• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Düşmanının sözü sana kırbaç olmalı

27 Ekim 2025
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Düşmanının sözü sana kırbaç olmalı

İBRAHİM KARATAŞ 

Amerikalı yazar Doug Bandow, The American Conservative isimli sitedeki makalesinde, “Amerikalılar ne İsrail ne Katar ne de Suudi Arabistan için ölmeli” dedi geçen hafta. “Zaten Trump’ın Katar’ı korumaya dair verdiği söz şahsi sözü olup kongreden geçmiş değil” diyerek de Amerikalıların

Katarlılar için ölmeyeceğini teyit etmiş oldu.

Yazarın bu sözü gerek Katarlılar gerek Suudiler gerekse de biz Türklerin hasmımızın aleyhimize söylediği sözlere kızıp tepki vermek yerine onlardan ders almamız gerektiğini öğretmeli. Benzer itici sözleri başkalarından da duyduk. Mesela Avrupa Birliği Türkiye’yi reddederken yıllar boyu kültürel farklılıklarımızın olduğunu söyledi, söylüyor. İsraillilerse son bir yıldır Türkiye’yi “düşman” olarak niteliyorlar.


Bu tür sözlere kızmak elbette doğal bir tepki ama karşıdakini köpük kadar acıtır. Bunun yerine karşı tarafın gözüyle bakıp, hatta onları haklı farz edip tedbir almak verilecek en iyi cevaptır. Amerikalının sözünden başlarsak; Amerika’dan medet uman herkes kendi başının çaresine bakmalıdır. Çıkarılacak sonuç bu. Bizzat eski dışişleri bakanı Henry Kissinger, “Amerika ile düşman olmak tehlikeli, dost olmak ölümcüldür” demişti. Dolayısıyla Amerika’dan yardım ve koruma bekleyen sadece şiddet ve ölüm beklemelidir.

Avrupalıların sözünü irdelersek; Bizler gerçekten kültürel olarak farklıyız. Avrupa’nın özümsediği toplumsal cinsiyet, LGBT vb. kavramlar bu ülkede rağbet görmeyeceği gibi tepki de oluşturur. Tepkiyi sadece muhafazakâr kesimle sınırlamayalım. Bu ülkenin laikleri de Avrupa’nın değerlerinin çoğuna karşıdır. Avrupa ile uyumlu olduğunu düşünenlerin çoğu Avrupa’nın değerlere inanmayan kesimiyle arasında benzerlik kuran yerli değersizlerdir.


Bir de İsrail’in düşmanlığına bakalım. Eğer bir ülke sizi düşman olarak görüyorsa siz artık onun düşmanısınızdır. O da otomatik olarak sizin düşmanınızdır. İlişkilerinizi yeni (a)normale göre düzenlemeniz ve gerekli tedbirleri almanız yeni normalinizdir. Artık düşman ilan edildikten sonra “İsrail mi bize saldıracak?” gibi sözler ahmaklıktır. Evet İsrail sizin ülkenize de saldırır ve arada sizi de öldürür. Çünkü henüz sizi diğerlerinden ayrıştıracak bir teknoloji geliştirmediler. Bulsalar da onların nezdinde yine de kıymetiniz olmadığı için zarardan kurtulamayacaksınız.


Sonuç olarak her eleştiri, her aleyhteki söz bir kamçı gibi kullanılarak beri tarafta bir irkilmeye, uyanışa ve harekete sebebiyet verebilir. Tabii burada nerde durulduğu yani duruş da önemlidir.

İsrail’in düşmanlığından korkup katliamlarına methiyeler düzmek de bir duruştur. AB bizi ne olursa alsın da bir duruştur. Veyahut ABD’nin inanmadığınız koruma güvencesine inanıyor gibi yapmak da duruştur.

Ancak böyle duranlar fazla durmayıp devriliyorlar. Bunun son örneği yakında Mahmut Abbas yönetimindeki Batı Yaka’da yaşanacak. İsrail meclisi fiili olarak işgal ettiği Batı Yaka’yı resmen işgal kararı aldı. Abbas, İsrail’le iyi geçinirse başına bir şey gelmeyeceğini düşünüyordu. Hatta Batı



Yaka’daki Filistinlileri de buna inandırdı ve yıllarca Hamas’a hep birlikte küfür ettiler.

Peki sonuç? Hamas kazandı, Abbas’ın El Fetih’i kaybetti.Çünkü yılan gibi vahşi haşerata dokunmayınca ve besleyince kendilerine dokunmayacağına inandılar. Sarı öküzü verince canavarın kalan öküzleri yemeyeceğini düşündüler. Fakat sonuç hüsran oldu. Eğer geç kalınırsa bu saatten sonra bir ders de çıkarılamaz çünkü yakında dersi pratiğe koyacak bir ülkeleri olmayacak.

Dememiz odur ki; hasmın/düşmanın geleceğine kötü niyetle yön vermek isteyecektir. Böyle bir kötülüğü gördüğünde dik dur ve yönünü kendin belirle.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23