• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
TÜM YAZILARI

Deniz Gezmiş’in cenaze namazı gömüldüğü mezardan çıkarılıp kılınmıştı

02 Ekim 2025
A


Mustafa Armağan İletişim: [email protected]

Deniz Gezmiş’in cenaze namazı gömüldüğü mezardan çıkarılıp kılınmıştı

MUSTAFA ARMAĞAN

Deniz Gezmiş’in cenaze namazı gömüldüğü mezardan çıkarılıp kılınmıştı 

CHP’nin genel başkan seçmek üzere kurultay düzenlediği 6 Mayıs 1972 sabahı ilginç bir tevafukla Deniz GezmişYusuf Arslan ve Hüseyin İnan idam edilmişti. 

Bakmayın şimdi timsah gözyaşları döktüklerine, İnönü’nün güç bela genel başkan seçildiği kurultaydan 12 gün önce TBMM’deki idam oylamasında evet oyu veren tam 28 CHP milletvekili vardı. 

Dahası, 2 CHP’li vekilin çekimser kalarak dolaylı onay verdiğini düşünürsek idamlara evet diyen CHP’lilerin sayısı 30’a yükselir.

Bitmedi: 24 Nisan tarihli TBMM oturumuna tam 67 CHP’li milletvekili katılmayarak idama yine dolaylı yoldan destek vermişti.


Böylece 97 CHP’li vekil Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına onay vermişti. Hayır diyen CHP’li vekil sayısı ise sadece ve sadece 47 idi. 

Bu durumda toplam 144 CHP’li vekilden 97’si evet diyerek, çekimser kalarak veya oturuma katılmayarak idamlara onay vermişti ki, bu miktar hayır diyen CHP’lilerin tam iki katıdır.

Kendinizi aldatırsınız da tarihi aldatamazsınız beyler. 

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asıldığı gece Bayramoğlu’nda solcu yazarlar kafayı çekmektedir. Derken Kemal Tahir gelmiş. Öfkesinden masalarını tekmeleyerek:


Ulan ….lar, fidan gibi gençleri azdırıp astırdınız, şimdi de üzüleceğinize kafa mı çekiyorsunuz? demiş.

Bunlar hem asar veya astırır, hem de mezarı başında ağlar ki senin benim sesimiz duyulmaz bağırtılarından. Sabahattin Ali’yi öldürten ama tantanasını yapan da onlar değil midir? 

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarından bahsedildi ama nedense cenaze namazlarının kılınıp kılınmadığı pek kimseyi ilgilendirmedi. Fakat Erdal Öz Deniz Gezmiş Anlatıyor adlı 1976 tarihli kitabında bu ilginç detayı atlamamış ve Yusuf Aslan’ın babası Beşir Aslan’dan şunları nakletmiştir:

“Cenazelerimizi yıkatıp dini tören yapacağımızı söyledik. İmam geldi. Zoraki geldi. Çıkarıp elli lira verdim imama. Yıkadı. Biz üç baba, bir de Bora, abdestlerimizi yeniledik.

Yıkayıp kefenlediler. Kefenleri mezarlıkta aldık.

Tabutlara koydular. Bir masanın üzerine üç tabutu yan yana koyduk.


Ben önceden söylemiştim, imam yanaşmazsa, cenaze namazını ben kıldırırım, demiştim.

İmama,

“Cenaze namazı kılmayacak mıyız?” diye sordum.

“Orada kılarız,” dedi. Atlattı bizi.

Cenaze arabası geldi. Tabutları arabaya koyduk. Mezarların başına götürdük. Önceden hazırlanmış beton boş mezarlar vardı.

Biz seçtik mezarları. Daha doğrusu Cemil Bey seçti. Çocukların yan yana gömülmesi konusunda bir tartışma oldu. Biz yan yana olmalarını istiyorduk.

“Yan yana olurlarsa, üçü birleşip yeni bir eyleme mi girişecekler?” dedik.

Ben, adamların, bizim isteğimizi yerine getirmeyeceklerini, daha ileri gidersek, orayı bile vermeyeceklerini tavırlarından anlamıştım.

Cemil Beyi çektim kenara:

“Fazla direnirsek, burasını da vermeyecekler, gel evet diyelim,” dedim.

O da uygun buldu. “Evet,” dedik.

İlk Deniz’i aldık tabutundan. Mezara indirdik.

Bu arada aklıma namaz geldi. Döndüm hocaya,

“Hani cenaze namazını burada kıldıracaktın?” dedim. “Niye böyle yaptın?”

“Unuttum. Bilmiyorum,” falan, dedi.

Ben, “Kılacağız,” diye direttim.

Deniz’i yeni baştan çıkardık mezarından, tabutuna koyduk. Tabutunu bir kum yığınının üzerine yerleştirdik, önce onun namazını kıldık. İmam, üç baba, bir de Bora. Beş kişi. Başka kimse katılmadı namaza. Seyrettiler.

Sonra Yusuf’un tabutuna geçtik. Bir taş yığınının üzerine koyduk tabutu. Onun namazını da kıldık. En son da Hüseyin’in tabutunu bir kum yığınının üzerine koyduk, onun da namazını kıldık. 

Geldik Deniz’e. İndirdik onu mezarına. (…) Deniz’in toprağı atılırken, imama döndüm,

“Telkin vermeyecek misin?” dedim.

“Vereceğim,” dedi.

“Ne zaman?”

“Sonra.”

“Niye şimdi vermiyorsun?” dedim.

“Sıkıyönetim var. Her hareketimizden çekiniyoruz, ben sonra bu görevi yerine getiririm” dedi.

“Vebali boynuna. Seni Allaha bırakıyorum,” dedim.”

Deniz Gezmiş Anlatıyor adlı kitabın 173 ila 175. sayfalarında yer alan yukarıdaki satırlar üç arkadaşın babaları müdahale etmese cenaze namazları kılınmadan gömülecekleri gerçeğini ortaya koyuyor. Kendileri belki istemezdi ama aileleri buna fırsat vermedi. Kaldı ki Yusuf Aslan’ın babası Beşir Aslan bir din görevlisiydi.  

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

MUZAFFER..

ELİNE SAĞLIK HOCAM ,UTANMAZLARA BİR ÖRNEK DİR, AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ........

Ahmed YAHYA

Üstadım Allah bin kere razı olsun.Hayırlı ömürler
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23