İran’ın saldırısı sanıldığından daha önemli
Allah’ın adıyla…
*
İran’ın israil’e misillemesi zannedildiğinden daha önemli.
Tahran’ın geçmişine bakarak, “Danışıklı dövüş” diyenler olsa da…
Mezhep eksenli düşünüp, “Aceme güvenilmeyeceğini” savunanlar olsa da…
Hiçbir israillinin ölmediği propagandasına -en azından bu yazı kaleme alınırken- dikkat çekip, saldırının “tiyatro” olduğunu ileri sürenler olsa da…
Siyon idealizminin en mühim iddiası olan, “Tüm yahudilerin güvenle yaşayabileceği topraklar” mitini kırdığı için, bu saldırı çok önemliydi.
7 Ekim’de Hamas mücahitlerinin yaptığı da buydu.
Yıllardır dünya kamuoyuna empoze edilen algılar bir bir çökmeye başladı.
“Güvenli topraklar” algısı çok büyük yara aldı.
“Mossad’ın eli her yere uzanır, kulağı her şeyi duyar” algısı alay konusu oldu.
Haşa “kadiri mutlak israil” algısı siyonistler ve kuklalarının gözünde bile reddedilmeye başlandı.
İran yönetimine tam bir güven duymayanlardan olsam da…
Salı gecesi saldırı başladıktan sonra ağabeyimin şu duası kafama kazındı; “İran ne yaparsa yapsın, sonuç Müslümanların niyetine göre olsun.”
Terör devletine en ufak zarar verecek her eylem değerlidir.
Şunu da unutmamak gerekir ki, Filistinli Müslümanların 100 yıldır yaşadığı korkuyu, israilliler sadece 1 gece yaşadı. Bunu da İran başardı.
*
Değinilmesi gereken bir nokta da Ürdün.
Salı gecesi İran’ın bazı füzelerini Ürdün’ün hava savunma sistemleri düşürdü.
Yani Kral Abdullah, İsrail’e açık destek verdi.
Aynı Ürdün, 26 Mayıs 2024’te, israil’in Refah’taki çadır kente yaptığı saldırıda da başroldeydi.
O saldırıyı hatırlayın, çadırlara yapılan hava saldırısında, bu ümmetin fertleri diri diri yakılmıştı.
israil, 2 Hamas yöneticisinin o çadır kentte olduğu yönünde istihbarat aldığını, saldırının bu nedenle gerçekleştirildiğini açıklamıştı.
israil’e o istihbaratı Ürdün vermişti.
Hatırlayın, 7 Ekim’den sonra Ürdün Kralı Abdullah'ın eşi Kraliçe Rania, “Her gün kendimi, oğlu 7 Ekim'de kaçırılan israilli bir annenin yerine koyuyorum” diyerek israillilere kendince destek olmuştu.
Ürdün’ün israil aşkı ABD’den beter. Çünkü ABD direkt daru’l harp. Ancak Ürdün’ün resmi dini İslam.
Yazıklar olsun!..
Zannediyorum ki Melhame-i Kübra öncesi saflar sıklaşmaya başladı…
*
Başkan Erdoğan, Lübnan’dan sonra sıranın Türkiye’de olduğunu, “vadedilmiş topraklar” inancı nedeniyle israil’in Türkiye’ye saldıracağını söylemişti.
CHP’li PM Üyesi Ali Haydar Fırat, Erdoğan’a cevaben, “Bugün iktidar medyasına bakın, ‘savaş kapıda’ zilleri çalıyorlar. Sizin israil'le hangi sorununuz oldu? Bunların hiçbir gerçekliği olmadığını halkımız bilsin. Bütün otoriter rejimler kendi varlıklarını sürdürmek adına bir dış düşmana ihtiyaç duyarlar. AK Parti bunun peşinde.” dedi.
Yani Fırat’a göre israil, Türkiye’ye falan saldırmayacak.
Her gün israil medyası avazı çıktığı kadar, “Vadedilmiş topraklar hakkımız” derken…
O topraklara Türkiye’nin Güney Doğusu da dahil edilirken…
Ali Haydar Fırat efendinin kafasını anlamak mümkün değil!..
*
İran’ın saldırısı sonrası siyonist sever kemalistler, “Sivil katliam yapılıyor, israil’de sivil yerleşim yerleri vuruluyor” diyerek sosyal medyada algı operasyonuna kalkıştı.
Sığınakta sinir krizi geçiren birkaç israillinin videosuyla da bu iddialarını desteklemeye çalıştılar.
Profil fotoğrafında davud yıldızı, kapak fotoğrafında ise Gazi Mustafa Kemal olan siyonist destekçisi sözde milliyetçiler, söz konusu israilliler olunca sivil hassasiyeti göstermeye kalktı…
israil 7 Ekim’den bu yana 42 binden fazla sivili katlettiğinde sessiz kalanlara bakın!..
Her gün bu siyon aparatlarıyla yan yana otobüse, metrobüse biniyoruz. Her koşulda Mustafa Kemal’in ismini istismar eden bu sürülere dikkat edin… Netanyahu’dan daha tehlikeliler.
*
Başkan Erdoğan’ın yerli/milli savunma sanayi ideasının ne kadar mühim olduğu da bu süreçte bir kez daha kanıtlandı.
Özellikle “Çelik Kubbe” gibi yerli hava savunma sistemlerinin kritik önemi haiz olduğu ortada. Zira bu yazıyı kaleme aldığımız saatlerde israil genelkurmay başkanı, “Orta Doğu’da her noktayı vurabiliriz” açıklaması yaptı. Hizbullah ile israil askerleri de çatışmaya girdi. 2 terörist öldü, 18’i yaralandı.
israil’in aleyhine olan her gelişme, siyonistlerin daha da saldırganlaşmasına neden oluyor.
AK Parti’nin de 20 yıl daha iktidarda kalması lazım. Baksanıza, Türkiye’yi yönetmeye talip partiler arasında, “Türkiye’nin SİHA üretimi ve satışı engellenmeli” diyenlerden tutun, “Türk İHA’ları sivilleri vuruyor” iftirası atanlara kadar, batı maşası siyon aparatları fink atıyor.
Bunlara ne ülke emanet edilir, ne de millet.