• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Feminist politikalar sebep, şiddet sonuçtur!

02 Temmuz 2022
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

“Baba evini terk edin kızlar.!” diyen feministlerle kol kola yürüyenler aileyi perişan ettiler. Babayı düşman, anneyi eski kafalı göstererek sınırsız özgürlüğe koşan gençleri fuhuş bataklığına, uyuşturucuya, kumara, alkolizme sürüklediler. Bu sonuçta hepimizin günahı vardır. Sessiz kaldık, sustuk. Tepki göstermedik. Ateş yuvalarımıza ulaştı. Her yerde feminist ideolojinin sapkınlıkları hâkim olmuş, her yerde LGBTİ bayrakları dalgalanıyor.

 Büyük ümitlerle yetişen bir kısım akademisyenler bu milletin örfüne, âdetine, geleneğine ve inançlarına aykırı yasalar hazırladılar. Alman ceza mevzuatından alıntı  yasa olmasına rağmen bir ceza profesörü  TV programında utanmadan ..ceza yasasını hazırlamayı Allah bize nasip etti..” diyecek kadar küstahlaşabilmiştir. Yıllarca dindar camianın kucağında büyüyen bir başka “Stratejik derinlik uzmanı” namlı siyasetçi akademisyen ise İstanbul Sözleşmesi’ni başımıza bela etmiştir. Halen küçük partisi aracılığı ile hatasında ısrar etmektedir. Rahmetli Ergun Göze, “Üniversite Dosyası” adlı eserinde bu necip milletin değerlerine savaş açan profesörlere kara cüppeliler sıfatını yakıştırmıştı. Bu kara cüppelilerden kurtulduk derken morlu/yeşilli, gökkuşağı renkli cüppeliler peydahlandı!

 Yeni devrim yasalarından olan Medeni Kanun aileyi, Ceza Kanunu ise toplumu çökertmektedir. TÜİK evlenme sayısının hızla düştüğünü, boşanma sayısının ise her yıl artmaya devam ettiğini, nüfus artışının durduğunu resmi istatistikler ve verilerle açıklamaktadır. Kadın hakları sloganıyla yola çıkanların derdi hakikatte ne kadın haklarıdır ne de kadına yönelik şiddetin önlenmesidir. Feministlerin ve yandaşlarının asıl amacı kadına sınırsız cinsel özgürlük ve yeni roller vermektir. Kaldı ki ceza yasası ve özel ceza yasası 6284 sayılı yasa sınırsız cinsel özgürlüğü sonuna kadar teminat altına almıştır. Fuhuş suç olmaktan çıkarılmıştır. Kadın hakları savunucuları ise fuhuş konusunda herhangi bir tepki vermemektedirler. Vikipedi-Fuhuş maddesi ve dünyada fuhuş haritası ülkemizin hazin durumunu göstermektedir.

Kadına yönelik şiddet sadece cezaların artırılmasıyla önlenemez. Feministlerin şiddetin aile içinde olduğu iddiası tamamen yalan ve iftiradan ibarettir. Aile aksine şiddetin önleneceği doğal ortamdır. Kadına yönelik cinayet ve şiddet haberlerine baktığımızda çoğunun aile ortamının dışında rezidanslarda, otel odalarında, garsoniyerlerde cereyan ettiği görmekteyiz. Birçoğunda da alkol ve madde kullanımı etkili olmaktadır. Şiddet ve cinayet vuku bulmadan önce önleyici/koruyucu tedbirlerle önlenebilir.

Yıllar önce evli şöhretli bir kadının bekâr bir adamın evinde ölmesi üzerine magazin dünyasını yakinen tanıyan Hıncal Uluç’un “ … ‘nin ölümü tipik bir ‘Su testisisu yolunda kırıldı olayıdır!..” yorumu bile feminist çevrelerce lince uğramıştır. Acı olan ise aileyi ve ahlakı korumak iddiasındaki bazı kişi ve kuruluşların feministlerin kuyruğuna takılmış olmalarıdır. Maalesef kantarın topuzu kaçmıştır. Hatalardan geri dönülmediği takdirde aile, evlilik, ahlak ortadan kalkacaktır. Şiddetin artarak devam etmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Polisiye tedbirler, ceza yaptırımları, KADES uygulamaları sadece buzdağının görünen kısmındaki olayları engelleyebilir. Aileyi koruyacak tedbirlere ve ahlak seferberliğine ihtiyaç bulunmaktadır.

 Aile Bakanlığı; teklif, çare ve çözümlerimize ilgisiz kalmaktadır. Davalara müdahil olarak şiddet önlenemez. Kadının her beyanının doğru kabul edilip soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmesi, şüphelinin derhal tutuklanması yeterli sonuçlar vermemektedir. Şiddet boyut değiştirmiştir. Yüzlerce elim olayda fail eş zamanlı intihar etmektedir. Şiddetin sebeplerini tespit edip mücadele edilmelidir. Birkaç feministin ve feminist yandaşı akademisyenin zırvalarını bir tarafa bırakıp asıl uygulayıcılar olan yargıç ve savcıları dinlememiz gerekmektedir. Gerçek hayatta neler olduğunu, sebep/sonuç ilişkilerini somut olaylardan yola çıkarak anlayabiliriz.

 Feminist politikalar terk edilerek hukukun temel ilkelerine uygun yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Yanlış politikalar ve yanlış yasalar ile hatalı uygulamalar şiddeti körüklemektedir. Kadına hürmet konusunda kadim medeniyete sahip milletimizi birkaç sapkın düşünce sahibi tarumar etmektedir. Son kalemiz olan ailenin surları yıkılmıştır. Aile içine kamu gücü olan polis/jandarma/savcı/hâkim gerekenden fazla müdahil olmaktadır. Özel hayat, mahremiyet yok edilmektedir. Yol yakınken bu yanlışlardan dönülmezse şiddet önlenemez, aile ve kadın şiddetten korunamaz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

@@@

Peki maço politikalar sebep şiddet sonuç yokmu?

Timur

Acik konusun, sorumlu kim?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23