanı Özal’ın emrine karşı gelecek derecede isyankâr bir komutan bulunabilmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak Lozan’da peşkeş çekilmiş Musul ve Kerkük gibi vatan topraklarımızın kurtulması imkânı bizzat Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay tarafından akamete uğratılmış ve bu büyük suçun cezası verilmemiştir.

Askeri talimatlarının ilk sırasında yer alan “ordu her an savaşa hazır tutulmalıdır” emrine rağmen generallerimiz, savaşa hazır olmadığımız gerekçesi ile görevden kaçınmışlardır. Bırakın Türk tarihini dünya askeri literatüründe dahi böyle bir isyan hareketinin eşine ve benzerine pek az rastlanmıştır.

Çoktan sorgulanması gereken bu durum; siyasetçilerin cesaretsizliği nedeniyle daima akamete uğramıştır. Ülkemizde eski yıllarda bazı general ve amiraller hatta bazen albaylar, korkusuzca darbe yaparak milletimizin canına okumuşlardır. Nihayet 15 Temmuz 2016 tarihinde bu kötü gidişe son verilmiş, halkımız darbeci askerlere karşı göğsü ile mücadele etmiştir. 

Elbette bu durum, darbeci geleneği hâlâ sürdürmeye çalışan kesimleri çok rahatsız etmektedir. Ellerinde kalan son bir güç ile ülkemizin sivil rejimini bozmak için çareler aramaktadırlar. Her 8-10 yılda bir darbe yapmaya çalışan darbe mantıklı o askerlere karşı ne yazık ki siyasetçilerimiz sert bir cevap verememektedirler.

CHP daima askeri darbelere yeşil ışık yaktığı gibi, İyi Parti de 28 Şubat’ın destekleyicisi olarak övünen liderleri Meral Akşener’le birlikte sivil otoriteye meydan okumaktadırlar. Saadet Partisi lideri ise hem de 28 Şubat’ın darbeci generallerinin hapse atılmasını içine sindirememektedir. 

Nasıl ki; Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında kendi savaş gemimiz olan Kocatepe’yi kendi savaş uçaklarımız tarafından vurduğumuz halde, bir general veya amiral cezalandırılmamış, bilakis suç ve kabahat ordumuz üzerine bırakılmıştır; şimdi de benzer bir durum yaşanmaktadır. Yaklaşmakta olan Rusya-Ukrayna savaşını görmeyerek; 360 milyon dolar değerindeki iki stratejik savaş uçağımız tehlikeye atılmıştır. 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’nın Kiev şehrindeki Boryspil Uluslararası Havaalanına inen iki adet A400M nakliye uçağımız eşine ender rastlanan bir ihmal ile savaşın ortasında kalakalmıştır. Aynı gün içerisinde savaşın patlak verdiği ve acil olarak görevin iptal edilmesi gerekirken, uçaklarımız inanılmaz bir hata ile Ukrayna’da yere inmiştir. 

Bir an için burada yapılan yanlışlığı ve savaş hakkındaki öngörüsüzlüğü kabul edelim. Fakat uçak operasyonlarını yöneten Hava Kuvvetleri Komutanlığının acilen bu uçakların kaldırılıp emniyetli bir noktaya götürmesi gerekirdi. 

Ülkemizin nice fedakârlıklar ile edindiği bu çok değerli uçakların kurtarılması için elbirliği ile çalışmamız gerekir iken, CHP lideri önemli bir siyasetçinin Kara Harp Okuluna gelişinin 123. yıldönümü kutlaması yapılıyor. 

İlkokul müsamerelerine benzeyen bu törenlerde Talat Aydemir örneğinde olduğu gibi askeri darbelere odak olan Kara Harp Okulundaki ritüeller ne yazık ki; kimse tarafından sorgulanmıyor. CHP’nin en önemli ilkelerinden olan “devrimciliği” devleti koruma ve kollama görevi olarak gören bu anlayış; hâlâ ayakta alkışlanmakta, ve bu durum kimse tarafından sorgulanmamaktadır.

Şimdi sormak gerek: Milyarlarca lira ödeyerek aldığımız nakliye uçaklarımızın durumu çözülmeden, gündemin bir çeşit müsamerelerle meşgul edilmesi kabul edilebilir bir durum mudur? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu feci duruma el atarak bir çözüm bulması ve görevini liyakati ile yapmayanları cezalandırması şarttır. Bunun yöntemini devlet yöneticisi olarak acilen belirlemelidir. Daha önce “asker darbe yapabilir” endişesi ile işlenen büyük skandallara sesimizi çıkaramıyorduk. Lakin artık devir değişmiştir. Bütün asker ve sivil bürokratlar sorgulanabilmeli ve eğer ihmali olan tespit edilir ise cezalandırılmalıdır. Vesselam…   

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ahmet Yücetürk

Bu iki uçağın değeri 360 milyon dolardır. Savaşın başladığını göre göre bu uçakları ateşin içine atmak doğru değildir. Görevini ihmal edenlerden hesap sorulmalıdır.

///

Tabikide takibi yapılıyor. TSK tarafından, ABD tarafından, İsrail tarafından, Rusya tarafından, Yunanistan tarafından, AB tarafından. Yani her yöreden takip ediliyoruz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23