• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Erken evlilik yapan gençlerin faciası

19 Ocak 2019
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

13 Ocak 2019 Pazar günü HÜDA PAR İstanbul Kadın Kollarının düzenlediği 6284 Sayılı Yasanın ve erken evlilik yapanların uğradığı facialara ilişkin panele katıldım.

Panel öncesi ilgili yasanın uygun gördüğü yaştan önce birbirini sevip de evlenen ve çocuk sahibi olan dört genç kadın başına gelenleri anlattı. Salonda bulunanların hepsi kederlendi, birçoğu da gözyaşlarına hâkim olamadı.

Düşünün, daha doğrusu kendinizi onların yerine koyun. Veya evlatlarınız olduğunu varsayın:

Delikanlı ile genç kız birbirlerine âşıklar. Bir an önce evlenip yuva kurmak için çırpınıyorlar. Ancak evlenmeleri yaşları açısından mümkün değil. Yakın zamana kadar evlenmeleri ailelerin onayı ile serbestti. Şimdi ise kızın yaşı ancak 16 ise, aileler de uygun görse olmuyor. Mahkeme kararı gerekiyor. Hâlbuki bizim geleneklerimiz de dinimiz de buna engel koymuyor.

Elbette özellikle günümüz şartlarında evliliğin 18 yaşından büyükler için mümkün olması uygun. Bunun için yasal düzenlemeyi anlamak da makul geliyor. Ancak evlenmiş olanlara verilen ceza zulüm ki ağır haksızlık, adaletsiz bir durum.

Bu kızlarımızın durumuna gelince; aileler çocuklarının evliliklerini onaylamışlar. Artık gençler de evlenmişler, bir arada ve aynı evde yaşıyorlar. Bir veya iki çocukları da olmuş. Delikanlı baba olmanın heyecanı ve gururu içinde. Çalışıyor, evine ekmek getiriyor. Eşini seviyor. Mutlular ve gelecek açısından umutlu bir aileler.

Ama erkeğin hakkında dava açılmış ve süren mahkeme var. Suçlama ise korkunç: Çocuk yaştaki kızın ırzına geçmek. 

Hâlbuki bu çiftler ailelerin onayı ile evlenmişler, halen de karı-kocalar, çocukları da olmuş. Kız da “Ben kocamı sevdim. Hem de çok sevdim. Şimdi de seviyorum. O da beni seviyor. Kendi isteğimle de evlendim. Evlendiğim için pişman da değilim. Mutluyum. Hem ben evlendiğim o zaman çocuk da değildim. Tam 4 yıldır adet görüyordum” diyor. 

Mahkemenin umurunda değil. Çünkü kanunlar böyle yazılmış. Bu genç çiftin erkeği, ailenin babası maalesef çocuk tacizi suçlamasıyla yargılanmaya devam ediyor. Artık yapacak bir şey de yok. Geri dönüş de yok.

Evleneli 3-4 yıl kadar olmuş. Çok şükür kimseye muhtaç olmadan hayatlarını mutlu bir şekilde sürdürüyorlarken bir gün kapıya jandarma veya polis geliyor. Eşinin, çocuklarının ve komşuların gözü önünde ellerine kelepçe takılıyor. “Suçlusun” deniyor. “Hem de ağır suçlusun.” 

Boynu eğik delikanlı, iki küçük yavrusu kucağında iken soruyor: “Ne suçu? Ne cezası?” 

Cevap acı: “Hakkında 10 yıl kesinleşmiş cezan var. Seni cezaevine götürüyoruz. Suçun ağır: Çocuğa tecavüz. Küçük yaştaki kızın ırzına geçmek.”

Dört genç hanım da bunlara benzer şeyler anlattı. Hepsinin hikâyesi yakın şekilde cereyan etmiş. Kiminin kocası 8 sene kimisi de 10 sene (evet, yanlış okumadınız on sene) ceza yemiş. Zaman bir türlü geçmek bilmiyor. İçeri girmekle de mesele bitmiyor. 

Sonrası mı? Anlatmak zor, çok zor…

Genç hanım dışarıda geçim savaşı vermeye başlıyor. Bir yandan küçük çocukları var, diğer yandan çalışmak zorunda oluş. 

Çevredeki kötü niyetlilerin bakışı, kocası başında yok nasıl olsa gözüyle bakan şerefsizler…

Ya hapisteki genç kocaların trajedisi? Dışarıda sahipsiz kalan eşi ve çocukların durumları? Onların sıkıntıları had safhada. Bunların yanında diğer mahpusların çocuk tacizcisi nazarıyla onlara bakışları, onları dışlamaları ve şişlenme tehlikesi.

Çocuklarının arkadaşları tarafından dışlanmaları ve aşağılanmaları.

Evet, bu adaletsizliğe acilen çözüm bulmak gerekiyor. Genç ailelerin bu rezaletten kurtulmalarını sağlamak şart.

Af ve düzenleme çıkarsa tacizcilerin de yararlanacağı söylenerek belli odaklarca engelleniyor. Hâlbuki bunların durumu çok farklı. Evlilikleri yıllardır devam ediyor, çocukları var ve çiftin yaşları birbirinden çok farklı değil.

16 bin genç çift bu şekilde mağdur. Bunların 4 bini cezaevinde eşlerinden, çocuklarından ayrı yılların geçmesini bekliyorlar. Diğerlerinin ise yargılanmaları sürüyor. 

Lütfen bu adil olmayan haksız cezalara çarptırılmaya çare bulalım.

MAHMUT BALCI’YA RAHMET

Ahirete intikal eden dostumuza Rabbim rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23