• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Şu hale bak!

27 Aralık 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

Şu hale bak!

İDRİS GÜNAYDIN

Yüz yıldır yanlı ve yanlış tarih okutuluyor. Tarih bilgilerimiz  “Nutuk” kitabından öte geçemiyor. Tarih,  hep bir kişinin kahramanlığı, eşsizliği, bazıları için de tanrılığı üzerine kurgulanmış. Ama neticede o yanlış tarih bilgisi de okuyan gençlere bir cesaret aşılamalı idi. “Bir gün bu istiklal ve cumhuriyeti müdafa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.” Gençliğe Hitabeden aldığım bu cümle, belli ki; sadece Türkiye’nin iç işleri ile ilgiliymiş. Vatan müdafaası veya vatan topraklarını genişletmek için değil. 

Onun içindir ki; Azerbaycan’da Türkiye bir zafer kazanıyor, yıllardır Azerbaycan toprağını işgal eden Ermenileri oradan çıkarıyor. Bunu Azeri kardeşlerimiz itiraf ediyor ama Türkiye’de başını CHP ve Kemalistlerin çektiği bir kitle memnun kalmıyor.

Türkiye Libya’ya müdahil olup orada oyunu değiştiriyor. Deniz Yetki Alanları Antlaşması ile Türkiye’nin bu bölgedeki hakimiyeti 1.465.000 km2. yüzölçümüne ulaşıyor.. Yani Türkiye topraklarının iki katı. Fakat bu bedbahtlarda yine sevinç yok; burukluk var. 

Türkiye Somali ve Etyopya’ya dokunuyor, onları barıştırıyor. Hatta 2 milyon km.kare toprak üzerinde ve neredeyse 200.000 kişilik bir coğrafyaya ağabeylik yapıyor. Kendine bir pazar açıyor. Bu efendilerde bir sevinç yok; burukluk var.

Türkiye, Suriye’yi -şimdilik kaydıyla- Türkiye’nin pazarı haline getiriyor. Yan bahçesi yapıyor. Terör belasını tarihe gömüyor. Sayısız faydalara kapı açıyor. Lakin bu efendiler de hâlâ Hatay’ı ne büyük maharetle almışlar, emekli maaşları da emekli maaşları, heykel de heykel…

Yahu zalimlik olmasa o heykelleri önünüze koyup, size yedirmek lazım ama Allah “Sen af yolunu seç” diyor, af ediyoruz.

Neden böyle? Gençliğe Hitabeden örnek verdim. Yanlış da olsa o tarih bilgisinden Türk çocuğuna korku değil cesaret sıçraması lazım. Lakin sizdeki bu korkunun sebebi nedir? “Gerekirse az yeriz ama yeter ki memleketimiz savunma sanayiinde başarı kazansın” demeniz gerekirken mideniz ile bağırsağınızın arasındaki mesafeyi ölçmenin anlamı nedir?

Hayır hayır! Siz bu milletten olamazsınız. Ancak, 1927 yılında Türkiye’ye getirilen ve soyadı kanunuyla isimleri değiştirilenlerin çocukları olabilirsiniz.

Teker teker hepinizi inceleyelim. Bir domuzunuz eksiktir. Belki o da vardır.

Gerçekten fakir olanlar var, fakat onlar “Tayyip” diyor başka şey demiyor. Sizinki yokluktan değil.

Ben de Türk çocuğuyum siz de… Ben gururlanıyorum da size ne oluyor? Demek anlaşılıyor ki siz “zulüm 1453’de başladı” yazanların çocuklarısınız. Veya kendilerisiniz.

Ama, köpeklerin havlaması bulutlara zarar vermez. Derin bir üzüntüye hazır olun. Üzülmeye devam edin. Daha çok üzüleceksiniz.

Milletin de, ferdin de hayatının döndüğü zamanlar olur. Kaç kişiden dinledim. “İstanbul’a geldim. İş arıyorum fakat bulamıyorum. Aramaya devam ediyorum. Nihayet talihim mi döndü kaderim mi; bilmiyorum. Bir iş buldum. Ardından öbür müracaat ettiğim iş sahiplerinden davetiye, davetiye…» 

Fert için böyle olduğu gibi Türkiye için de böyle. Kaderi döndü. Yani, aslında değişen bir şey yok. Doğrusu kaderde yazılı olana uyum sağladı. Fakat ne hikmettir ki bugüne denk geldi. Çok şükür.

Geçen cumhurbaşkanımız bir programın sonunda otizimli bir kıza elini öptürdü. Kız dedi ki; elinizi öpebilir miyim? O da elini öptürdü ve kendisi de kızın elini öptü.

Şimdi o çocuğa ve onun gibi çocuklara sorun ve öğrenin onlardaki gururu ve sevinci. İnsan yükseldikçe ruhu mütevazılaşırmış. Cumhurbaşkanımız öyle biri. Dünyanın tartışmasız en saygı duyulan siyasetçisi; lakin gittikçe mütevazılaşıyor. Çünkü ahirete inanıyor. Kendisinin de söylediği gibi aslolan Allah’ın rızası… Bununla ne kadar gurur duysak az.

MÜLTECİLER GİDİYOR

Bana Twıttırda küfreden 7000 kişi. Gözünüz aydın. Mülteciler gidiyor. Bana sövdüğünüz için yüzünüz kızarıyor mu? Sanmam. Çöp kovasına çöp dökülmesinden kova rahatsız olmaz. Sahte hesaplarınızla ne de heriflik taslıyordunuz. Az cesur değildiniz hani?

Eh, şimdi tekstil fabrikası işçi arıyor, boşalan evlerin sahibi kiracı arıyor. Siz kapatırsınız o açıkları. 

Ne olacak? “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü ezberlemişsiniz. O size yeter. Vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

AZERBAYCANlilar hiçte kabul etmiyor haberin olsun.

Vicdan

Yazdıklarınızın hepsi kabulde,bu ak partinin gücü bir tek süresiz nafakaya yetmiyor hocam!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23