“Yeni Türk Devlet Modeli” ve üst ilke
“Yeni Türk Devlet Modeli” ve üst ilke
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla…
*
Birkaç yazıdır üstünde durduğum “Yeni Türk Devlet Modeli” hakkında belki de en önemli noktayı irdelemek istiyorum. (Mutlaka önceki yazıları da okuyunuz.)
Kemalizme yönelik en büyük eleştirim şuydu: “Her ülkenin siyaset üstü ilkeleri vardır. Bunlar, tüm siyasi partilerin, tüm sendikaların, tüm okulların, tüm kurum ve kurulların, tüm ailelerin, topluluğa hitap eden tüm varlıkların ortak hedeflerini temsil eder. Bu siyaset üstü ilkeler, bir ülkenin kimliğidir, farklı ideolojilere de sahip olsalar, farklı dini görüşlere de sahip olsalar, farklı ırkların mensubu da olsalar, tüm vatandaşlar ülkesinin o siyaset üstü ilkelerine hizmet eder. Bu vatandaşlık görevidir. Ve bizde bu ilkeler yok. Bize ilke diye, bir siyasi partinin tüzüğünü özetleyen 6 tane madde dayatılmış. Bu ideolojik bir kavram, siyaset üstü değil, insanların kendilerini adayabilecekleri, vatandaşlık görevi olarak kabul edecekleri bir ilke değil… Siyaset üstü olması gereken ilke, bir siyasi partinin yani CHP’nin parti programından ibaret.”
Kemalizm bize bunu yıllarca dayattı işte… Ülkeyi doğrudan kemalistler yönetmese bile, yargıda, bürokraside, orduda yuvalanan kemalist vesayet, her şeyin altı oka göre yapılmasını sağladı. Türkiye menfaatine olacak bir iş, altı okun menfaatine değilse, yapılamazdı.
Bu vesayetten kurtulduk, elhamdülillah.
Bir siyasi parti, bu altı oku tabii ki de benimseyebilir, savunabilir, devletin bu doğrultuda hareket etmesini isteyebilir. Ancak vesayet denilen görünmez örtü, bu ülkenin üstünden artık kalkmış durumda..
ARTIK KAPSAYICI BİR ÜST İLKE VAR
“Yeni Türk Devlet Modeli”nin de bir üst ilkesi var. O ilke ise “devlete hizmet etme” ilkesi.
Üstünde ısrarla durmamız gerek, bu üst ilke, altı oku ortadan kaldırmış falan değil. Tabii ki de altı oku temsil edecekler her zaman var olabilir. Ancak yeni devlet modelinin üst ilkesi, altı oku benimsemeyenleri de kapsayacak bir üst ilke.
Yeni devlet modelinde şüphesiz ki demokrasi kendi içinde işlemeye devam edecek. Öyle totaliter bir rejime dönüşmedik. Hatta gündemde kalmaya çalışanların iddia ettiği gibi, mutlak totaliter bir rejim falan da yok. Ama tabii bizim “aydınlar” zümresi kemalist vesayetten başka şey bilmedikleri için, vesayetin bittiği noktayı “totaliter rejimin başlangıcı” zannediyor. Böyle zannetmese bile, vesayetten uzak sistemi lekelemek için elinden geleni ardına koymuyor…
Demokrasi, bu sistem içinde işlemeye devam edecektir. Ancak, artık “devlete hizmet etme” üst ilkesi doğrultusunda devam edecektir.
Ne demiştik, artık sağcı, solcu, İslamcı, kemalist, komünist, ülkücü, ittihatçı, milli görüşçü… gibi ayrımlar kalmadı. Sadece devlete hizmet edenler ve etmeyenler var. Devlete hizmet etmeye devam edenler, yani siyaset üstü bu ilkeye hizmet edenler, tabii ki de demokratik seçimlerle göreve gelebilir…
Öyle totaliterlik falan… Kimse maval okumasın.
Tayyip Erdoğan’a ve Bahçeli’ye her gün ağza alınmayacak hakaretler gırla havada uçuşurken, HÜDA PAR’a saçma sapan iftiralar atılırken, halen daha Türkiye’nin totaliter olduğunu ileri sürmek, saçmalığın daniskasıdır…
CHP yandaşı Ayşenur Arslan, Rasim Ozan Kütahyalı’nın sözlerini alıntılayıp, “Bunları biz söylesek Silivri’ye giderdik” minvalinde laflar etmiş. Yahu o sözleri söyleyen Silivri’ye gitse Rasim Ozan giderdi… Algı oluşturmaya çalışıp kendi kazdığı kuyuya düşen onlarca CHP’liden biri işte…
CHP’liler, kemalist vesayet sona erdi diye şikayetçi. Siz bakmayın bu totaliterlik iddialarına… İnim inim inliyorlar şimdi. Bir de şu İş Bankası hisseleri hazineye devredilse… Hepten demokratik bir ülke olacağız. Demokrasiye geçişten sonraki ilk seçimde kaybedip bir daha iktidar yüzü göremeyen insanlar, tabii ki de vesayetten taraf olacaklar…
Gerçi Özgür Özel, genel başkanlığa geldikten sonra devletin bu yeni üst ilkesini benimsemiş gibi davranmıştı. Ama parti içi baskılar, Kılıçdaroğlu’nun vesayeti, delegeler, CHP’nin kemikleşmiş söylemlerini sürdüren gazetecilerin baskıları, sosyal medyadaki trollerin saldırıları derken, yeni sisteme muhalif olmaya başladı. Kitle borazanlığına başladı. Eski usulü sürdürmeye başladı… Böyle giderse CHP iktidar yüzünü zor görür. Görürse de, “Devlete hizmet” üst ilkesini benimseyerek görür. Başka yolu yok… Açık konuşalım.
Ve minellâhit-Tevfîk!